Belediyesi vekilinin sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı ancak kullanım kadastrosuna itiraz davası devam ederken, uygulama kadastrosu yapılması ve kullanım kadastrosuna itiraz davasının, uygulama kadastrosuna engel teşkil etmesi söz konusu olmayacağından, çekişmeli taşınmaza ait uygulama kadastro tutanağının usulünce askı ilanına alınarak, yöntemince kadastronun ikmali için Kadastro Müdürlüğü’ne iadesine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda uygulama kadastrosu tutanağının olağan yöntemle kesinleştirilmesi için ... Kadastro Müdürlüğüne iadesine, kullanım kadastrosu yönünden ise davanın kabulüne, çekişmeli 101 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine, taşınmazın ... mirasçılarının fiili kullanımında bulunduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, dahili davalı ... Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden tefrik kararı verilerek dosya ayrı esasa kaydedildikten sonra görevsizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine gönderilmiş, kadastro mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1990 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu ile 31.08.2005 tarihinde ilân edilen 4999 sayılı Kanunun 7. maddesine göre herhangi bir nedenle dışarıda kalmış ormanların kadastrosu, 1970 yılında yapılıp kesinleşen arazi kadastrosu vardır....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6 aylık yasal süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... Köyünün güneyinde ilk orman tahdidi 1967 yılında Turguttepe serisi Devlet Ormanlarında yapılmıştır. Turguttepe serisi Devlet Ormanları dışında kalan alanda ise daha sonra 23.06.2006 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Yargılama sırasında yörede genel arazi kadastrosu yapılmış ve 281 ada 2 parsel sayılı taşınmaz 2576,70 m2 yüzölçümü ile senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davacı ... adına tespit edilmiştir....
Kasabası 2220 parselin (A)=10000 m2'lik yere ilişkin orman kadastrosunun ve 2/B uygulama kadastrosunun iptaline, (B)=11700 m2'lik bölüme yönelik davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 10 yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 09/10/2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
27.09.2021 tarihli ve 2021/11222 Esas, 2021/9543 Karar sayılı kararıyla "İlk Derece Mahkemesince varılan sonucun dosya kapsamına uygun olmadığı belirtilerek, dosya kapsamından ve 10.04.2017 tarihli fen bilirkişi raporunda tesis kadastrosu ile uygulama kadastrosuna ait paftaların çakıştırılması suretiyle oluşturulan haritadan, uyuşmazlık konusu bölüme ilişkin tesis kadastro sınırı ile uygulama kadastro sınırının bire bir aynı olduğu, başka bir ifade ile uygulama kadastrosu sırasında da tesis kadastrosunda oluşturulan sınırın esas alındığı, dolayısıyla tesis kadastrosu sınırı ile uygulama kadastrosu sınırlarının örtüştüğü, uygulama kadastrosuna yönelik çalışmanın usule uygun olduğu, bu durumda, davacının tesis ve uygulama kadastrosuna göre davalıya ait çekişmeli taşınmaz içinde kalan bölümün kendisine ait olduğuna ilişkin iddiası göz önüne alındığında, dava her ne kadar uygulama kadastrosuna itiraz edilerek açılmış olsa da, uyuşmazlığın mülkiyete ilişkin olduğu, kesinleşen uygulama kadastrosunun...
İdaresi dava konusu taşınmazın uygulama kadastrosuna itiraz etmiş ve taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ve orman vasfı ile Hazine adına tescili istemi ile dava açmıştır. Yargılama sırasında taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanun'a göre orman kadastrosu yapılmış olması nedeniyle dava aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz niteliğine de dönüşmüş olduğundan Kadastro Mahkemesince Orman İdaresinin tapu iptali ve tescil istemine yönelik talebi bakımından dosya tefrik edilerek Asliye Mahkemesine görevsizlik kararı verildikten sonra davacı ......
Şöyle ki; Dairenin bozma kararı üzerine yapılan duruşma sırasında davalı gerçek kişi Kadastro Mahkemesinde orman kadastrosuna itiraz davası açtığını, ancak görevsizlik kararı verildiğini belirterek ... Kadastro Mahkemesinin 2015/30 E-2016/2 K sayılı karar suretini sunmuştur. Anılan karar incelendiğinde; davalı gerçek kişinin 18.09.2015 tarihinde Orman Yönetimi aleyhine çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılması istemiyle orman kadastrosuna itiraz davası açtığı, mahkemece orman kadastrosunun 19.09.2005 tarihinde askıya çıktığı, 16.03.2006 tarihinde kesinleştiği, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır....
Buna göre; Dosyanın incelenmesinde; uygulama kadastrosuna itiraz davalarında istikrar kazanmış içtihatlarda açıklandığı şekilde denetime veri teşkil etmek üzere, dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosuna ait takeometrik ölçü çizelgeleri, hesap cetvelleri ve sınırlandırma krokileri ile uygulama kadastrosuna ait hesap cetvelleri, sınırlandırma krokileri, ada raporu gibi gerekli teknik belgeler eksiksiz olarak dosya içine getirtilip dosyaya daha önceden getirtilen tüm belgelerle birlikte mahallinde yapılan keşifte uygulanmadan, ilk tesis ve uygulama paftaları çakıştırılmadan, farklı renkli kalemlerle çakışma durumu gösterilip açıklanmadan, ilk tesis kadastrosunda sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı irdelenmeden, denetimi yapılamayan ve yapılan keşfi izlemeye olanak tanımayan yetersiz bilirkişi raporu dayanak alınarak karar verilmesi; Davanın niteliği dikkate alındığında, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi halinde,...
İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, Uygulama Kadastrosuna İtiraz istemine ilişkindir....