Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacının 1901 ada 194 parselde 2 numaralı mesken ile ilgili 1/2' sinin değerinin katılma alacağı olarak tahsile ilişkin davasının kabulüne, 75.000 TL. katılma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 5.4.2002 tarihinde evlenmiş, 26.5.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 25.11.2010 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK.nun 225/2.m.). Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında evlenme tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.). Dava konusu 1901 ada 194 parselde 2 numaralı mesken, evlilik içinde taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli iken, 25.5.2005 tarihinde davalı adına alınarak tapuya tescil edilmiştir....

    İstinafa konu dosyada, davacı vekili tarafından sunulan katılma yolu ile istinaf dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edilmediği anlaşılmıştır....

      Mahkemece verilen ilk kararda davanın kabulü ile 1 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmaz için 37.050,00 TL katılma alacağı ile OYAK birikimlerine ilişkin 18.975,50 TL olmak üzere toplam 56.025,50 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....

        Dava, 4721 sayılı TMK.nun 219, 231, 235 ve 236 maddeleri gereğince yasal mal rejiminden kaynaklanan edinilmiş mallara katılma rejimi nedeni ile istenen katılma alacağı isteğine ilişkindir. Taraflar 28.3.1990 tarihinde evlenmişler, 26.5.2010 tarihinde açılan ve kabul ile sonuçlanması üzerine 2.7.2010 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlardır. Taraflar arasında evlenme tarihi olan 28.3.1990 tarihinden, 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM.nin 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı, 1.1.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 26.5.2010 tarihine kadar başka bir mal rejimini de seçtiklerini (4722 s.K. m.10/1) ileri sürmediklerine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK. m.202). Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2 fıkrası uyarınca boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir....

          Tarafların evlendikleri tarihten 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı rejimi (743 sayılı TKM.mad. 170) bu tarihten sonra ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (4722 sayılı Kanunun 10.md. TMK.202 md.) Dosyadaki bilgi ve belgeler ile kabule göre, taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK.202,219, 230,231, 235 ve 236. maddeleri gereğince katılma alacağı isteğine ilişkin olup, davacının kişisel geliriyle edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde alınan taşınmaza yapılan katkıdan kaynaklanan değer artış payı alacağı niteliğinde değildir.(TMK.227 m.) Mahkemece her ne kadar gerekçe kısmında değer artış payı alacağı olarak yazılmış ise de hüküm fıkrası katılma alacağı belirlenmiş olup gerekçe kısmındaki değerlendirme maddi hataya dayanmaktadır. Mahkemece taşınmazlar başında 07.10.2008 tarihinde keşif yapılmış ve taşınmazın bu tarihteki değeri üzerinden davacının katılma alacağı belirlenmiştir....

            Somut uyuşmazlıkta tasfiyeye konu edilen 3130 ada 5 parselde bulunan 6 nolu bağımsız bölüm eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu12.12.2006 tarihinde satış yolu ile davalı eş adına tescil edilmiştir. Edinilmiş mal niteliğindeki taşınmazlara ilişkin katılma alacağının belirlenmesinde karar tarihine en yakın tarihteki sürüm değeri yerine karardan yaklaşık 2 sene önce gerçekleştirilen keşif tarihi itibariyle belirlenen değer esas alınmıştır. Katılma alacağının belirlenmesinde yukarıda açıklandığı üzere taşınmazın tasfiye tarihindeki değeri, başka bir ifade ile karar tarihine en yakın tarihteki değerinin temel alınması gereklidir....

              Yukarda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede; tasfiyeye konu ...plakalı araç taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde alındığından artık değere katılma alacağına hükmedilmiş ise de, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan aracın, bu tarihteki durumlarına göre, tasfiye (karar) tarihindeki değerinin belirlenerek artık değere katılma alacağının belirlenmesi gerekirken aracın 2010 yılındaki değeri üzerinde hesaplanan artık değere katılma alacağına hükmedilmesi hatalı olmuştur. 3-Davacının taşınmazdan kaynaklanan katkı payı alacağına işletilen faize yönelik temyiz itirazlarına gelince; Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33)....

                Mahkemece, davanın katılma alacağı niteliğinde olduğu, bilirkişi tarafından belirlenen 2.222,22 TL katılma alacağının davalıdan alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar, 27.03.1980 tarihinde evlenmişler, 11.02.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 27.01.2010 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır. Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir (TMK. m. 202). Söz konusu mal rejimi, boşanma davasının açıldığı 11.02.2008 tarihinde sona ermiştir (TMK.nun 225/son). Mahkemece yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmadığı gibi ulaşılan sonuç da dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır....

                  Kanuna göre katılma ancak kovuşturma evresinde mümkün olup, muhattabına davaya ilişkin çeşitli hak ve yollar tanımaktadır. Katılma hakkının kullanılmaması, şikayeti ortadan kaldırmamakta ancak yargılama sürecine ilişkin bazı hak ve yetkilerini kullanılamamasına neden olmaktadır. Örneğin CMK’nın “mağdur ile şikayetçinin hakları” başlıklı 234. maddesindeki düzenlemelere göre, şikayetçi davaya katılmasa da tanıkların davetini isteme hakkında sahip olmasına karşın, davayı sonuçlandıran kararlara karşı kanun yollarına başvurma hakkı davaya katılmış olma koşuluna bağlıdır. Katılma hakkından vazgeçmek ve katıldıktan sonra bu hakkın geri alınması da mümkündür. Yukarıda da belirtildiği üzere şikayet ile katılma farklı olduklarından, aksinin talep edildiği anlaşılmıyorsa, katılma hakkından vazgeçme şikayet hakkını düşürmez. Ancak şikayete bağlı suçlar açısından, katılmayla birlikte şikayet de geri alınmış ise kovuşturma şartı kalmayacağı için, kamu davası da sona erer....

                    Taraflar arasında evlilik tarihinden 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TMK. m. 170.), bir yıl içinde başka mal rejimini seçmediklerinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 09.06.2006 tarihine kadar eşler arasında yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (4722 s.K. md. 10/1, 4721 s.K. TMK md. 202/1.) Arsa niteliğindeki dava konusu 5762 ada 13 parsel, 06.09.1994 tarihinde satış yoluyla davalı koca ... adına tescil edilmiş, bankadaki mevduat hesabı ise 06.05.2004 tarihinde açılmıştır. Dava; taşınmaz yönünden 743 sayılı TKM.nun 170.maddesi uyarınca katkı payı alacağına,bankadaki mevduat bakımından ise, TMK.nun 202/1 ve devamı maddeleri uyarınca yasal edinilmiş mallarla katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağına ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu