Life bireysel emeklilik bedeli, hisse senetleri bedeli davasında alacağı bedelin 1/2 tutarının katkı payı, katılma alacağı, değer artış payı alacağı miktarının saptanarak faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı ve Katılma Alacağı ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı ve katılma alacağı davasının reddine dair ... 9. Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde davalı adına edinilen taşınmazlar ve banka hesabındaki mevduat nedeniyle 600.000,00 TL alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, taşınmazların edinilmesinde davacının katkısı bulunmadığından davanın reddini savunmuştur....
delillere göre tarafların gelirleri tespit edilemediği taktirde; hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi ve 6098 sayılı TBK'nun 50 ve 51. maddelerinin kapsamları gözetilerek dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden belirlenecek tazminat niteliğinde bir miktar paranın katkı payı alacağı olarak hüküm altına alınması, davalının internet cafe işletmekten dolayı edinilmiş mallara katılma rejimi dönemindeki gelirinin belirlenmesi halinde davacının yasal mal rejiminden kaynaklanan katılma alacağı bulunduğunun göz önünde tutulması, ondan sonra tüm dosya kapsamına göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve hatalı değerlendirmeye dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir...." gereğine işaret edilerek maddi ve manevi tazminata ilişkin bölüm yönünden onanmış, katkı payı alacağı isteğine ilişkin bölüm yönünden bozulmuştur....
Uyuşmazlık 743 sayılı TKM'nun yürürlükte bulunduğu tarihte mal ayrılığı rejimi sırasında satın alınan taşınmazlar nedeniyle doğan katkı payı alacağı davasında 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125. maddesinde yoksa 01.01.2012 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 4721 sayılı TMK'nun 178. maddesiyle uygulanıp uygulanmayacağında toplanmaktadır. Hemen belirtmek gerekirki; 743 sayılı TKM'nun yürürlükte olduğu zaman edilenilen malların tasfiyesinden kaynaklanan katkı payı alacağı hakkında 818 sayılı BK'nun 125. maddesi uyarınca on yıllık zamanaşımı süresinin bulunduğu tartışmasızdır. Ancak, 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra kabul edilen Edinilmiş Mallara katılma rejiminden doğan katılma alacağı ve değer artış payı alacağı hakkında da Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin uygulanmasında bu süresinin oy çokluğuyla on yıl olduğu kabul edilmiştir. Ne var ki, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davalarının görev yeri Yagırtayı 8....
Mahkemece ölen eşin de 01.01.2002 tarihine kadar olan çalışmalarına ve gelirine ilişkin belgeler dosya arasına getirtilmeli, gerekirse tercüme ettirilmeli, ilgili belgelerin bulunamaması durumunda az yukarıda açıklanan uygulama ve Yargıtay'ın ilkeleri doğrultusunda meslek kuruluşlarından gelir durumu belirlenmeli, söz konusu belirleme ve tespitlerden sonra 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihi itibariyle her bir eşin katkı payı oranı belirlenmeli, açıklanan ilke ve yöntemler kullanılarak davacı sağ eşin belirlenen katkı oranının 01.01.2002 tarihi itibariyle mevcut olan döviz cinsindeki para ile çarpılmak suretiyle dava tarihi itibariyle katkı payı alacağı belirlenmelidir. Tüm bu açıklamalar göz ardı edilerek Mahkemece sağ eş ...'ın asıl dava dosyasında talep ettiği Merkez Bankasındaki döviz hesabına ilişkin katkı payı alacağı talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir....
Mahkemece, evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmaza davacının geliri ve akrabalarından borç alarak katkıda bulunduğunun tespiti doğru ise de dosyanın incelenmesinden davacı tarafın taşınmazın alınmasında kabul edilen katkı oranının ne olduğu hususunda bilirkişi raporu aldırılmadığı gibi gerekçeli kararda da bu hususta bir netlik bulunmadığı anlaşılmaktadır. Halbuki katkı oranının tespiti davacının katkı payı alacağının belirlenmesi için önemlidir. Mahkemece yapılması gereken yukarıda belirtilen ilke ve esaslar çerçevesinde davacının katkı oranının tespiti amacıyla gerekirse konunun uzmanı bilirkişi yada bilirkişilerden hüküm kurmaya ve denetime elverişli rapor aldırılarak davacının katkı oranının belirlenmesi ve taşınmazın tespit edilen dava tarihindeki değeri ile çarpılarak katkı payı alacağı miktarının belirlenmesi ve sonucuna göre talep miktarıda gözetilerek davacı lehine katılma alacağı hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisis hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....
Davacı tarafın eşler arasında mal ayrlığı rejimi döneminde edinilen taşınmazlar ve araç yönünden katkı payı alacağı isteği Mahkemece ispatlanmadığından reddedilmiştir. Ne var ki az yukarıda izah edildiği üzere çalışarak, düzenli ve sürekli gelire sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça, yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Dosyalar içerisindeki gelir ve sigorta evraklarından her iki tarafında evlilik birliği içinde ...'da sürekli ve düzenli gelir getiren işlerde çalıştıkları anlaşılmaktadır. Mahkemenin yazılı gerekçeyle katkı payı alacağı isteminin reddine karar vermesi hatalı olmuştur....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı alacak isteğine ilişkindir. Katkı payı alacağı, tarafın katkı oranı tespit edildikten sonra tasfiyeye konu malın dava tarihi itibariyle belirlenecek sürüm (rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle hesaplanır. Somut uyuşmazlık incelendiğinde, Mahkemece, tasfiyeye konu 140 ada 6 parsel, 138 ada 5 parsel ve 160 ada 1 parsel numaralı taşınmazlar yönünden dosyada tespit edilen dava tarihindeki değerleri ile %50 olarak kabul edilen katkı oranı çarpılarak davacı lehine katkı payı alacağı hesaplanması gerekirken, taşınmazların keşif tarihi itibariyle tespit edilen değerleri üzerinden davacı tarafın 20.03.2014 tarihli dilekçedeki talebinin kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. b) ... plakalı araç yönünden temyiz itirazları incelendiğinde; söz konusu araç eşler arasında mal ayrılığı rejimi geçerli olduğu 29.12.1997 tarihinde davalı adına satın alınmış olup, dava tarihi itibariyle değeri 11.000,00 TL olarak belirlenmiştir....
Mahkemece, davalının çalışmadığı ve gelir sahibi olmadığının sabit olduğu, murisin katkıda bulunurken karşılık beklediğinin düşünülemeyecğı, yapılan katkının bağış niteliğinde olduğu, 01.01.2002 öncesi edinilen mallar konusunda katkı alacağı koşullarının oluşmadığı; 01.01.2002 sonrası edinilen malların da gizli bağış niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar vekili tarafından davanın esası yönünden temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir(6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı alacağı, artık değere katılma alacağı ve değer artış payı alacağı isteğine ilişkindir. 01.01.2002 tarihinden önceki 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (TKM) yürürlükte olduğu dönemde, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi (TKM m. 170)....
Buna göre; mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde (01.01.2002 tarihine kadar) eşlerin kooperatif ödemelerine yaptıkları katkı oranı, 743 sayılı TKM, Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri ile Yargıtay ve Dairemizce kabul edilen "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Kişisel mal olarak kabul edilen bu katkı oranı, 01.01.2002 tarihinden sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimi kurallarına göre, hesap edilecek "değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak" miktarlarının tespitinde gözetilecektir. Bunun için, öncelikle iddia ve savunmalar doğrultusunda kooperatif üyeliğine ve ödemelere ilişkin belgeler, eşlerin katkıda kullandıklarını ileri sürdükleri malvarlıkları (miras, ziynet, bağış vs) ile mal ayrılığı dönemine ilişkin düzenli ve sürekli gelirlerine (maaş, gündelik, kar payı vs) ilişkin belgeler bulundukları yerlerden eksiksiz olarak getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulmalıdır....