Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1948 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 25/12/2012 tarihinde ilan edilip kesinleşen evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1955 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır. Dava, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir....
Mahkemece, orman kadastrosuna itiraz davasının kabulüne, Hazinenin davasının kesin hüküm nedeniyle reddine, orman kadastrosunun iptali ile 2/B şerhinin silinmesine karar verilmiş, hüküm Hazine ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 2/B iddiasına dayalı tapu iptali tescile ve orman kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1963 yılında yapılıp 1970 yılında kesinleşen arazi kadastrosu ile 2005 yılında 2859 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan pafta yenileme çalışması vardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "dahili davalı ... Belediyesi vekilinin sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı ancak kullanım kadastrosuna itiraz davası devam ederken, uygulama kadastrosu yapılması ve kullanım kadastrosuna itiraz davasının, uygulama kadastrosuna engel teşkil etmesi söz konusu olmayacağından, çekişmeli taşınmaza ait uygulama kadastro tutanağının usulünce askı ilanına alınarak, yöntemince kadastronun ikmali için Kadastro Müdürlüğü’ne iadesine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda uygulama kadastrosu tutanağının olağan yöntemle kesinleştirilmesi için ......
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden tefrik kararı verilerek dosya ayrı esasa kaydedildikten sonra görevsizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine gönderilmiş, kadastro mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1990 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu ile 31.08.2005 tarihinde ilân edilen 4999 sayılı Kanunun 7. maddesine göre herhangi bir nedenle dışarıda kalmış ormanların kadastrosu, 1970 yılında yapılıp kesinleşen arazi kadastrosu vardır....
27.09.2021 tarihli ve 2021/11222 Esas, 2021/9543 Karar sayılı kararıyla "İlk Derece Mahkemesince varılan sonucun dosya kapsamına uygun olmadığı belirtilerek, dosya kapsamından ve 10.04.2017 tarihli fen bilirkişi raporunda tesis kadastrosu ile uygulama kadastrosuna ait paftaların çakıştırılması suretiyle oluşturulan haritadan, uyuşmazlık konusu bölüme ilişkin tesis kadastro sınırı ile uygulama kadastro sınırının bire bir aynı olduğu, başka bir ifade ile uygulama kadastrosu sırasında da tesis kadastrosunda oluşturulan sınırın esas alındığı, dolayısıyla tesis kadastrosu sınırı ile uygulama kadastrosu sınırlarının örtüştüğü, uygulama kadastrosuna yönelik çalışmanın usule uygun olduğu, bu durumda, davacının tesis ve uygulama kadastrosuna göre davalıya ait çekişmeli taşınmaz içinde kalan bölümün kendisine ait olduğuna ilişkin iddiası göz önüne alındığında, dava her ne kadar uygulama kadastrosuna itiraz edilerek açılmış olsa da, uyuşmazlığın mülkiyete ilişkin olduğu, kesinleşen uygulama kadastrosunun...
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 281 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 2576,70 m2 yüzölçümünde olduğu ve orman sınırları dışında bırakıldığı, dava konusu olmadığı; dava konusu edilen yerlerin ise (A)ile gösterilen 622,78 m2 ve (B) ile gösterilen 3816,53 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar olduğu ve uzman orman bilirkişi tarafından 1967 yılında kesinleşen Turguttepe serisi Devlet Ormanına ait orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 13/10/2008 gününde oybirliği ile karar verildi....
Kasabası 2220 parselin (A)=10000 m2'lik yere ilişkin orman kadastrosunun ve 2/B uygulama kadastrosunun iptaline, (B)=11700 m2'lik bölüme yönelik davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 10 yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 09/10/2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
İdaresi dava konusu taşınmazın uygulama kadastrosuna itiraz etmiş ve taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ve orman vasfı ile Hazine adına tescili istemi ile dava açmıştır. Yargılama sırasında taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanun'a göre orman kadastrosu yapılmış olması nedeniyle dava aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz niteliğine de dönüşmüş olduğundan Kadastro Mahkemesince Orman İdaresinin tapu iptali ve tescil istemine yönelik talebi bakımından dosya tefrik edilerek Asliye Mahkemesine görevsizlik kararı verildikten sonra davacı ......
Dava, orman tahdit haritasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; Dairenin bozma kararı üzerine yapılan duruşma sırasında davalı gerçek kişi Kadastro Mahkemesinde orman kadastrosuna itiraz davası açtığını, ancak görevsizlik kararı verildiğini belirterek ... Kadastro Mahkemesinin 2015/30 E-2016/2 K sayılı karar suretini sunmuştur. Anılan karar incelendiğinde; davalı gerçek kişinin 18.09.2015 tarihinde Orman Yönetimi aleyhine çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılması istemiyle orman kadastrosuna itiraz davası açtığı, mahkemece orman kadastrosunun 19.09.2005 tarihinde askıya çıktığı, 16.03.2006 tarihinde kesinleştiği, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır....
Eksikliklerin istinaf aşamasında tamamlanarak karar verilmesi halinde, ilk derece mahkemesinin yeni toplanacak delillere temas ederek karar vermemiş olması nedeniyle, istinaf sisteminden amaçlanan, iki aşamalı daha adil ve daha güvenli yargılanma hedefleri yerine gelmemiş olacaktır. SONUÇ VE GEREKÇE : 3402 sayılı Yasanın 22/a maddesi gereğince yapılan ve kesinleşen uygulama kadastrosunun iptali talebiyle açılan davanın yapılan yargılamasında; denetime veri teşkil edecek şekilde tesis kadastro ve uygulama kadastrosuna ait tüm teknik belge ve haritalar eksiksiz olarak dosya içine getirtilmeden ve bilirkişilerce incelenip uygulanmadan, Yargıtay 16....