Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yönetimi, davalının kadastro mahkemesinde açtığı ... kadastrosuna itiraz davasına karşı verdiği 27/06/2013 havale tarihli cevap ve karşı dava dilekçesi ile; davalı adına kayıtlı olan ... ili, ... ilçesi, ... (...) köyü 113 ada 34 (eski 117) parselin kısmen kesinleşen ... sınırı içinde kaldığını ve eylemli ... niteliğinde olduğunu belirterek, tapu kaydının iptali ile ... niteliğiyle ... adına tesciline, el atmanın önlenmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, karşı davanın 2013/180 sayılı dosyadan tefrikine karar verildikten sonra kaydedildiği 2014/84 sayılı dosyada gerçek kişinin açtığı ... kadastrosuna itiraz davasının reddine, ......

    Obası mevkiinde bulunan ve fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen Doğusu: Yol ve ötesinde ... taşınmazı, Batısı: ... taşınmazı, Kuzeyi:... taşınmazı, Güneyi: yol ve ... taşınmazı ile çevrili bulunan 1924.76 m2 yüzölçümlü taşınmazın davacı gerçek kişi adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 03/03/2009 gün ve 2008/15357 E. - 3518 K. sayılı kararı ile; “Davanın devamı sırasında yörede yapılan orman kadastrosunun 10/08/2006 tarihinde ilan edildiği, eldeki tescil davasının aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına da dönüştüğü, orman kadastrosuna itiraz davasının tescil davasından ayrılıp orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerektiği” belirtilerek bozulmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali tescil ve orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-davacı gerçek kişiler tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, ... Köyü 2200 parsel sayılı 14360 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, yörede 1996 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını ve işlemin kesinleştiğini belirterek davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır....

        Tarih, 19 sıra numaralı tapu ve 240 numaralı vergi kaydına dayalı olarak kişiler adına tesbit ve tescil edilmiş, satış yoluyla ... adına kaydedilmiştir. Aynı yer 313 parsel sayılı 104550 m² yüzölçümündeki taşınmaz ise, Aralık 1309 D. Tarih, 20 sıra numaralı tapuya dayalı olarak kişiler adına tespit ve tescil edilmiş olup, ....adlarına tapuda kayıtlıdır. Orman Yönetiminin bu taşınmazların yörede 2002 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiası ile açmış olduğu tapu iptali ve tescil davası ile ... tarafından 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince 10 yıllık süre içinde tapuya dayalı olarak açmış olduğu orman kadastrosuna itiraz davaları birleştirilmiştir. ... mirasçıları 313 parselde paylarının olduğu iddiasıyla davaya katılmışlardır....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece " dava konusu taşınmazların yapılan kullanım kadastrosu sonucunda Hazine adına kaydedildiği ve davalının kullanımında olduğu yönünde şerh düşüldüğü, kadastronun herhangi bir itiraza uğramadan ve dava açılmadan kesinleştiği, 6292 sayılı Kanun hükümlerine istinaden dava tarihinden önce dava konusu taşınmazların Hazine tarafından beyanlar hanesinde kullanıcı olarak tespit edilen hak sahibi davalıya satıldığı, davacıların ise bu satımdan sonra tapu iptal ve tescili isteminde bulunduğu ancak davacıların kullanım iddiasından kaynaklanan şahsi hakkına dayanarak mülkiyet hakkı sahibi Hazine’den taşınmazı satın alan davalıya ve 2/B kapsamında kalan taşınmazlara yönelik Hazine'ye karşı tapu iptal ve tescil davası açmasının mümkün olmadığı, satın alan hak sahibine karşı zilyetlik iddiasının da ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle" davanın reddine, Davacı T3 de davalı göstererek dava açmış ise de kullanım kadastrosu kesinleşen ve sonrasında da davalıya...

          Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl davada davacı ..., dava konusu 823 parselde TMK'nun 724. maddesi gereğince temliken tescil; birleştirilen davada ise 823 parsel sayılı taşınmazın maliki davacı ... müdahalenin men'i isteminde bulunmuştur. Mahkemece; asıl davanın kabulü ile 823 sayılı parselin fen bilirkişi raporunda belirtilen sınırlar itibariyle ifrazı ile son parsel numarası verilerek davacı ... adına tesciline, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı/birleştirilen dava davacısı ... vekili temyiz etmiştir. TMK’nun 724. maddesi gereğince temliken tescil isteme hakkı iyiniyetle bina yapan kişi veya onun külli haleflerine tanınan bir haktır. Dosya içersindeki bilgi ve belgelerden, asıl davanın davacısı ...'a 1997 yılında 3367 sayılı Yasa gereği Yeşilova Köyünde “...evi ve arsası bulunmayan ihtiyaç sahibi” olmasından dolayı dava dışı 107 ada 4 sayılı parselin satışının yapıldığı anlaşılmaktadır....

            Yargılama sırasında, yörede ... kadastro çalışması yapılması nedeniyle mahkemece tescil davası elde tutularak, ... tahdidine itiraz davası yönünden görevsizlik kararı ile dosya Kadastro Mahkemesine aktarılmış; Kadastro Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi üzerine yerel mahkeme hükmü, dava edilen taşınmazın kesinleşen tahdit içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığından bahisle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14.12.2007 tarih ve 2007/12972 E. - 15780 K. sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmiştir. Tescil istemine ilişkin tefrik edilen dosya mahkemenin 2002/40 Esasına kaydı yapılarak, yargılamaya devam olunmuş ve ... kadastrosuna itiraz davasında verilen ve Yargıtayca onanarak kesinleşen hüküm gerekçe gösterilerek, mahkemece davacının tescil talebi yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 06.05.1991 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 3302 sayılı Yasaya göre yapılan 2/B uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 16/04/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 26/12/2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; U.. ili, Merkez, B... köyünde bulunan müvekkiline ait eski 651 ve 652 (yeni 230 ada 8 ve 9) sayılı parsellere bitişik ve doğusunda kalan, tescil harici bırakılan taşınmazın yirmi yıldan fazladır müvekkili tarafından kullanıldığı halde 26/11/2013 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu işleminde orman sınırları içine alındığı iddiasıyla orman kadastrosuna itiraz ve tescil isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna itiraz ve tescil davasıdır....

                  , bu nedenlerle, tescil davasında asliye hukuk mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğunun kabul edilmesi gerektiği, görev yönünün kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi resen de gözetilebileceği, mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davasının, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu" açıklanmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu