TENSIP ARA KARARI DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Hizmetin Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : İSTANBUL 2. TÜKETİCİ MAHKEMESİ'nin 01/06/2020 tarihli ve 2020/282 Esas sayılı dosyasında verilen tensip ara kararı; davacı taraflarca vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle; yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
ürün tanıtımını engeleyecek şekilde monte edildiğini ,yan duvarda ... kullanıldığı için halı üzerine de aydınlatma istenilmesinin sonuçsuz kaldığını orta ışıkların halıyı düzensiz aydınlatıldığını ve aydınlatmanın düzensiz olması sebebi ile stand içindeki sergilenen ürünlerin hatalı basılmış gibi göründüğünü, yer karolarının oynaması ve aralarında renk ve kalite farklarının olması, Stand içerisinde bulunan masalardan fuarda bulunanların pantolonlarına boya bulaştığını ve 7 çalışan için pantolon alınmak zorunda kalındığını,masaların stand içinde boyandığını, yara ve çiziklerinin olduğunu, eksik ve ayıplı hizmetin şirket görevlilerinin tanıklığı ile standların ayıplı bir şekilde bırakıldığını, Ayıplı hizmetlerin yasal süresi içerisinde davacı yana bildirildiğini, Müvekkilinin ayıplı hizmet karşısında piyasadaki adıyla reklamasyon hukuktaki yeriyle BK.M 227/2'teki hakkını kullanarak ayıp oranında bedelden indirim yaptıklarını,bu hususu da ......
Bu eksiklik vinci kullanılamaz hale getirmiş ve 3 hafta boyunca gereken işlerin yapılmasına engel olunduğunu, davalı yüklenici tarafından müvekkiline teslim edilen vincin hatalı montaj sebebiyle ayıplı olmasından kaynaklı eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim istemi ve tazminat talep ve dava ettiği, 6102 Sayılı TTK'nın 18....
Şti. “ olarak değiştirdiğini, müvekkili firmanın sözleşmeden kaynaklı hizmetlerin hiç yapılmaması, yapılanların ayıplı yapılmış olması ve müvekkili firmadan ... orijinal bedeli olarak tahsil edilen bedelin alıcıya ödememesi nedeniyle 25.02.2021 tarihinden itibaren ...ist firmasıyla tüm çalışmalarını durdurduğunu, ayıplı hizmete ilişkin kanuni düzenlemeye göre hizmet sağlayıcı tarafından sunulan hizmetin ayıplı olması halinde, şirket ile birlikte hareket edenlerinde sorumlu olacağının düzenlendiğini beyanla davalıların sözleşmeden kaynaklı hizmetin ayıplı veya hiç görülmemesi, müvekkil firmadan orijinal program ödemesi için tahsil edilip de ödenmeyen kısımları iade edilmemesi, reklam için alınıp da reklamların yapılmaması ve ödemesi alınıp da kesilmeyen faturalar nedeniyle doğan KDV kaybı nedeni ile uğranılan zararlarımızın HMK m.107 gereği bilirkişi tarafından tespiti halinde artırmak şartı ile şimdilik 30.000,00 TL uzlaşmazlık tutanak tarihi 15.10.2021 itibaren ticari avans faizi...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında gerçekleşen ticari ilişki kapsamında, davacı taraf, davalı şirketin teslim ettiği iplikler ile, muhtelif tarihlerde “...” işini yaptığını ancak davacının yaptığı iş/hizmetin ayıplı olarak ifa edildiğini, şöyle ki; davacı tarafından örmesi yapılan ürünlerde 505 kg miktarlı üründe boyuna yağ izi çıkmış, 567 kg miktarlı üründe ise orta kat izi çıktığını, davacı tarafın kendi kusuru ile edimini ayıplı olarak ifa ettiğini, imalat ayıplı olarak gerçekleştiğini, davacının üzerine düşen edimini kusuru ile ayıplı ifa etmesi neticesinde davalı şirketin maddi zarara uğradığını, davalı şirketin karşı karşıya kaldığı reklamasyon, uğradığı zarar nedeni ile davacı şirkete 01.03.2021 tarihli 2.727,00.-USD (20.136,44.-TL) tutarlı ve 01.03.2021 tarihli 3.061,80.-USD (22.608,64.-TL) tutarlı faturaları tanzim ederek iletildiğini, davacı tarafa Bakırköy .......
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 03/09/2020 NUMARASI : 2020/144 ESAS 2020/715 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : İSTANBUL ANADOLU 6. TÜKETİCİ MAHKEMESİ'nin 03/09/2020 tarihli ve 2020/144 Esas 2020/715 Karar sayılı dosyasında verilen karar; vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
, İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın lafzi ve sınırlı bir değerlendirmeyle "ipoteğin terkini" davası olarak adlandırılması ve diğer tüm açıklamaların bu ön kabul ile yapılmış olması hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin hizmetin ayıplı olması sebebiyle mağdur edilmiş olup, gerçek mülkiyet hakkına takyidatlarından ari bir biçimde kavuşturulması isteminin de kendisine 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ("TKHK") ile tanınan, hizmetin ayıplı olması halinde başvurabileceği tüketicinin seçimlik haklarının bir yansıması olduğunu, davalı finans kuruluşlarından ipotek lehdarı Akbank tarafından T.C....
Davalı, davacının müvekkiline satıp teslim ettiği malların ayıplı çıkması üzerine yenileriyle değiştirilmesini davacının kabul ettiğini, müvekkilinin iyi niyetli olarak 1.850,00 TL ödediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının davalıya sattığı malların ayıplı olmasından dolayı misli ile değiştirilmesi konusunda anlaşıldığı, ancak davacının malı misliyle değiştirmeyip yeni bir büro mobilya takımı verdiği, davalının yeni ürünün tesliminden kaynaklanan bedel farkına mahsuben 1.850 TL ödediği, bakiye borcunu ödemediği gerekçesiyle 2.650 TL. alacağın 18.11.2011 ihtarname tarihinden itibaren davalıdan avans faiziyle birlikte alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." Hükümleri yer almaktadır. Somut olayda, her ne kadar mahkemece davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, dava konusu olan internet hizmetini ... A.Ş. ile ... A.Ş'nin birbirlerine bağlı olarak sunuyor olmaları, ... A.Ş.'nin 4077 sayılı kanunun 4/A maddesi anlamında (hizmet) sağlayıcısı olup ve satıcı ... ile birlikte müteselsil sorumluluğu olduğu da nazara alınarak, mahkemece işin esası hakkında yapılacak inceleme sonucu hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacı şirketin edimlerini ayıplı şekilde ifa ettiği ve davalı kurumun yapmış olduğu mahsup işleminin yerinde bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı tarafından davalıya güvenlik hizmetinin verildiği yönünde uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hizmetin gereği gibi verilip verilmediği yönünde toplanmaktadır. Davalı, hizmetin sözleşme koşullarına uygun olarak verilmediğini, vardiya eksikliği sebebiyle meydana gelen hırsızlık olaylarından dolayı zarara uğradığını, bu nedenle davacının alacağından kesinti yaptığını savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir....