Mahkemece, davacının tapu iptal ve tescil talebinin reddine ve taleple bağlı kalarak alacak talebinin kabülü ile 7.000,00 TL'nin karar tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsline karar verilmiş olup; hükmün davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyizi üzerine yapılan incelemede Dairenin 27.12.2012 gün 2012/3562 Esas ve 2012/13263 Karar sayılı ilamı ile eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesisi edildiği taşınmazın öncelikle 01.01.2002 tarihi itibariyle inşaat seviyesine göre değeri tespit edilerek davacının kişisel malı olduğunun kabulü, taşınmazın teslim tarihine kadar inşaat seviyesinin değeri tespit edilerek, davacının kişisel malının katkı oranının (değer artış payı oranı) belirlenmesi, bu oran ile taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki değeri çarpılarak değer artış payı belirlenmesi, bu değer artış payı TMK'nun 230. maddesi gereği düşüldükten sonra artık değerin yarısının katılma alacağı olarak karar altına alınması gerekçesiyle hüküm bozulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ve değer artış payı alacağı ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı ve değer artış payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair .. Aile Mahkemesi'nden verilen 13.12.2012 gün ve 262/1226 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı mirasçıları vekilleri ve davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, evlilik birliği içinde satın alınarak davalı adına tescil edilen taşınmazlar yönünden mal rejiminin tasfiyesiyle alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı vekili öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle olmazsa esastan reddine karar verilmesini savunmuşur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmesi üzerine hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların 23/04/2017 tarihinde evlendikleri, evlendikleri tarih itibariyle geçerli olan yasal mal rejiminin edinilmiş mallara katılma rejimi olduğu, tarafların başka bir mal rejimini seçtiklerine dair herhangi bir iddia da olmadığı, katkı payı alacağının mal ayrılığı rejiminde talep edilen bir alacak olup, mülga 743 sayılı TKM 181 maddesinde her eşin kendi malını alıp, ayrılması üzerine kurulu mal ayrılığı rejimi tasfiyesi düzenlemesinde, eşlerin birbirlerinin mal varlığına katkıda bulunmaları halinde nasıl bir tasfiye yolu işleneceğine dair açıklama olmadığı, bu nedenle katkı payı alacağının Borçlar Kanunu Genel Hükümlerine göre belirleneceği, 4721 Sayılı yasada düzenlenen değer artış payı alacağı, katkı payı alacağına benzemekte ise de, değer artış payı alacağının 4721 Sayılı TMK'da ayrıntılı olarak düzenlendiği, mal rejiminin tasfiyesine dair kavramların sıklıkla karıştırıldığı, sıradan bir vatandaş tarafından bilinebilmesinin zor olduğu...
Kooperatif ödemelerin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170.maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanmasında ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakkı doğabilecektir. Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma ve Değer Artış Payı Alacağı ... ile ..., kayyım ... ve dahili davalılar ... ve ... aralarındaki katılma ve değer artış payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen .... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi dahili davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde edinilen taşınmazın edinilmesinde ziynet eşyaları satışından elde edilen para ve çalışarak katkıda bulunduğunu belirterek 10.000,00 TL katılma ve değer artış payı alacağının davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ... tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarını artırarak toplam 191.587,00 TL davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir. Davalı ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 01.02.2011 gün ve 792/75 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, her ne kadar katılma alacağı değer artış payı alacağı kapsamında kalan edinilmiş mala ilişkin değer tespitinin karar tarihine en yakın bir tarihte yapılması gerekir ise de, hatalı olarak 07.05.2008 tarihinde yapılan değer tespitlerine ilişkin değerlerin davacı tarafından temyiz konusu yapılmadığına ve esasen hükmün davacı tarafından temyiz edilmediğine, bu durumun davalı yararına olduğu saptandığına, temyiz edenin sıfatı ve aleyhe bozma yasağı kuralı gereğince bu nedenle bozma sebebi yapılmadığına, davacının istediği 5000,00 TL nin değer artış payı alacağının karşılığı olan 9667,00 TL bakımından faizin katılma alacağında...
Yasa maddesinin kanunda düzenlendiği yer ve kenar başlığından açıkça anlaşılacağı gibi, zina ve hayata kast nedeniyle boşanma kararının eşin alacak talebine etkisi, edinilmiş mallara katılma rejimine (TMK m. 218-241) özgü ve sadece 'artık değere katılma alacağı (TMK m. 236)' için söz konusudur. Bir başka anlatımla, mal ayrılığı rejimindeki 'katkı payı alacağı' ve edinilmiş mallara katılma rejimindeki 'değer artış payı alacağı TMK m. 227 için, TMK 236/2. maddesi uygulama alanı bulmaz. Diğer yandan, TMK m. 236/2 maddesindeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılması veya kaldırılmasına yönelik karar verilebilmesi için öncelikle, davacının artık değere katılma alacağının yapılan imcelemeyle sabit olması gerekir. Katılma alacağı olması halinde, hakimin mevcut delillere göre alacağı azaltma veya kaldırmaya yönelik takdirini kullanması sözkonusu olabilecektir....
için talepte bulunduğu, daha sonra ıslah dilekçesiyle dava değerini 100.000,00TL'ye yükselttiklerini belirttikleri, daha sonra 28/11/2019 tarihli celsede 100.000,00TL'lik ıslahlarının 70.000,00TL'sinin katılma alacağı, 10.000,00TL'sinin katkı payı, 20.000,00TL'sinin değer artış payı alacağı olduğunu belirttiği, dava konusu taşınmazın ve aracın 2002 tarihinden sonra edinilmesi nedeniyle davacının katkı payı alacağının bulunmadığı, değer artış payı alacağı konusunda ise kişisel mallarıyla taşınmazın ve aracın edinilmesine herhangi bir katkıda bulunduğunu dosya kapsamı ile ispatlayamadığından, değer artış payı alacağının da söz konusu olmadığı, aracın ve taşınmazın edinilme tarihleri itibariyle mahkemece davacının sadece katılma alacağının bulunduğunun tespitinin yapılmasının doğru olduğu ancak davacının katılma alacağı talebinin 70.000,00TL ile sınırlandırması nedeniyle talepten fazlaya hüküm verilemeyeceği anlaşıldığından, davalı vekilinin davacının katılma alacağının bulunmadığına ilişkin...
ın 1984 yılında evlendiğini ve evlilik birliği içinde ... adına 12 parseldeki 1/2 hissenin 2005 yılında edinildiğini, bu taşınmazın kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile müteahhide verilmesi sonucu 1, 3, 5, 6, 8, 10 numaralı daireler ile 13 numaralı işyerinin elde edildiğini, alım sırasında davacının ziynetleri ile katkıda bulunduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL katılma, 1.000,00 TL değer artış payı alacağının faizi ile davalılardan tahsilini istemiş, 08.03.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 165.918,37 TL katılma alacağı, 82.959,18 TL değer artış payı alacağı olmak üzere toplam 248.877,55 TL'ye yükseltmiştir....
açılmasına katkıda bulunduğunun kabulü gerektiği,toplanan deliller, dosya kapsamı ve dava dilekçesindeki açıklamalara göre davacı vekilinin talebinin işyeri üzerindeki değer artış payı ve katılma alacağı isteğine ilişkin olduğu, Mahkemece, TMK'nin 227. maddesi uyarınca değer artış payından kaynaklanan alacak ve katılma alacağı isteğine ilişkin usulüne uygun olarak araştırma ve inceleme yapılmadığı, Mahkemece, değer artış payı alacağının hesabı için öncelikle ziynet eşyalarının cins ve miktarı, verildiği tarihteki değeri ile işyerinin bu tarihteki aylık kiralama sürüm değerinin ayrı ayrı saptanması, davacının katkı yaptığı tarihteki kiralama sürüm değeri ile katkıda bulunduğu miktarın (altın parası) toplamı gözetilerek davacı kadının yaptığı katkının, sözü edilen toplam değer içindeki oranının bulunması, bu oranın tasfiye tarihindeki kiralama sürüm değeri ile çarpılarak çıkacak miktarın değer artış payı alacağı olarak karar altına alınması (TMK mad. 227)....