Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 87/2. maddesi gereğince T9 tüzel kişiliğinin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti ve Dernekler Yönetmeliğinin 89. maddesi gereğince malvarlığının tasfiyesine ilişkindir....
İş bu davanın konusu birlik adına kayıtlı malların tasfiyesi olduğundan ve birlik adına kayıtlı mal varlığı tespit edilemediğinden" gerekçeleri ile; 1- Davalı kendiliğinden sona eren Terme İlçesi Yağlı Tohumlu Bitkiler Üretici birliği adına mal varlığı tespit edilemediğinden davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, dair karar verilmiştir....
Olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamaması” Her ilgili, sulh hâkiminden, derneğin kendiliğinden sonra erdiğinin tespitini isteyebilir.” hükmünü ihtiva ettiğini, öte yandan ilgili derneğin tüzüğünün 7. maddesinde, olağan genel kurulun üç (3) yılda bir Aralık ayı içerisinde yapılacağının öngörüldüğünü, davalı derneğin son olağan genel kurul toplantısını 27/12/2015 tarihinde gerçekleştirdiğini, 2018- 2021 yıllarında ise mezkur toplantılarını gerçekleştirmediğini ve bu şekilde TMK'nın 87. maddesine aykırı davrandığını, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti için işbu davayı açmak gerektiğini,ayrıca derneğin tasfiyesinin de gerekeceğini, izah edilen nedenlerle yasal süresi içinde olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamaması şeklinde yasal yükümlülüğünü yerine getirmeyen söz konusu derneğin Türk Medeni Kanunu'nun 87. maddesi gereğince “kendiliğinden sona erdiğinin tespitine” ve Dernekler Yönetmeliği'nin 89. maddesi gereğince de “derneğin tasfiyesine...
Mahkemece karar gerekçesinde “davanın, davalı derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti taleplidir. Her ne kadar derneğin feshine ve tasfiyesine karar verilmiş ise de, dilekçe içeriğinden ve ekli belgelerden davalı derneğin ilk genel kurul toplantısını yapmadığı ve bu nedenle tasfiyesinin istenildiği anlaşılmaktadır. TMK 87/1-2. maddesi uyarınca, derneğin ilk genel kurul toplantısını süresinde yapmaması derneğin kendiliğinden sona erme sebeplerindendir. Aynı maddenin 2. fıkrasında bu durumda her ilgilinin sulh hakiminden derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitini talep edebileceği öngörülmüştür. Mahkemelerin açılan davalarda görevli olmaları HMK 114/1-c maddesinde dava şartı olarak sayılmıştır. HMK'nın 87/2 maddesine göre açılan davada sulh hukuk mahkemeleri görevlidir. Dolayısıyla açılan davada görev bakımından dava şartı yerine getirilmemiştir. Bu nedenle davanın dava şartı eksikliği nedeni ile reddi gerekir....
Her ne kadar ilk derece mahkemesince, davalı derneğin malvarlığı bulunmadığı gerekçesi ile tasfiyesi ve malvarlığının devri talebine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 15. maddesinde, feshedilen veya münfesih hale düşen derneklerin para, mal ve haklarının tasfiyesi tüzüklerinde gösterilen esaslara göre yapılacağı belirtilerek tasfiye hususunda dernek genel kurulu tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamışsa yahut dernek mahkeme kararıyla feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve haklarının mahkeme kararıyla tasfiye edileceği hükme bağlanmış; derneklerin tasfiyesinin nasıl yapılacağı ise Dernekler Yönetmeliğinde ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup Yönetmeliğin 89. maddesinde, genel kurul kararı ile feshedilen veya kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi, tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılacağı, derneğin mahkeme kararı ile feshedilmesi halinde, derneğin bütün para...
hükmi şahsiyetini yitirip yitirmediğinin tespiti açısından davacı hazine vekiline derneğin tasfiyesi hakkında dava açmak üzere süre ve yetki verilmesine ” karar verildiğini belirterek Sarıoğlan Sağlık Yurdu Yaptırma derneğinin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti ile malvarlığının tasfiyesini talep etmiştir....
Dava, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti ile derneğin mallarının tasfiyesi ve tasfiyenin ne şekilde yapılacağına ilişkindir. 1-5253 sayılı Dernekler Kanununun 15. maddesinde, “genel kurul kararı ile feshedilen veya kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi, tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılacağı, tüzükte tasfiyenin ne şekilde yapılacağının genel kurul kararına bırakıldığı hallerde, genel kurul tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamışsa, yahut dernek mahkeme kararı ile feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve haklarının, mahkeme kararıyla derneğin amacına en yakın ve kapatıldığı tarihte en fazla üyeye sahip derneğe devredileceği; kendiliğinden sona erdiği tespit edilen veya feshine karar verilen derneklerin tasfiye ve devir işlemleri tamamlandıktan sonra dernekler kütüğündeki kayıtlarının silineceği; feshedilmesi için hakkında soruşturma veya dava açılmış olan bir dernek, fesih ve buna bağlı olarak dernek mallarının...
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti ile tasfiyesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine, tasfiye işlemleri ise asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiğinden tasfiye ile ilgili talep yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, TMK'nin 87/3 maddesinde derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitinin Sulh Hakimliğince yapılacağının belirlendiği, derneğin tasfiyesi de çekişmesiz yargı işi olarak sulh hukuk mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 15....
Kanunun, bu hususta görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğunu göstermediğini, bu durumda görevli mahkeme genel hükümlere göre belirlenmesi gerektiğini, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 8. maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu dava ve işler sayılmış olduğunu, bunlar arasında, mahkeme kararıyla feshedilen veya münfesih hale düşen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesine ilişkin davalar bulunmadığını, Dernekler Kanununda ve Türk Medeni Kanunu'nun tüzel kişilere ilişkin genel hükümlerinde, sona eren derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesinde açıkça Sulh Mahkemesinin görevli olduğuna dair bir hüküm de olmadığını, Derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine (münfesih hale düştüğüne) Sulh Mahkemesince karar verilmiş olması, tasfiyesinin de bu mahkemece yapılacağı anlamına gelmediğini, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, ayrıca derneğin tasfiyesi davası çelişmesiz yargılamaya tabi olmadığını, yerel mahkemenin gerekçesinin yanlış olduğunu, Açıklanan ve...
Bunlar arasında, mahkeme kararıyla feshedilen veya münfesih hale düşen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesine ilişkin davalar bulunmamaktadır. Dernekler Kanununda ve Türk Medeni Kanununun tüzel kişilere ilişkin genel hükümlerinde, sona eren derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesinde açıkça Sulh Mahkemesinin görevli olduğuna dair bir hüküm de yoktur. Derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine (münfesih hale düştüğüne) Sulh Mahkemesince karar verilmiş olması, tasfiyesinin de bu mahkemece yapılacağı anlamına gelmez. O halde, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HUMK’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 27.03.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....