İş bu talep üzerine terkin keyfiyeti tescil ve ilan olunmakla ticaret şirketinin tüzel kişiliği sona ermiş olur. Tasfiye süreci ile tüzel kişilik sona erdirildiğinden terkin işlemi sırasında ticaret sicil memurluğuna İcra ve İflas Kanunu’nun 44. maddesine göre bir mal beyanında bulunulması da söz konusu değildir. Terkin işleminden sonra ticaret şirketinden alacağı bulunduğunu iddia eden bir alacaklı bu alacağını ancak terkin edilen ticaret şirketini yasaya göre ihyasını sağlamak suretiyle tahsil edebilecektir. Açıklamalar çerçevesinde somut olaya dönüldüğünde, ticaret şirketleri açısından, bunların Müdürleri veya yetkililerinin İcra ve İflas Kanunu’nun 44. maddesi ile getirilen mal beyanında bulunma yükümlülüğü bulunduğunu söylemek kanunu zorlama olacaktır....
Yapılan incelemede; 1-Dava konusu taşınmazlar için talep edilen ecrimisil bedeli yönünden davanın kısmen kabulüne karar verildiği dikkate alınarak reddedilen kısım üzerinden davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususta bir karar verilmemiş olduğu, 2-Dava konusu edilen taşınmazlar 436 ada 338 ve 339 parseller olup bu parseller yönünden terkin kararı verilmesi gerekirken 346 ada 338 ve 339 parseller yönünden terkin kararı verildiği, Hükmün bu yönlerden düzeltilerek onanması gerekirken onandığı anlaşıldığından, davalı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 17.09.2012 gün ve 2012/11670-16514 sayılı onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....
Kooperatifinin ana sözleşmesinin 13/10/1994 tarihinde tescil edildiği, Şirket Yönetim Kurulu Başkanı ..., Yardımcısı ... ve Muhasip Üye ... olduğu, sicil kaydının 31/07/2013 tarihinde resen terkin edildiği görülmüştür. Dava, sicilden terkin olan ... Kooperatifinin ihyası talebine ilişkindir. Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, ticaret sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ......
Şti. ve diğer iki kişi aleyhine 17.03.2021 tarihinde tapu iptali ve tescil istemli dava açıldığı ve davanın derdest olduğu görülmüştür. IV- GEREKÇE Dava dilekçesinden ihyası istenen şirkete de husumet yöneltilmiş olmakla birlikte terkin işlemi ile birlikte davalı şirketin tüzel kişiliği sona ermiştir. Tüzel kişiliği sona eren şirketin husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenle şirkete karşı açılan dava pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddedilmiştir (Yargıtay 11. H.D. 18.01.2016 tarih 2015/15654 - 2016/427 sayılı kararı). TTK 547. Maddesi şu şekildedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; "...somut olayda davacının, terkin edilen şirket lehine tesis edilmiş, ipoteğin kaldırılması istemli dava açmasına bağlı olarak şirketin terkin edilmesi nedeniyle taraf teşkilinin terkin edilen şirket yönünden sağlanabilmesi için Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen ihtarlı süre gereği açıldığı, terkin edilen şirketin ihya edilmeksizin Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davada taraf teşkilinin sağlanamayacak olmasına göre ipoteğin kaldırılması istemli davanın görülmesinin mümkün bulunmadığı, ancak ihyası talep edilen şirketin 04.09.2013 tarihinde ticaret sicilinden TTK'nun geçici 7(1/d) maddesinde belirtilen yasal nedene bağlı olarak terkin edildiği, mahkememizdeki ihya davasının TTK'nun 7(15) maddesinde düzenlenen beş yıllık hak düşürücü süreden sonra 28.12.2022 tarihinde açıldığı, bu davanın dayanağı olan Mersin 2....
Davacının, ihyası talep edilen şirketin geçmişte işçi sıfatıyla çalışanı olup, hizmet tespiti istemli dava açmasına bağlı olarak şirketin terkin edilmesi nedeniyle ihya davasını açmak zorunda kaldığı, şirketin ihya edilmeksizin taraf teşkilinin sağlanamayacak olmasına göre hizmet tespiti istemli davanın görülmesinin mümkün bulunmadığı, çoğu zaman işçinin emekli olabilmesi için fiilen çalışma süresi içinde hak düşürücü sürenin dava açılmadan sona erdiği birlikte değerlendirildiğinde, durumu açıklanan koşullara uygun işçiler yönünden hak düşürücü sürenin uygulanmaması gerektiği düşünülse dahi TTK'nun 7 (15) maddesinde açıklanan nitelikte bir istisnaya yer verilmediği ve bu durumda olan işçi statüsündeki kişilere hak düşürücü sürenin uygulanmayacağına dair yerleşmiş yargı kararlarının bulunmadığı, İhyası talep edilen şirketin, 26/09/2013 tarihinde terkin edildiği, mahkememizdeki ihya davasının TTK'nun 7 (15) maddesinde düzenlenen beş yıllık hak düşürücü süreden sonra 04/11/2015 tarihinde...
Davacının, ihyası talep edilen şirketin geçmişte işçi sıfatıyla çalışanı olup, hizmet tespiti istemli dava açmasına bağlı olarak şirketin terkin edilmesi nedeniyle ihya davasını açmak zorunda kaldığı, şirketin ihya edilmeksizin taraf teşkilinin sağlanamayacak olmasına göre hizmet tespiti istemli davanın görülmesinin mümkün bulunmadığı, çoğu zaman işçinin emekli olabilmesi için fiilen çalışma süresi içinde hak düşürücü sürenin dava açılmadan sona erdiği birlikte değerlendirildiğinde, durumu açıklanan koşullara uygun işçiler yönünden hak düşürücü sürenin uygulanmaması gerektiği düşünülse dahi TTK'nun 7 (15) maddesinde açıklanan nitelikte bir istisnaya yer verilmediği ve bu durumda olan işçi statüsündeki kişilere hak düşürücü sürenin uygulanmayacağına dair yerleşmiş yargı kararlarının bulunmadığı, İhyası talep edilen şirketin, 26/09/2013 tarihinde terkin edildiği, mahkememizdeki ihya davasının TTK'nun 7 (15) maddesinde düzenlenen beş yıllık hak düşürücü süreden sonra 04/11/2015 tarihinde...
Şti aleyhinde ortaklıktan çıkma davasını ... 14 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/371 esas sayılı dosyasında açtığını , söz konusu dava yargılaması sırasında şirketin ticaret sicilden resen terkin edildiğinin öğrenildiği, mahkemece terkin edilen şirketin dosyada taraf teşkilinin sağlanabilmesi için TTK 547/2. Maddesi uyarınca ihyası için dava açmak üzere yetki ve süre verildiğini, davada taraf teşkilinin sağlanması ve verilecek hükmün infazı için adı geçen şirketin ihyasına ve şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini, terkin öncesi yetkili Ersin Saatçi'nin tasfiye memuru olarak atanmasını talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müdürlüklerinde 117438 sicil numarası ile kayıtlı bulunan ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki İpotek (Terkin İstemli) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 23,40 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/01/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Terkin İstemli K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 günü yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 Sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 13/02/2020 tarihinde oybirliğiykarar verildi....