Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar ve davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01.12.2020 Salı günü saat 09.45'de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR- Asıl ve birleştirilen davalar ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir.Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar, kök miras bırakanları ...'...

    İmar şuyulandırılmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği, bu durumda da dayanaksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Somut olayda, davacı Hazinenin kayden maliki olduğu 113 ada 52 parsel sayılı taşınmazda 02.03.2007 tarih ve 2007/8 sayılı Encümen kararı ile yapılan imar uygulamasının...2. İdare Mahkemesinin 2010/643 Esas, 2011/385 sayılı Kararı ile iptal edildiği ve kararın kesinleştiği dosya kapsamı ile sabittir. Diğer taraftan; davacı ...'nin 113 ada 52 parsel sayılı taşınmazının anılan imar düzenlemesi sonucu dava konusu 113 ada 36 parsel ile dava dışı birçok parsele dağıtım gördüğü, 113 ada 36 sayılı imar parselini oluşturan diğer parselin ise 103 ada 12 sayılı ihdas parseli olduğu dosyadaki mevcut kayıt ve belgelerden anlaşılmaktadır....

      Ancak eldeki dava vasiyetnamenin tenfizi ile yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemli açılmış, Mahkemece vasiyetnamenin tenfizi isteği yönünden tefrik kararı verilmiş ve Dairenin 12.10.2020 tarihli bozma kararında da belirtildiği üzere anılan tefrik kararının isabetsiz olduğu belirtilmiş olup, verilen tefrik kararı nedeniyle vasiyetnamenin tenfizi isteminin ayrı bir esasa kaydedildiği; ne var ki, vasiyetnamenin tenfizi ve tapu iptal ve tescil istekli davanın birlikte açıldığı ve birleştirme karar verilmesi ile anılan taleplerin ayrı davalara konu olduğunun kabul edilemeyeceği; öte yandan, her iki talebin de aynı taşınmaza ilişkin olduğu gözetildiğinde iki ayrı harca ve davacı lehine iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi gereğince hükmün değinilen bu yönden düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptal ve tescil isteminin reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili, davalı Hazine vekili ve davalılar ... mirasçıları tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl ve birleştirilen dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa bedel tahsili isteğine ilişkindir....

          Konut Yapı Kooperatifine; kooperatifin de 02/07/1998 tarihinde... ve ...'a devrettiği, davacının ... ve ...'dan 28/09/2005 tarihinde trampa yolu ile iktisap ettiği, taşınmazın tapu kaydında 28/10/2004 tarihli “Yolsuz tescil” şerhi ile 31.01.2005 tarihli “Bu parselin oluşumundaki ihdas işlemi İmar K. 18. md. Aykırıdır” şerhinin bulunduğu, davacı bu şerhleri bilerek taşınmazı devraldığı gibi; yöredeki imar uygulamasının ... 1. İdare Mahkemesinin 12.10.2000 gün ve 1998/909 E. - 2000/1222 K. sayılı kararıyla iptal edildiği, Belediye görevlileri hakkında usulsüz imar düzenlemesi nedeniyle ... 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilmiş 2000/520 E. - 2008/98 K. sayılı mahkumiyet kararının bulunduğu, yine Hazine tarafından ... aleyhine açılan tapu iptali tescil davası sonucunda, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/265 E - 2010/477 K. sayılı kararıyla, yolsuz tescil gerekçesiyle, davalı adına olan tapu kaydının iptaline ve Hazine adına tesciline karar verildiği, hükmün Yargıtay 1....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, usulden reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu taşınmaza ilişkin kesin hüküm bulunduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....

              Aksi takdirde toplulaştırma sonucu (idari yolla) oluşturulan tapu kaydı yolsuz tescil niteliğindedir" gerekçesiyle toplulaştırma sonucu davalı adına tescil edilen tapu kaydının iptaline dair adli yargıda verilen karar oybirliği ile onanmıştır. Yine Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2009 gün 2009/8-59-106 ve 23.06.2010 gün 2010/8-283-340 sayılı kararlarında da "imar işlemine konu Encümen kararlarının iptali istenmediği, imar uygulaması sırasında kadostral parselde davacının imar parseline yansıtılacak bir hakkı olmadığı halde, böyle bir hakkın varlığı imar işleminden önce veya sonra saptanmış olması halinde, idari yargıda imarın iptaline gerek olmadan adli yargıdan verilen ve böyle bir mülkiyet hakkını saptayan bir karar ile imar parseline ait tapu kaydının iptal edilebileceği kabul edilmiştir. Doğal olarak, salt toplulaştırma işlemlerindeki haksızlık ve usulsüzlüklere dayalı isteklere ilişkin davalar, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 7....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun iptali K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ketmi verese hukuksal sebebine (mülkiyet hakkına) dayalı olarak temliki tasarrufun iptali isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 02.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  (E.M.Y. 934 - İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023....

                    Davacının iyiniyetli malike karşı şahsi hakka dayanması mümkün olmadığı gerekçesiyle tapu iptal ve tescil davasının reddedilmesi gerekir. Kararın açıklanan gerekçeyle bozulması gerekirse de tapu iptal ve tescil istemi sonuçta reddedildiğinden, karar gerekçesinin yukarıda açıklanan şekilde değiştirilerek düzeltilmesi ve hükmün HUMK’nun 438/son maddesi uyarınca gerekçesi düzeltilmiş bu şekli ile onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme karar gerekçesinin HUMK’nun 438/son maddesi gereğince değiştirilerek düzeltilmesine ve davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi ile hükmün GEREKÇESİNİN DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu