WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in vekaletnameye dayalı temsil yetkisini vekalet verenin zararına ve kendisi yararına kullandığını, zira bankadan alınan kredinin bizzat ... tarafından kullanıldığını, bu nedenle söz konusu ipoteğin de geçersiz olduğunu, ayrıca vekaletnamenin genel kredi sözleşmesine kefil olabilme yetkisini içermediğini, bu nedenle vekaleten kefaletin de geçersiz olduğunu, bunun yanında murisin ölüm tarihinden sonra kullanılan kredilerle ilgili olarak müvekkillerinin sorumluluğunun olmayacağını belirterek vekaletnamelerin düzenlenme tarihleri itibariyle müvekkillerinin murisinin hukuki muamele yapma ehliyetinin bulunmadığının tespitine, bu vekaletnamelerin ve vekaletnamelere dayalı olarak yapılan ipotek akitlerinin ve kefalet akdinin geçersizliğinin tespiti suretiyle ipoteğin fekkine ve kefaletin iptaline, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde açıkladıkları diğer nedenlerle vekaletnamelerin ve bu vekaletnamelere dayalı olarak yapılan ipoteğin fekkine ve kefaletin iptaline, müvekkillerinin murisinin...

    Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu genel kredi sözleşmesinde geçerli bir kefillikten bahsedilemeyeceğini, kefaletin geçerli olabilmesi için belli şekil şartlarına uyularak yapılması gerektiğini, dava konusu genel kredi sözleşmesindeki kefaletin tarihi 04/04/2013 olduğunu, söz konusu tarihte müvekkil evli olduğunu, bu husus yerel mahkeme tarafından dosya arasına alınan resmi belge niteliğinde olan nüfus kayıt örneği ile de sabit olduğunu, bununla birlikte ... bilirkişi raporu ile de kefaletin geçerli olmadığı tespit edildiğini, nitekim eş rızasının olmaması nedeniyle yerel mahkeme tarafımızı haklı bularak davanın reddine karar verdiğini, dolayısıyla kefaletin geçersiz olması nedeniyle müvekkilin davacıya borcu olmayıp, davacının hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olan istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini...

      DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı borçlu Yalçın Duğan arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesine davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imza attığını, davalının eşinin rızasının alınması nedeniyle kefaletin geçerli olduğunu, borçlunun kredi borcunu ödememesi üzerine davalı aleyhine Lüleburgaz 2. İcra Müdürlüğünün 2016/3792 esas sayılı dosyasında toplam 6.011,38 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın % 20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

      un da bulunduğu davalılar hakkında dava konusu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak yönünden mal kaçırma kastı ile taşınmaz devirleri yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali davası açıldığı davanın kısmen kabulüne karar verilidği görülmüştür. Taraflarca sunulan dilekçeler ve kanıtlar birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davalı tarafından davanın menfi tespit davası olduğu ve icra takibine konu borç kadar harç yatırılarak davaya devam edilmesi gerektiği savunmasında bulunulmuş ise de, davanın TBK'nın 601. Maddesinde düzenlenen kefaletin sona erme koşullarına bağlı özel bir dava türü olduğu anlaşılmakla yargılamaya devam edilmiştir....

        İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, davacı ve kredinin diğer kefili olan ... tarafından kredi borcunun itirazı kayıt ileri sürülmeksizin müştereken ödenerek kredi borcunun kapandığını, bunun üzerine İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/403 Esas sayılı dosyasında devam eden itirazın iptali davasında; kredi borcunun davadan sonra haricen ödenmiş olması nedeniyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, ayrıca, davacı vekilinin itirazın iptali davasına vermiş olduğu 07/11/2018 tarihli beyan dilekçesinde “davalı kefil müvekkilim ... alacaklı banka ile haricen görüşmüş dosya borcunu ödemiş olup, ödeme hususu icra dosyasına bildirilmiş ve icra dosyası da infazen kapatılarak davaya konu ihtilaf konusuz kalmıştır” şeklinde beyanda bulunduğunu, ödeme yaptıktan hemen sonra kefaletin geçersizliği iddiasıyla sebepsiz zenginleşme talebi ile ödenen bedeli geri isteyemeyeceğini, davacının kefaleti müteselsil kefalet olarak kabul edilmese dahi, adi kefalet...

          a karşı 26/06/2019 tarihinde ihtarname hesap özeti ve kredi sözleşmesine istinaden 194.480,28 TL asıl alacak, 11.745,81 TL işlemiş faiz, 1.073,83 TL BSMV, 735,36 TL komisyon olmak üzere toplam 208.035,28 TL üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, takibin davalıların süresinde itirazı üzerine durduğu, eldeki itirazın iptali davasının İİK.nun 67.maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür. Taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerin incelenmesinde; ... Şubesi ile davalılardan ....Şti. arasında akdedilen 04/10/2017 tarihli ve 750.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinin davalı ... 'ın tarafından müteselsil kefil olarak imzalanmış olduğu, kefalet şerhinin, el yazısı ile kefaletin türü, limiti ve tarihinin yazılması suretiyle sözleşmede belirtildiği, sözleşmenin akdedildiği tarihte davalı ...'ın şirket ortağı olup, kefaletin geçerli olduğu anlaşılmıştır. Davacı banka tarafından davalılara gönderilen Ankara 68....

            Taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerin incelenmesinde; TC Ziraat bankası Gimat Ankara Şubesi ile davalılardan T4 Tic.Ltd.Şti. arasında akdedilen 04/10/2017 tarihli ve 750.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinin davalı T3 'ın tarafından müteselsil kefil olarak imzalanmış olduğu, kefalet şerhinin, el yazısı ile kefaletin türü, limiti ve tarihinin yazılması suretiyle sözleşmede belirtildiği, sözleşmenin akdedildiği tarihte davalı T3 şirket ortağı olup, kefaletin geçerli olduğu anlaşılmıştır. Davacı banka tarafından davalılara gönderilen Ankara 68....

            Kefaletin şartları TBK m. 583'te düzenlenmiş olup, buna göre; kefalet sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması, kefalet sorumluluk miktarı, kefil olunan borcun geçerli bir borç olması, kefilin fiil ehliyetinin bulunması, kefaletin türü, tarihi ve ve limitin,in kefilin el yazısı ile yazılması ve TBK m.584 uyarınca kefil evli ise kefalete ilişkin eş rızasının bulunması gerekmektedir. Bu yönden yapılan değerlendirmede; kefalet sözleşmesinin yukarıda açıklanan şekil şartlarına uygun olduğu, davalı kefillerin asıl borçlu diğer davalı şirketin ortağı ve yöneticisi olduğu bu sebeple TBK m.584 ek fıkra hükmü gözetildiğinde eş rızası şartının istisnasının somut olayda gerçekleştiği, dolayısı ile kefaletin yasal koşullarının oluştuğu anlaşılmaktadır....

              nun yatırmış olduğu nakdi kefaletin CMK'nın 113. ve 115. maddeleri gereğince sanığa iadesine” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Yasadaki bu düzenleme ile tüketici kredisindeki kefaletin adi kefalet olduğu kabul edilmiştir. Müteselsil kefalet yasaklanmıştır. bu yasal düzenleme yapılmamış olsa idi kredi veren kuruluş daima tacir sıfatını haiz olacağından kredide ticari ... mahiyetinde olduğundan TK: 21/2 ve TTK. 7/2 maddesi gereğince kefaletin müteselsil kefalet olduğunun kabulü gerekir. Bu düzenleme ile kefaletin adi kefalet olduğu kabul edilmiştir. (Prof Dr. ... Zevkliler-Araştırma görevlisi-Murat Aydoğdu Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun sayfa 293-294) Somut olayda davalı kefilden önce asıl borçluya gidilmesi gerektiğine dair defisi yoktur. Bu definin resen gözetilmesi mümkün değildir. Mahkemece işin esası incelenip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiğinden sayın çoğunluğun onama kararına katılmıyorum....

                  UYAP Entegrasyonu