AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2022 NUMARASI : 2021/681 ESAS 2022/433 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Yoksulluk Nafakasının Arttırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile boşanan müvekkiline aylık 400 TL yoksulluk nafakası bağlandığını, nafakanın bağlandığı tarihten dava tarihine kadar geçen sürede paranın alım gücünün düştüğünü nafakanın ihtiyaçları karşılamakdan uzak kaldığını belirterek 400 TL olan yoksulluk nafakasının 1500 TL’ye yükseltilmesine nafakaya yıllık ÜFE artışı oranında artırım uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesi ile;...3.Aile Mahkemesinin 25.01.2008 tarihli artırım kararıyla yoksulluk nafakasının aylık 185 TL’ye çıkartıldığını; ancak ödenen yoksulluk nafakasının çok düşük kaldığını iddia ederek; yoksulluk nafakasının aylık 800 TL’ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilerek, davacı tarafa ödenen yoksulluk nafakasının aylık 400 TL'ye çıkartılması yönünde hüküm tesis edilmiş; hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Somut olayda; davacının ev hanımı olduğu, kızı ile kaldığı, kızının çalıştığı, kızının yardımı ile geçindiği, davalının ... müdürü olduğu, 2.350.00 TL kazandığı, 290.00 TL lojman kirası ödediği, evlendiği, eşinin ev hanımı olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmaktadır. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih (aylık 75 TL olan yoksulluk nafakası, 27.11.2001 tarihinde açılan, 22.06.2004 tarihinde karara bağlanan ve 06.01.2005 tarihinde kesinleşen boşanma davası ile takdir edilmiştir) gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile az miktarda yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmemiştir....
Mahkemece; daha önceden davacı asil için aylık olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının 150,00 TL'den 200,00 TL'ye, müşterek çocuklar için ayrı ayrı, aylık olarak hükmedilen iştirak nafakasının 100,00 TL'den 200,00 TL'ye çıkartılarak dava tarihinden itibaren davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. TMK'nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu bağlamda; iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....
Aile Mahkemesinin 2003/220 Esas- 2004/457 Karar sayılı ve 25.04.2004 tarihli kararı ile yoksulluk nafakasının 150 TL, iştirak nafakasının 200 TL’ye yükseltildiği, aradan 6 yıldan fazla süre geçtiği, ödenen yoksulluk ve iştirak nafakalarının günümüz şartlarında paranın alım gücünün azamasından dolayı ekonomik bir anlam ifade etmediğini, ihtiyaçlarını hiç bir şekilde karşılayamadığını beyan ederek, müvekkili için bağlanmış olunan 150,00 TL yoksulluk nafakasının 850,00 TL ye, müşterek çocuk için bağlanmış olunan iştirak nafakasının 1.150,00 TL ye çıkarılmasına karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, özetle davacının Meslek Yüksek Okulu mezunu olduğunu, sigortalı bir işte çalıştığını, davacıya anne ve babasından çok miktarda taşınmaz kaldığını, fiilen çalışarak gelir elde etmeleri sebebi ile mali durumlarında bir kötüleşme olmasının söz konusu olmadığını, nafaka miktarının artmasını gerektiren esaslı bir nedenin gerçekleşmediğini beyan ederek davanın...
O halde, ihtiyaçlarının karşılanması bağlamında; davacının işe girip çalışması zorunluluk arzetmekte olup, mahkemece; kadının çalışarak elde ettiği gelirle, davalıdan aldığı nafaka miktarı toplamının, onu, yoksulluktan kurtaracak düzeyde bulunmadığı ve yaklaşık 13 yıl önceki tarih itibariyle takdir edilen yoksulluk nafakasının, paranın yüksek enflasyon nedeniyle satın alma gücünü yitirmesi sonucunda değerinin düştüğü hususları gözetilmeli, tanık beyanlarında davalının kuaförlük yaptığı şeklinde beyanlar nedeniyle bu husus araştırmak ve hayat şartlarının ağırlaşması hususu da değerledirilmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin tümden reddine karar verilmesi usül ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Bu nedenle davacı kadına takdir edilen yoksulluk nafakasının TÜİK tarafından belirlenen yıllık Üfe oranı üzerinden artışı gerekir. İlk Derece Mahkemesince yapılan artış Yıllık Üfe artış oranının altında kaldığından Üfe artış oranına göre tespit edilen aylık 1.150,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve davacının istinaf talebinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Davada, yoksulluk nafakasının aylık 400 TL olarak arttırılması istenilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile DİE’nin yayınladığı TEFE(ÜFE) artış oranı nazara alındığında takdir edilen miktar çok olup, TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2 nolu paragrafında yer alan "takdir edilen yoksulluk nafakasının aylık 350 TL.’ye çıkartılmasına "sözlerinin çıkartılarak yerine "takdir edilen yoksulluk nafakasının aylık 140TL’ye çıkartılmasına" sözlerinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 22.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
O halde, mahkemece yapılacak iş; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranı nazara alınmak suretiyle, TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktara hükmetmekten ibarettir.”gerekçeleri ile bozulmuş; mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle ... Aile Mahkemesi'nin 2010/487 esas 2010/1205 karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının 550,65 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Somut olayda; yoksulluk nafakasının ÜFE verilerine göre hesaplandığı belirtilmiş ise de, hesaplama doğru yapılmamıştır. Zira; aradan geçen 6 yıl için ayrı ayrı ÜFE endeks oranı uygulanarak hesap yapılıp, çıkan rakamların toplanması gerekirken yalnızca 1 yıl için ÜFE uygulanmak suretiyle hesaplama yapılmıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, davalı ile Üsküdar 3....