Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre; Samsun Bölge Adliye Mahkemesinin İş bölümünü düzenleyen ve 1.H.D.nin 1 nolu bendi ile "Taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal, tescil, el atmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" sonucu verilen dava ve işlere bakma görevi Samsun Bölge Adliye mahkemesi 1.Hukuk Dairesine ait olup Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4.H.D.nin gerek Aile gerekse İcra Hukukundan gelen ve bakmakla görevli olduğu işler arasında yolsuz tescile dayalı tapu iptal ve tescil davalarına bakmakla ilgili bir görevi yoktur. Nitekim Bölge Adliye Mahkemelerinin kuruluşundan bu yana bu nitelikteki davalara Samsun bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi tarafından bakılmaktadır....

Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin (A) ile işaretli 484 m2 bölümünün tapu kaydının iptaline, 2/B niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE: Dava, ketmi verese hukuksal olgusuna dayalı tapu iptal tescil davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama neticesinde, yukarıda yazılı olduğu üzere, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı ve davacı tarafından süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

    Mahkemece, davalı adına oluşan kaydın yolsuz olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu ... ve ... sayılı parseller yönünden tapu iptal ve tescile, dava konusu ... sayılı parsel yönünden ise tazminata karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, dosya içeriğine ve toplanan delillere göre davacının mirasbırakanı ...’na ait dava konusu taşınmazlardaki payların davalı ... adına tapu müdürlüğünce tescil edilmesinin yolsuz olduğu gerekçesiyle davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; yolsuz tescil nedeniyle tapu iptal tescil ve olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece Yargıtay 1.Hukuk Dairesi'nin bozma ilamı üzerine hüküm kurularak davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafça tapu iptal tescil istemi yönünden de temyiz edilmiştir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 1. Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 16/03/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        Davalılar ... ve ... aleyhine hükmedilen vekalet ücretine gelince; bilindiği üzere yolsuz tescil nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davalarında dava değeri dava konusu taşınmazın değeri üzerinden harcı tamamlanan değer olup, davacı ... lehine hükmedilen vekalet ücretinde harcı yatırılan miktarın esas alınması gerekirken harcı tamamlanmayan miktarın esas alınması doğru görülmemiştir. Davacı ...’nin temyiz talebi bakımından; davacıdan çekişmeli taşınmazı temlik alan ilk el olan davalı ...’in temellükünün yolsuz tescil nedeni ile geçerli olmaması, davalı ...’in işlemin tarafı olması nedeni ile davalı ... hakkında tapu kayıt maliki olmadığı gerekçesi ile husumetten red kararı verilmesi ve lehine vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur. 3....

          Sayılı kararı ile reddedildiğini, iptal kararının bu şekilde kesinleştiğini, satış işleminin dayanağı olan Meclis kararının iptali nedeniyle tapu tescillerinin yolsuz tescil haline geldiğini, dava konusu taşınmazın iptal kararı sonuçlarını bertaraf etmek amacıyla davalılar arasında satış gibi gösterilmek suretiyle kötü niyetli olarak devir ve tescil edildiğini belirterek davalı T5 adına olan tapu kayıtlarıın iptali ile müvekkili belediye adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Bu nedenle, davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı doğru olduğundan, bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak davanın kabulü ile tapu iptali ve tescile yönelik kararı hatalı olmuştur. Öte yandan kabule göre de; kayıt maliki davalılar yönünden tapu iptali ve tescil isteği kabul edildiğine göre, davacı belediyeden taşınmazı ihale ile satın aldıktan sonra davalılara devreden davalı ..., lehine yolsuz tescil oluşan taraf olduğu ve yolsuz tescil haksız fiil niteliğinde olduğu için diğer davalılarla birlikte müteselsilen sorumlu tutulacağı gözetilmeksizin hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddedilmesi ve buna göre davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir. Açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerektiği kanaatinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyoruz....

            DAVA Davacı ..., 283 ve 123 parsel sayılı taşınmazların toplulaştırma sonucu çekişme konusu 156 ada 10 parsel sayılı taşınmazı oluşturduğunu ve 8.126,00 m² miktarlı tarla olarak tescil edildiğini, 123 parsel sayılı taşınmazla ilgili tapu işlemlerinde hata bulunmadığını ancak 283 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinde ve kadastro tutanağında 1/3 hissenin ... kızı ... adına, 2/3 hissesinin de elbirliği halinde ... ... ile ... çocukları ... ..., ... ... adlarına kadastro olarak tespit edilerek bu şekilde tapulama kütüğüne tescil edilmesi gerekirken, tüm adı geçenlerin aynı iştirak grubunun içine alınarak elbirliği halinde 14/10/1976 tarihinde tapulama olarak tapu kütüğüne tescil edildiğini, yine 29/12/1998 tarih ve 4749 yevmiye ile Tapu Müdürlüğünce yapılan intikal ve taksim işleminde ...'...

              (E.M.Y. 934 - İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut -2- 2009/17976-2010/322 durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023....

                UYAP Entegrasyonu