Takip ilk öncelikle----. sayılı dosyası ile başlatılmış olup, davalı borçluların yetki itirazı üzerine dosya ----------------sayılı dosyasına kaydedilmiştir. ----------- sayılı dosyası ile başlatılmış olan takipte alacaklı tarafından -------------- ---- kaynaklı toplam ------ nolu ------kaynaklı toplam ----- yönünden takip talebinde bulunduğu ve takip talebindeki talepler gibi ödeme emrinin düzenlenerek davalı borçlulara tebliğ edildiği, yetki itirazı üzerine dosyanın gönderildiği ----- dosyasında ise; ------- alacak yönünden ödeme emrinin düzenlenerek davalı borçlulara tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Eldeki dava itirazın iptali davası olduğundan takipte çıkarılan ödeme emri ile sıkı sıkıya bağlı bir yargılama yürütülmesi gerekmekte olup, yetkili icra dairesi olan --- dosyasındaki ödeme emrinde olmayan bir alacak yönünden itirazı iptali hükmü kurulması mümkün değildir. Davacı vekili tarafından ıslah dilekçesi ------hesabından kaynaklı alacağını alacak davası olarak talep etmiştir....
Dosya kapsamındaki diğer belgelere göre ceza hazırlık soruşturma dosyasında kazadan kaynaklı şikayetinin bulunmadığı, davacının kaza günü bel ve boyun ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede muayenesinin yapıldığı, 1 gün sonra kazadan kaynaklı bel ve boyun ağrısı şikayeti nedeniyle yeniden hastaneye başvurduğu, yaklaşık 16 gün sonra iş yerinde kötüleşmesi sonucunda geçirmiş olduğu trafik kazasından kaynaklı bel ve bacaklarında ağrı ve yürüme güçlüğü şikayeti nedeniyle yeniden hastaneye başvurduğu ve bel fıtığı ameliyatı yapıldığı, sonrasında ise Balıkesir Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığının 27/12/2016 tarihli raporunda, kendisine kazadan kaynaklı %37 maluliyet verildiği görülmektedir....
Hukuk Dairesinin 21.05.2019 gün 2016/9193 E. 2019/6543 K. sayılı ilamında; “…Mahkemece tekstil mühendisinden alınan bilirkişi raporunda, dosya kapsamında bulunan tekstil malzemelerinin birim fiyatlarının sunulan fatura fiyatları ile birebir eşleştiği, dosya kapsamına göre fiyatların fahiş olmadığı, piyasa rayiçlerinde olduğu, buna göre zararın 21.776,98 TL olarak tespit edildiği, temiz sudan ve pis sudan kaynaklı oluşacak zararın farklı olacağı, temiz sudan kaynaklı zararın oluşmayacağı, en fazla oluşabiecek zararın kurutma, ütüleme masrafı olacağı, pis su içinde bulunan maddelerin cinsine göre az ya da çok değişik derecelerde zarar verebileceği, somut olayda pis su giderinden kaynaklı oluşabilecek zararın kuru temizleme masrafı olarak %20-50 değer kaybı olacağı belirtilmiştir....
Somut olayda; davacı yan fuar katılımcısı, davalı yan fuar düzenleyicisi olup; davacı, taraflar arasındaki fuar katılım sözleşmesine dayanarak fuar katılımcısı tarafından inşaa edilen standın fuar düzenleyicisi tarafından haksız şekilde sökülüp atılmasından kaynaklı tazminat talebinde bulunmuş, fuar düzenleyicisi yan ise standın sökümünden kaynaklı söküm, taşıma ve temizlik konusunda 2.500,00.- TL harcama yaptıklarını ve bu yaşanan olaylar nedeniyle davalının ticari itibarının zedelendiğini ileri sürerek davacıdan 2.500,00.- TL alacak talebi ile birlikte 1.000,00.- TL manevi tazminata hükmedilmesi isteminde bulunmuştur....
sıkıntılardan kaynaklı manevi zararlarının karşılanması amacıyla 250.000 TL manevi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faiziyle ödenmesine karar verilmesi istemiyle davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı adına düzenlenen …sayılı ödeme emirleri alacakların, … sayılı ödeme emri içeriği …, …, …, …, …, …, …, … sayılı tutanaklara dayanan alacakların; … sayılı ödeme emri içeriği …, …, … sayılı tutanaklar kaynaklı alacakların; …sayılı ödeme emri içeriği … sayılı tutanaklar kaynaklı alacakların; … sayılı ödeme emri içeriği … sayılı tutanak kaynaklı alacakların; … sayılı ödeme emri içeriği … sayılı tutanaklar kaynaklı alacakların davacı adına ödeme emri düzenlenmeden önce davacının kanuni temsilcisi olduğu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin söz konusu şirkete tebliğ edildiği hususunun idarece kanıtlanamadığı anlaşıldığından hukuka uygunluk bulunmadığı, ödeme emirlerinin kalanı bakımından ise hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir....
DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 08/03/2023 KARAR TARİHİ : 12/04/2023 YAZIM TARİHİ : 12/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket nezdinde trafik sigorta poliçeli ... plakalı aracın Müvekkiline çarpması sonucu oluşan ekonomik geleceğin tehlikeye uğramasından kaynaklı zararlar, sürekli iş göremezlik, maluliyet tazminatı ve tedavi giderleri dahil olmak üzere fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, belirli hale geldiğinde artırılmak üzere şimdilik 10.000 TL tutarın davalıdan tazminini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı davaya cevap vermemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL: Dava, sigortadan kaynaklı tazminat davasına ilişkindir....
DAVALILAR : MİRASÇI/(LAR) : DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) DAVA TARİHİ : 16/08/2016 KARAR TARİHİ : 27/01/2023 BİRLEŞEN DAVADA (Ankara 10 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/251 Esas ) DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : MİRASÇI/(LAR) : DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) DAVA TARİHİ : 04/04/2017 KARAR TARİHİ : 17/04/2017 Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Asıl dava ve Birleşen dava yönünden; Davacı tarafından açılan Tazminat ( Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasında davanın takip edilmemesi nedeni ile 24/10/2022 tarihinde başvuruya bırakılmış olup, davacı tarafça dosyanın işlemden kaldırılmasından sonra 3 aylık yenileme süresinin geçmesine rağmen usulüne uygun yenileme talebinde bulunulmamış olduğu anlaşıldığından HMK'nun 150/5.maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verileceği sonucuna...
Dava, trafik kazasından kaynaklı değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre davacının trafik kazasından kaynaklı değer ve kazanç kaybı isteminde bulunduğu, davanın diğer aracın işleteni ve sürücüsüne karşı açıldığı, dava haksız fiil kaynaklı olup ticaret kanununda düzenlenen davalardan olmadığı yine Ticaret Kanununda düzenlendiğinden ticaret mahkemesince bakılması gereken (sigorta hukukundan kaynaklı )sigorta şirketine karşı da açılmadığı, yine her iki tarafın ticari işletmesiyle de ilgisi bulunmadığı buna göre mahkemece asliye hukuk mahkemesine görevsizlik kararı verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşıldığından yerinde görülmeyen istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....
Mahkeme ilk kararında “Dava ve birleşen davanın kısmen kabul, kısmen reddine, 1-Davalı Kurumun eksik işçilik bildiriminden kaynaklı davacı şirket ile birleşen dosyada davacıya 176.041,61 TL asıl, 305.828,43 TL (26/12/2012 tarihi itibarı ile) gecikme zammı olmak üzere ve eksik işçilik bildiriminden kaynaklı kurum alacağına ilişkin ödeme emrinin iptali ile, davacı şirket ile birleşen dosyada davacının eksik işçilik bildiriminden kaynaklı davalı kuruma borcunun 21.510,85 TL prim asıl alacağı ve 37.369,74 TL (26/12/2012 tarihi itibarı ile) gecikme cezası olduğunun tespitine, 2-Davacı şirket ile birleşen dosyada davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine” karar vermiş, bu karar dairemizin 21.12.2020 tarihli ilamıyla “her bir davanın istiklalini muhafaza ettiği gözetilerek, asıl ve birleşen dava için kabul ve ret edilen tutarlar ile yargılama giderleri yönünden infaza elverişli ayrı ayrı karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı...