Vahap ve ölü Zeynep oğlu olarak kayıtlı olduğundan bahisle Vahap Canpolat'ın, müvekkilinin amcası olduğunun ve T3'ın babası olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında dava dilekçesini tekrarla Vahap Canpolat'ın mirasçılarının nüfus kaydına şerh düşülmesine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Ölümün Tespiti istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir. Bu bakımdan hakim resen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Bu durumda, davacıdan iddiasını ispat için kanıt göstermesinin istenmesi, gerekmesi halinde re'sen delil toplanması, davacının iddiasındaki vakıları bilebilecek tanıkların kolluk aracılığı ile tespiti ve dinlenmesi sonucu ilgilinin ölü veya sağ olduğunun tespiti ve ölü ise ölüm tarihinin belirlenmesine karar verilmesi gerekir. (Bknz. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2017/7489 Esas, 2018/9840 Karar sayılı ilamı) Somut olayda; davacı tarafça Mersin 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili, dava dilekçesinde, nüfus kaydında davacının eşi ölü ...l'in ilk eşi ölü Sabahat çocuğu olarak görünen davalının ölü ...'nün çocuğu olmadığının tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili ...'nün ölmüş kocası ...'nün ilk eşi Sabahat'tan çocuğu olarak nüfus kütüğüne kaydedilen davalı ...'nün, gerçekte Kamil ve Sabahat'in çocukları olmadığı halde, nüfus kütüğüne onların evlilik birliği içinde doğan çocukları olarak kaydedildiğini ileri sürerek, davalı ...'nün ölü...'nün çocuğu olmadığının tespiti ile nüfus kaydının buna göre düzeltilmesini istemiştir....
Türk Medeni Kanunu'nda ise, davada taraf olma ehliyeti, medeni haklardan yararlanma ehliyetinin bir parçası olarak sayılmış, 8, 28, 47 ve 48. maddeleriyle bu yönde hükümler getirerek medeni haklardan yararlanma ehliyeti bulunan her gerçek ve tüzel kişinin davada taraf olma yeteneğini taşıdığı, her gerçek kişinin sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan itibaren taraf ehliyetini kazanacağı ve yaşadığı sürece taraf ehliyetinin devam edeceği belirtilmiştir. Öte yandan gerçek kişinin ölümüyle medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve buna bağlı olarak ta taraf ehliyetinin sona ereceği TMK'nin 28. maddesinin buyurucu nitelikteki hükmüyle açıklanmıştır. Dava tarihinden önce ölüm nedeniyle şahsiyeti son bulan kişinin taraf ehliyetini yitireceği kuşkusuzdur....
bir belge verilemediği takdirde; ölünün hısımlarının ve ölüm olayını bilenlerin kimlikleri ile yerleşim yeri adreslerinin tespit edileceği, bu belgelerin mülkî idare amirliği aracılığı ile güvenlik makamlarına gönderilerek kişinin ölümünün araştırılmasının isteneceği, kütüklere ilgilinin ölüm araştırmasının yapıldığı açıklamasında bulunulacağı, bu araştırma sonuçlanıncaya kadar kayıt üzerinde işlem yapılamayacağı, kişinin öldüğünün tespit edilmesi halinde ölüm olayının aile kütüğüne tescil edileceği, hakkında araştırma yapılan kişinin sağ olduğunun anlaşılması halinde ise yapılan açıklamanın silineceği, 4'üncü bendinde de genel müdürlükçe, MERNİS ve adres kayıt sisteminde yer alan .../. bilgilerden yararlanılarak uzun süredir işlem görmeyen ve ölü olması muhtemel olup da aile kütüklerinde sağ görülenlerin araştırılmasının, üçüncü fıkrada belirtilen usule göre Nüfus Müdürlüklerine yaptırılacağı belirtilmiştir....
İlçesi nüfusunda sağ,. köyü nüfusunda ölü gözüktükleri ancak sağ oldukları tespit edildiğinden kaydın düzeltilerek.'daki mükerrer kaydın iptal edilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile ..., . ve.'ın sağ olduğunun tespitine, ölüm kayıtları kaldırılarak. İlçesindeki kayıtlarının iptaline, Ümmühan ve ... için açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davalılar, ..., . ve ...'ın ölü olarak görünen nüfus kayıtlarının sağ olarak düzeltilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak; 1-Davalı ...'ın mükerrer kaydının iptali yönünde bir istemi olmadığı dikkate alınarak ona yönelik davanın reddi gerekirken mükerrer kayıt iptaline karar verilmesi, 2-. İlçesi. köyü.5, .1' de kayıtlı İmhan ile . İlçesi. Köyü ., . de kayıtlı .'...
olan Kamile Çobanoğlu'nun soy isminden geldiğini, Kamile Çobanoğlu'nun, Haydar Sümer ile imam nikahlı olarak bir yaşam sürdürdüğünü, müvekkilinin annesi dünyaya geldiğinde hem annesi tarafından Şule Çobanoğlu ismiyle nüfusa kaydettirildiğini, hemde babası Haydar Sümer tarafından Şule Sümer olarak nüfusa kaydettirildiğini, Kamile Çobanoğlu ile Haydar Sümer'in resmiyette nikahları olmamasıyla iş bu karışıklığın ortaya çıktığını, Şule Çobanoğlu isimli kişinin, hala sağ ve bekar olarak göründüğünü, Şule Sümer isimli kişinin ise nüfus kaydında 22.02.2016 tarihinde vefat ettiğini, Şule Çobanoğlu adına kayıtlı bir işlem tesis edilmediği gibi Şule Çobanoğlu isminde kayıt edilen kişinin adına hayatı boyunca herhangi bir işlem gözükmediğini beyanla davaya konu olan müvekkilinin annesinin evlenmeden önceki soyismi ile kayıtlı olduğu Şule Sümer (Şule Gündoğan) ile Şule Çobanoğlu'nun aynı kişiler olduğunun tespiti ile davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Buna göre mahkemece dava tarihinde sağ olan kişilerin kendileri tarafından açılan bir dava bulunmadığı ve davalıların kayden ölü görünen maliklerle aralarındaki irsiyet bağının kanıtlanamadığı göz önünde tutularak gerek sağ olan ve davada yer almayan malikler ve gerekse davacılarla aralarında irsi bağlantısı kanıtlanmayan ölü malikler hakkında açılan davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. II-Ayrıca, tapu maliklerinden ... ...’nin baba adı nüfusta ... olduğu halde tapuya Hacı ... olarak yazılmasına karar verilmesi de doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir. III-Davalı vekilinin yukarıdaki iki bent dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Tapu kayıtlarına dayanak oluşturan tutanaklar Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek malik ...’nın kimlik bilgileri belirlendikten sonra Nüfus Müdürlüğünden adı geçen kişinin sağ olup olmadığı araştırılarak ölü olduğunun saptanması halinde belirlenecek mirasçılarına, sağ ise davalıya tebligata yarar açık adresleri ilgili kurumlardan (nüfus aile kütüğünde yazılı yerleşim yeri adresinin “5490 sayılı Nüfus Yasasının 7/g -50/1 ve Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliğinin 13/1. maddeleri uyarınca” ilgili Nüfus Müdürlüğünden, Sosyal Güvenlik Kurumu, Vergi Dairesi gibi) ve zabıta marifetiyle belirlendikten sonra gerekçeli karar ile davacı vekilinin temyiz dilekçesi tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİNDE İLERİ SÜRÜLEN DELİLLER: Nüfus kaydı, tanık beyanları, İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: SKavak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/187 esas, 2020/127 karar sayılı kararında: Davacının, halası Mevlüde Eş'in gerçekte ölmüş olmasına karşın nüfus kayıtlarında hala sağ gözüktüğünü, bu nedenle halasının ölü olduğunun tespitini talep ettiği, mahkememizce yapılan araştırmada böyle bir kişinin yaşadığının yahut ölü olduğunun yapılan kolluk araştırması ve gelen müzekkere cevaplarından anlaşılamadığı, ölü olduğunun tespiti istenen kişinin öldüğünün, öldüğü gün ay ve yıl olarak şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespitinin zorunlu olmasına karşın gerek mahkememizce yaptırılan araştırmada gerekse davacı yanca Mevlüde Eş'in ölü olduğunun şüpheye yer kalmayacak şekilde tespit edilemediği anlaşılmakla; -Davanın REDDİNE, karar verilmiştir....