Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya incelendiğinde; davacı açtığı aile konutu şerhi konulması davası ile birlikte davalı eşinin üzerine kayıtlı olmadığı anlaşılan gayrimenkul ile ilgili tedbir konulmasını talep ettiği, Üçüncü bir kişi adına kayıtlı taşınmaza aile konutu şerhi konulamayacağı, taşınmazın bireysel mülkiyete geçirilmesi halinde aile konutu şerhi konulmasının mümkün olabileceği, bu nedenle ihtiyati tedbir konulması talebinin reddi gerektiğinden, davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı tarafın istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- İstinaf harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3- İstinaf başvurusu nedeniyle tarafların yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, 4- Davacı tarafça istinaf nedeniyle yatırılmış olan gider avansından kullanılmayan kısmının HMK 333....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının işbu davayı açmadan evvel Afyonkarahisar 2.Aile Mahkemesinin 2021/10 D.İş sayılı dosyası ile 22/01/2021 tarihinde dava konusu taşınmaz için ihtiyati tedbir talep ettiği, mahkemece 25/01/2021 tarihli karar ile dava konusu taşınmazın üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için 3 ay süre ile ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği, davacının verilen 2 haftalık kesin süre içinde tapu iptali tescil ve aile konutu şerhi konulması talebini içerir davasını 01/02/2021 tarihinde açtığı, aynı mahkemenin 2021/82 Esasına kaydedilen dosyada 21/04/2021 tarihinde tapu iptali tescil talebi yönünden görevsizlik kararı, aile konutu şerhi konulması yönünden tefrik kararı verildiği, Dairemizin 2021/1767 Esas 2021/1544 Karar sayılı ilamı ile tapu iptal tescil talebi yönünden verilen görevsizlik kararının kaldırıldığı, aile konutu şerhi konulması talebinin tefrik edilerek aynı mahkemenin 2021/313 Esasına kaydedildiği ve tensip zaptı ile dava...

Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin “Direnme gerekçesinde” açıkça belirtildiği üzere Türk Medeni Kanunu madde 194 hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz,” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “Konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahî aile konutudur....

    Dava aile konutuna dayalı tapu iptali ve tescil ile taşınmaza aile konutu şerhi konulması davası (TMK m.194) olduğuna göre öncelikle aile konutu olarak kullanılan bölümün belirlenmesi gerekir. Bu hususlara yönelik mahkemece bilirkişiden ek rapor alınması veya gerekiyorsa yeniden keşif yapılması, uzman bilirkişiden "Aile konutu" olarak kullanılan bölümün kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenmesi ve aile konutu olan bölümle sınırlı olacak şekilde "Aile konutu şerhi konulması " ve bu bölüm yönünden tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

      Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin “direnme gerekçesinde” açıkça belirtildiği üzere Türk Medeni Kanununun 194 maddesi hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır....

        Hukuk Dairesinin 2019/5110 esas 2019/8865 karar sayılı ilamında işaret edildiği üzre davacının, aile konutu şerhi konulması davasının dinlenilebilmesi için, tapu iptal tescil davasının kesinleşmesi gerekmektedir. Aksi takdirde aile konutu şerhi konulması davasının incelenmesi hukuken mümkün değildir. O halde aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davanın, tapu iptali ve tescil davasından tefrik edilip, ayrı bir esasa kaydedilmesi, tapu iptali ve tescil dosyasının bekletici mesele yapılıp, sonucunun beklenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle aile konutu şerhi davası için dosyada tefrik kararı verilip tapu iptal tescil kararının bekletici mesele yapılması, oluşacak sonucuna göre aile konutu şerhi hakkında karar verilmesi için kararın sair yönler incelenmeksizin kaldırılarak mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması-İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından harç yönünden; davalı şirket tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dava konusu taşınmazın tapuda “dört katlı betonarme bina ve garaj ile arsası” vasfıyla kayıtlı olduğu, taşınmazda aile konutu olarak kullanılan daire dışında başka dairelerin de bulunduğu anlaşılmaktadır....

          İstinaf Sebepleri 1.Davalı ... vekili; müvekkilinin dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu bilmeden taşınmazı devraldığını, tapuda aile konutu şerhi bulunmadığını, müvekkilinin iyiniyetle taşınmazı iktisap ettiğini, davacı ve davalı eşlerin aralarında anlaşarak kötü niyetli bir şekilde satış işlemini geçersiz hale getirmek için çaba sarf ettiklerini belirterek tapu iptali ve tescil kararı ile aile konutu şerhi konulması yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. 2.Fer'î müdahil banka vekili; müvekkili bankanın davalı ... ile kredi sözleşmesi imzaladığını, dava konusu taşınmazın ipotek gösterildiğini, taşınmazdaki tedbir nedeniyle satış işlemine başlanılamadığını, borcun tahsil edilemediğinden mağduriyete sebep olduğunu belirterek ipoteğin kaldırılması yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile taşınmazın satışını gerçekleştiren malik eşi davalı ...'...

            Aile Mahkemesinin 2016/916 Esas ve 2018/1181 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, hükmün 05.03.2019 tarihinde kesinleştiği, evliliğin boşanma ile sona erdiği ve aile konutuna yönelik davanın konusuz kaldığı belirtilerek davacının tapu iptali ve tescil ile taşınmazın aile konutu şerhi konulması talebine yönelik davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davaya konu söz konusu taşınmazın davacı ve eşinin aile konutu iken diğer davalıya satıldığı, ancak satıldığında hem davalı tarafın beyanları ile hem de dosya kapsamında hâlen tarafların o evi aile konutu olarak kullandıkları sabit olduğu, dava açıldığı anda davacının haklı olduğu kanaatine varılarak yargılama giderleri ve vekâlet ücretlerini davalı yana yükletilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı tarafça yapılan 2.849,30 TL harç ve 1.446,80 TL tebligat ile müzekkere gideri olmak üzere toplam 4.296,10 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihi itibariyle...

              DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından tapu iptal-tescil davasının ve aile konutu şerhi davasının reddedilen bölümleri yönünden; davalılardan ... tarafından ise; aile konutu şerhi ve tapu iptal tescil davasının kabul edilen bölümü ile, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının tüm, davalı ...'nün aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı tarafından dava konusu 494 ada 6 parsel sayılı taşınmazın aile konutu olduğu, davalı eski malik eşi Mehmet tarafından rızası alınmadan diğer davalı ...'...

                UYAP Entegrasyonu