Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu borç miktarı aracın tasfiye tarihindeki sürüm değerinden düşüldükten sonra kalan artık değer üzerinden talep miktarı ve temyiz edenin sıfatı gözetilerek katılma alacağı hesaplanmalıdır. Mahkemece, yukarıda izah edilen ilke ve esaslara uygun şekilde banka kredi borcu gözetilerek davalı lehine denkleştirme yapılıp davacının artık değere katılma alacağı hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozma nedeni yapılmıştır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ve katılma ve değer artış payı alacağı ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı, katılma ve değer artış payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ......

        İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Tasfiyeye konu 10 nolu bağımsız bölümün 2/3 hissesi, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 22.02.2005 tarihinde satın alınarak, davacı-birleşen davalı eş adına tescil edilmiş, 13.07.2009 tarihinde 3.kişiye satılarak devredilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır(TMK 179.m). Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundan hareketle davalı-birleşen davacının bu taşınmazdan kaynaklanan 46.111-TL alacağı bulunduğu kabul edilerek taleple bağlı kalınarak 32.250-TL'ye hükmedilmişse de yapılan hesaplama dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki; birleşen dava konusu 10 nolu bağımsız bölümün yalnızca 2/3 hissesi edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 22.02.2005 tarihinde satış suretiyle davacı-birleşen davalı ... adına tescil edildiği halde mahkemece söz konusu taşınmazın tamamı birleşen davalı ...'...

          İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, taşınmaz yönünden katkı payı alacağı, birleşen dava yönünden artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. 1-Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı-davacı ...'in tüm, davacı-davalı ...'in aşağıdaki bentlerin dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Asıl davadaki davacı-davalı ...'ün diğer temyiz itirazlarına gelince; A)Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamında, dosyadaki belge ve bilgilere göre; diş hekimi olarak çalışan ve aynı şirkette % 50'şer payla ortak olan tarafların gelirleri ve harcamaları yaklaşık eşit ise de davacı kocanın 743 sayılı TKM’nin 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü uyarınca yapması gereken harcamalar düşüldükten sonra katkı payı oranının % 20 olarak kabulü doğru değildir....

            Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK'nun 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır. Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir. .//.. Yukarıda belirtilen ilkeler ışığında somut uyuşmazlık incelendiğinde, dava mal rejiminin tasfiyesine bağlı alacak davası niteliğindedir. Eşler, 19.03.1999 tarihinde evlenmiş, 18.11.2011 tarihinde açılan boşanma davasının, kabulüne ilişkin hükmün uyap üzerinde yapılan incelemeden iş bu temyize konu karar tarihinden sonra 29.05.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....

              İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....

                Davalı/birleşen dosyada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Mahkemece, birleşen davada tasfiyeye konu 3884 ada 2 parselde 1 nolu bağımsız bölüme ilişkin davalı/birleşen dosyada davacının kız kardeşinin gönderdiği ve taşınmazın peşinatında kullanılan para yönünden değer artış payı alacağı ile taşınmazın edinilmesinde kullanılan kredi yönünden de artık değere katılma alacağı hükmedilmesi yerinde ise de, davalı/birleşen dosyada davacının kız kardeşinin gönderdiği (10.000,00) TL dışındaki peşinatta kullanılan para (24.000,00 - 10.000,00 = 14.000,00 TL) yönünden artık değere katılma alacağı hesaplanmaması hatalı olmuştur. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK mad.222)....

                  İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. 1. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2....

                    İddianın ileri sürülüş şekline göre, dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dâhil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. .//.....

                      UYAP Entegrasyonu