Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, kredi ve kefalet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 05/06/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Alanya 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 20.11.2008 gün, 9927-12888 sayılı, 13.Hukuk Dairesinin 15.06.2009 gün, 6304-8228 sayılı, 19.Hukuk Dairesinin 09.09.2009 gün, 7533-7732 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, kefalet sözleşmesinden kaynaklanan rücuan alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibarıyla hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 13. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına, dosyanın bu Daireye gönderilmesine 24.12.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Ödemiş 2.Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 09.04.2010 gün, 2010/4424-4861 sayılı, 19.Hukuk Dairesinin 11.05.2010 gün, 2010/4742-5760 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava; kefalet sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 13.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine, 21.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 21.04.2010 gün, 2009/18718-2010/7896 sayılı, 3.Hukuk Dairesinin 20.10.2009 gün 2009/16737-16290 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, kefalet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibarıyla hükmün temyiz inceleme görevi 13. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, kefalet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava kefalet sözleşmesinden kaynaklan alacağın tahsili istemine ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              - K A R A R - Dava, Tarımsal Krediler İkraz Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, celsede borcu ödediğini belirtmiştir. Mahkemece davalının ödediğini iddia ettiği borcun,bu icra dosyasındaki kendisine ait borç olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının icra dosyasına itirazının iptali ile takibin devamına,asıl alacak miktarı 2.225 YTL üzerinden hesaplanacak %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu takip, davalının kefalet borcuna ilişkindir. Davalının yaptığı ödemenin kendisinin asıl borçlu olduğu krediye ilişkin bulunduğu saptanmıştır....

                . - K A R A R - Dava, kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan davacı banka alacağının tahsili için garanti eden davalı aleyhine girişilen takibe davalının itirazının iptaline ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilinin sözleşmede hiçbir şekilde kefil sıfatıyla imzasının bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davalının kefalet limitinin 200 YTL ile sınırlı olduğu, takip tarihi itibariyle davalının kefalet limiti ve kendi temerrüdünden sorumlu olduğu, davanın kısmen kabulü ile takibin 200 YTL asıl alacak 100.66 YTL temerrüt faizi, 5.03 YTL Gider Vergisi, 60.20 YTL ihtarname masrafı üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden 01.06.2006 tarihine kadar %89,70, bu tarihten itibaren 5464 sayılı Yasanın 26.maddesi gereğince Merkez Bankası’nca belirlenen oranlarda gecikme faizi ve faizin %5’i oranında gider vergisi uygulanmasına, %40 tazminatına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                  - K A R A R - Davacı vekili, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını tahsil için giriştikleri icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini iddia ederek itirazların iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre davalıların takip tarihi itibarıyla toplam 28.313,97 TL borçtan sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kural olarak kefil, kefalet limiti ve kredi temürrüdünün hukuki sonuçlarından sorumludur. Somut olayda davalılar, davaya konu 02.11.2007 tarihli genel kredi sözleşmesini 31.250 TL limitle kefil sıfatıyla imzalamışlar ve bu limite bir itirazları bulunmamaktadır....

                    KARŞI OY Dava, niteliği itibariyle davacı ile davalı şirket arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart ve katkı tutarının tahsili amacına yönelik bir alacak davasıdır. Mahkemesince, davalı gerçek kişinin imzası bulunan kefalet sözleşmesinde "Müşterek Müteselsil "ibaresinin kefilin el yazısı ile yazılmadığı belirtilmek suretiyle sözleşmenin müteselsil kefalete ilişkin olmadığı, davalı gerçek kişinin bu durumda sözleşme kefili sayılması (âdi kefalet) gerektiği belirtilerek 6098 sayılı TBK'nın 586. maddesine değinilmek suretiyle âdi kefil kabul edilen davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK. 583 maddesine uyarınca kefalet sözleşmesi yazılı olarak yapılmalı, kefilin sorumlu olacağı azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olunması halinde bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi gerekmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu