Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, karşı tarafın ticari defterlerinden kaynaklanan cari alacağının müvekkilini bağlamadığını, birbiriyle aynı nitelikte 3 adet takip yapıldığını, 3 farklı takip sonunda takiplerin itirazları ile durduğunu belirterek; müvekkili şirketin davacıdan hizmet aldığını ancak hizmetin tam ve ayıpsız verilmediğini, ödenen hizmet bedellerinin de alınan hizmete nazaran daha fazla olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini, davalıdan %20 haksız takip tazminatı alınmasına karar verilmesini savunmuştur. Dava, İİK'nun 67. Madde gereğince açılan itirazın iptali davası olup, icra takibine konan alacak verilen güvenlik hizmetine ilişkin alacaktır. Alacak hizmet ilişkisinden doğmaktadır. Taraflar arasındaki akdi ilişki ihtilafsız olup, ihtilaf; hizmetin eksik ya da ayıplı olup olmadığı, hizmete göre davacının ödenmeyen alacağının bulunup bulunmadığı hususunda toplanmaktadır....

    Bununla birlikte davalı taraf, hizmetin ayıplı ve eksik verildiğini savunmuştur. 6102 Sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi tacirler arasındaki hizmetin ayıplı olması halinde yapılması gereken işlemleri düzenlemektedir. Anılan maddeye göre hizmet alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu hizmet verene iletmek durumundadır (Yargıtay 23. HD'nin 2016/991 Esas, 2018/5119 Karar sayılı kararı). Somut olayda, davalı tacir olup, verilen hizmetin ayıplı olduğuna ilişkin davacıya ayıp ihbarında bulunduğunu beyan etmemiş ve varsa ayıp ihbarına ilişkin delil de sunmamıştır. Yine HMK'nın 190 maddesi uyarınca ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir....

      Mahkemece, bu kalem yönünden de işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 3-Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4/A maddesinin 3. fıkrasında; "Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayın gerçekleştiği petrol istasyonunundavalı ...…A.Ş’nin bayisi olduğu ihtilafsızdır. Davacıya verilen ayıplı hizmet nedeniyle, anılan yasada tanımlanan ve sağlayıcı durumunda bulunan davalı ...…A.Ş’nin’de diğer davalı ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğunun kabulü gerekir....

        Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere, bilirkişi incelemesi ve yapılan teknik analiz sonucunda sunulan raporlara göre, malzemelerdeki ayıbın üretimden kaynaklanan gizli ayıp olup, imalat hatasından kaynaklanan ve teknik inceleme sonucunda ortaya çıkan dava konusu malzemelerdeki gizli ayıba ilişkin ihbarın süresinde yapıldığı, bu malzemelerin kullanıldığı yerde meydana gelen zararın malzemelerdeki gizli ayıptan kaynaklandığı, hasarın garanti süresi içerisinde meydana geldiği ve bu nedenle garanti kapsamında olduğu, davacının malzemelerin ayıplı olmasından dolayı yapmış olduğu ve belgelendirdiği harcamalardan dolayı davalıdan 128.695,33 TL alacaklı olduğu, alacağın belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

          Davacı taraf, davalı tarafla fazla kilolarından kurtulmak amacıyla hizmet alımı konusunda yaptıkları sözleşmede davalı tarafın sunduğu hizmetin ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak sözleşmeden dönülmesi sebebiyle bedel iadesi talebinde bulunmuştur. Davalı taraf ,davacının şahsından kaynaklanan irade sorunları ile keyfi olarak programdan ayrıldığını, verilen programları eksiksiz bir şekilde yerine getirmediğini, sorunun davacıdan kaynaklandığını savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi tarafından taraf delilleri toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin yetkilisinin özel kullanımı için, davalıdan ..marka 2.el araç satın alındığını, daha sonra aracın kaydına ... ve İstanbul ... Cumhuriyet Başsavcılıklarının vergi kaçakçılığına ilişkin soruşturma dosyalarından iki ayrı ihtiyati tedbir şerhi konulduğunu, açılan kamu davasında aracın müsaderesinin istendiğini ileri sürerek, satın alınan araç hukuken ayıplı olduğu için sözleşmeden dönme hakkı kullanılmak sureti ile aracın davalıya iadesine, satış bedelinin ve 25.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal satışı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ... Otom. Paz. San. A.Ş 27.06.2007 tarihinde 2007 model araç satın aldığını, aracın sol arka stop lambasının sağ taraftakine göre daha dışarıda olması nedeniyle durumu satıcı firmaya bildirdiğini,ilgili firma tarafından bu montajdan kaynaklanan hatanın çekiçlenerek ve tekrar boyanarak giderileceğinin bildirildiğini bu nedenlerle ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, bunun mümkün olmaması halinde araçtaki ayıbın aracın değer düşüklüğüne neden olmasından dolayı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 7.500 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....

              Davacı, davalıdan satın aldığı aracın aynı şirket tarafından 21.4.2006 tarihinde yapılan onarım ve bakım ile parça değişikliklerinden sonra meydana gelen kaza sonrası yapılan tespitle alınan bilirkişisi raporu ile verilen hizmetin ayıplı olduğunun saptandığını ileri sürerek, ödediği tamir bedeli ile diğer masrafları talep etmiş, davalı ise, verilen hizmetin ayıplı olmadığını ve tespit bilirkişisi raporuna itiraz ettiklerini savunmuştur. Mahkemece, tespit bilirkişisi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. HÜkme esas alınan 28.8.2006 tarihli tespit bilirkişisi raporunda, aracın davalının servisinde kaza nedeni ile sol ön kısmındaki mekanik arızanın onarımı esnasında şanzıman yağının kaçırıldığı ve daha sonra ikmalinin unutulduğunu ve kazada verilen ayıplı hizmet nedeniyle davalı şirketin 2008/12653-2807 kusurlu olduğu açıklanmıştır. Bu raporda aracın 38.439 km'sinde olduğu anlaşılmaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi _ K A R A R _ Dava, taşınmazın ayıplı olmasından kaynaklanan yüklenici aleyhine açılan tazminat davası olup, 23. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 4.6.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu