Görüldüğü üzere katılma alacağı davası rejim süresince edinilen “edinilmiş mallarının toplam değerine” yöneliktir. Oysa davacının 3.12.2004 günlü dilekçe ile gerçekleşen isteği 545 parselde bulunan lokanta ve depoya yönelik olup “diğer taşınmazlarla ilgili dava hakkımızı atiye bırakıyoruz” beyanı ile katılma alacağı yönünde istemi bulunmadığı kendi anlatımı ile sabittir. Başka bir anlatımla diğer edinilmiş malların istek dışında bırakılması gerek bu taşınmazlarla ilgili DAPA (=değer artış payı alacağı), DAPB (=değer artış payı borcu), KMD (=kişisel malda denkleştirme), EMD (=edinilmiş malda denkleştirme) ve bu taşınmazlara ilişkin borçları bile inceleme dışı bırakır ki katılma alacağının doğru hesaplanmasına olanak kalmaz/açık aykırılık oluşturur. Olayları anlatmak taraflara doğru olarak niteleme yapamak hakime aittir. Davacının istemi, değer artış payı (Mehrwertanteil) alacağına (TMK. m. 227, ZGB....
, müzik eşyalarına ilişkin karşı davanın kanıtlanamaması nedeniyle, değer artış payı ve katılma alacağı yönünden fazlaya ilişkin taleplerin TMK'nun 178.maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 239/3.maddesi hükmüne göre; aksine anlaşma yoksa, tasfiyenin sona ermesinden başlayarak değer artış payı alacağına faiz yürütülür. Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi buna ilişkin mahkeme kararının verildiği tarihtir. Mahkemece, mal rejiminin tasfiyesi ile davacı lehine hüküm altına alınan katkı payı alacağının aslında değer artış payı alacağı niteliğinde olduğu anlaşılmakla, değer artış payı alacağına kararın verildiği 10.12.2015 tarihinden geçerli olmak üzere faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yanlışa düşülerek boşanma dava tarihinden itibaren faiz uygulanması yasal düzenlemeye ve Yargıtay uygulamalarına aykırıdır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür (HUMK m. 438/7, HMK 370/2)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı, Katılma ve Değer Artış Payı Alacağı Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki katkı payı, katılma ve değer artış payı alacağı davasına ilişkin bozma sonrası mahkemece verilen asıl davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne dair ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı ve katılma alacağı ... ile ... aralarındaki Katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı ve katılma alacağı davasının feragat nedeniyle reddine dair ... 1.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen 29.06.2011 tarih ve 254/197 sayılı hükmün Daire'nin 04.04.2013 gün ve 12263/4956 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 01.02.2011 gün ve 792/75 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, her ne kadar katılma alacağı değer artış payı alacağı kapsamında kalan edinilmiş mala ilişkin değer tespitinin karar tarihine en yakın bir tarihte yapılması gerekir ise de, hatalı olarak 07.05.2008 tarihinde yapılan değer tespitlerine ilişkin değerlerin davacı tarafından temyiz konusu yapılmadığına ve esasen hükmün davacı tarafından temyiz edilmediğine, bu durumun davalı yararına olduğu saptandığına, temyiz edenin sıfatı ve aleyhe bozma yasağı kuralı gereğince bu nedenle bozma sebebi yapılmadığına, davacının istediği 5000,00 TL nin değer artış payı alacağının karşılığı olan 9667,00 TL bakımından faizin katılma alacağında...
için talepte bulunduğu, daha sonra ıslah dilekçesiyle dava değerini 100.000,00TL'ye yükselttiklerini belirttikleri, daha sonra 28/11/2019 tarihli celsede 100.000,00TL'lik ıslahlarının 70.000,00TL'sinin katılma alacağı, 10.000,00TL'sinin katkı payı, 20.000,00TL'sinin değer artış payı alacağı olduğunu belirttiği, dava konusu taşınmazın ve aracın 2002 tarihinden sonra edinilmesi nedeniyle davacının katkı payı alacağının bulunmadığı, değer artış payı alacağı konusunda ise kişisel mallarıyla taşınmazın ve aracın edinilmesine herhangi bir katkıda bulunduğunu dosya kapsamı ile ispatlayamadığından, değer artış payı alacağının da söz konusu olmadığı, aracın ve taşınmazın edinilme tarihleri itibariyle mahkemece davacının sadece katılma alacağının bulunduğunun tespitinin yapılmasının doğru olduğu ancak davacının katılma alacağı talebinin 70.000,00TL ile sınırlandırması nedeniyle talepten fazlaya hüküm verilemeyeceği anlaşıldığından, davalı vekilinin davacının katılma alacağının bulunmadığına ilişkin...
Mahkemece, davacının tapu iptal ve tescil talebinin reddine ve taleple bağlı kalarak alacak talebinin kabülü ile 7.000,00 TL'nin karar tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsline karar verilmiş olup; hükmün davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyizi üzerine yapılan incelemede Dairenin 27.12.2012 gün 2012/3562 Esas ve 2012/13263 Karar sayılı ilamı ile eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesisi edildiği taşınmazın öncelikle 01.01.2002 tarihi itibariyle inşaat seviyesine göre değeri tespit edilerek davacının kişisel malı olduğunun kabulü, taşınmazın teslim tarihine kadar inşaat seviyesinin değeri tespit edilerek, davacının kişisel malının katkı oranının (değer artış payı oranı) belirlenmesi, bu oran ile taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki değeri çarpılarak değer artış payı belirlenmesi, bu değer artış payı TMK'nun 230. maddesi gereği düşüldükten sonra artık değerin yarısının katılma alacağı olarak karar altına alınması gerekçesiyle hüküm bozulmuştur....
Mahkemece, davacı tarafa, bildirilen bu dava değerinin ne kadarlık kısmının katılma alacağı ne kadarlık kısmının değer artış payı alacağı olduğunun açıklattırılması, ilk bozma ilamına uygun şekilde ve 28.07.2010 tarihli açıklama dilekçesindeki ziynetler gözetilerek değer artış payı ve katılma alacağı hesaplanıp oluşacak sonuç dairesinde talep miktarlarıda gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekmektedir. Daire'nin bozma ilamında dava değeri yönünden yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmasına karar verilmesi gerekirken farklı gerekçelerle dava değerinin 7.000,00 TL olduğu ve bu değer içinde talep miktarının açıklattırılması şeklinde karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin buna yönelik karar düzeltme talebinin 1086 sayılı HUMK'un 440-442 maddeleri uyarınca kabulüne karar vermek gerekmiştir....
Kooperatif ödemelerin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170.maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanmasında ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakkı doğabilecektir. Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir....