İdaresi, taşınmazın bir bölümünün orman olduğu iddiasıyla ve orman tahdidine dayalı olarak, çekişmeli taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptali ve orman vasfıyla tescili istemiyle eldeki davayı açmıştır. 6100 sayılı HMK'nin “taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26. maddesine göre mahkeme, tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlı olup, kural olarak mahkemenin istekten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Dosya kapsamından ve bilirkişi raporlarından, dava konusu taşınmazın orman tahdidi dışında kaldığı ve orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, Mahkemece, taleple bağlı kalınarak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, taşınmazın B ve C harfleriyle gösterilen kısımlarının taşlık - kayalık olduğu gerekçesiyle tapu kaydının iptaline karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; parselin tamamının öncesinin orman olduğu, kesinleşen 2/B uygulaması sınırları içinde kaldığı iddiası ile açılan tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre orman kadastrosu yapılmıştır. Davacı Hazine, taşınmazın tamamının devletin hüküm ve tasarrufu altındaki orman sayılan yerlerden olduğu iddiasına dayalı olarak tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istemi ile dava açmıştır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı yasanın 4. maddesine göre yapılmış, taşınmaz kısmen orman sınırları içinde bırakılmış, ancak arazi kadastro ekiplerince bu haritaya uyulmadan tespit tutanağı düzenlenmiştir....
Hukuk Dairesinin 10/11/2005 gün ve 2005/7117-13394 sayılı bozma kararında özetle; "Dosyada mevcut bilirkişi raporundan taşınmazın 1941 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan orman tahdidine göre orman sınırları içinde orman olduğu ve 1976 yılında 1744 Sayılı Yasayla değişik 2. madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığı anlaşılmaktadır. 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/2 maddesinde “...orman sınırı dışına çıkartılacak yer sınırlaması itirazsız kesinleşmiş tapulu arazi ise mülkiyeti tekrar tapu sahiplerine intikal eder” hükmü yer almakta olup; eğer çekişmeli taşınmaz, değişik 2. madde ile orman rejimi dışına çıkarılmış ise, ancak öncesinin tapulu olması halinde taşınmazın tapu maliklerine iadesi söz konusudur. Oysa, dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı, taşınmaz orman sınırları içinde orman alanı iken 1960 yılında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak oluşmuştur....
Mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiş, dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede 21.03.1968 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği ve davacıların dayandığı 26.04.1976 tarih 119, 38, 8 sıralı tapu kaydı ilk oluşumundan itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmemiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede 21.03.1968 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit haritasının okunaklı örneği ve davacıların dayandığı 26.04.1976 tarih 119, 38, 8 sıralı tapu kaydı ilk oluşumundan itibaren tüm tedavülleri ile bulunuğu yerlerden getirtilerek, önceki bilirkişiler dışında halen ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman tahdidine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişiler vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, ... Köyü 380 parselin 115 nolu orman kadastro komisyonunca 2/B madde uygulaması ile orman dışına çıkarıldığını ve bu çalışmanın 19.03.2003 tarihinde ilan edildiğini, taşınmazın orman olmadığını, makiye aykırılan yerlerden olduğunu belirterek orman sınırlamasının iptalini istemişler, Hazine ise, karşı davasında 2/B madde uygulaması nedeniyle davacılar adına kayıtlı tapunun iptalini ve Hazine adına tescilini istemiş, mahkemece gerçek kişilerin davasının reddine, Hazinenin tapu iptali tescil davası yönünden görevsizliğe karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Öncelikle, taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı sorulmalı, yapılmışsa tutanak ve haritaları, işe başlama, sonuçlandırma ve askı ilan tutanakları Orman İdaresinden istenmeli, çekişmeli taşınmaza komşu olan 103 ada 52, 56, 57 ve 252 numaralı parsellere ait kadastro tespit tutanak suretleri ile varsa dayanak tapu veya vergi kayıtları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ve orman tahdidine ilişkin belgeler ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, eğer çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede dava tarihinden önce yapılan ve çekişmeli taşınmaz yönünden kesinleşen orman tahdidi bulunmakta ise kural olarak, bir yerin orman olup olmadığı, kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanmasıyla çözümlenir....
DELİLLER: Çekişmeli taşınmazın kadastro tutanak örneği, orman kadastrosuna ilişkin belgeler ve dayanakları, iddia, savunma ve keşif, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, Orman Tahdidine dayalı Tapu iptal ve Tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2011 yılında orman kadastrosunun geçtiği, 04/04/2012 tarihinde ilana çıkarak 6 ay sonra 04/10/2012 tarihinde tahdit kesinleşmiştir....
Mahkemece, tapuda cins ve vasıf düzeltme işlemlerinin Tapu İdaresince idari işlem olarak yerine getirileceği, bu konuda adli yargıda dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre 1938 yılında yapılarak 24/3/1938 tarihli resmi gazetede ilan edilmek suretiyle kesinleşen orman tahdidi bulunmaktadır. Daha sonra 28/8/1979 ve itirazlı yerler için 4/11/1981 tarihinde ilan edilerek kesinleşen “daha önce sınırlaması yapılan devlet ormanları ile özel ormanların aplikasyonu ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması, 29/12/1989 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 3302 Sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulaması vardır. Dava dilekçesindeki açıklamalara göre, dava kesinleşen orman tahdidine dayalı tapu iptali ve tescile ilişkindir. Olayların anlatımı taraflara; hukuki nitelendirmesi mahkemeye aittir....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına, orman kadastrosu seri bazında yapılıp, Orman Yönetimince kesinleşen tahdide göre dava açıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 14/02/2008 gününde oybirliği ile karar verildi....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına, orman kadastrosu seri bazında yapılıp, Orman Yönetimince kesinleşen tahdide göre dava açıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 14/02/2008 gününde oybirliği ile karar verildi....