Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, TMK.nun 232.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde malların sürüm değerleri esas alınmakta olup TMK. nun 239. maddesinde de, aksine bir anlaşma yok ise tasfiye tarihi olan değer artış payı ve katılma alacağı davasının karar tarihi itibariyle faiz yürütüleceği hükme bağlanmıştır. Bu bakımdan, davanın kabulüne karar verildiği takdirde faizin başlangıç tarihinin, değer artış payı ve katılma alacağı davasının hükme bağlandığı 18.11.2009 tarihi olması gerekirken eldeki dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması da doğru olmamıştır. Dava konusu edilen 1.1.2002 öncesi edinilen bir taşınmaz mal bulunmadığından davacının katkı payı alacağı isteği olamayacağı açıktır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı ... ile ... aralarındaki boşanmadan sonra açılan katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı davasının kısmen reddine kısmen kabulüne dair ...2....

      Görüldüğü üzere katılma alacağı davası rejim süresince edinilen “edinilmiş mallarının toplam değerine” yöneliktir. Oysa davacının 3.12.2004 günlü dilekçe ile gerçekleşen isteği 545 parselde bulunan lokanta ve depoya yönelik olup “diğer taşınmazlarla ilgili dava hakkımızı atiye bırakıyoruz” beyanı ile katılma alacağı yönünde istemi bulunmadığı kendi anlatımı ile sabittir. Başka bir anlatımla diğer edinilmiş malların istek dışında bırakılması gerek bu taşınmazlarla ilgili DAPA (=değer artış payı alacağı), DAPB (=değer artış payı borcu), KMD (=kişisel malda denkleştirme), EMD (=edinilmiş malda denkleştirme) ve bu taşınmazlara ilişkin borçları bile inceleme dışı bırakır ki katılma alacağının doğru hesaplanmasına olanak kalmaz/açık aykırılık oluşturur. Olayları anlatmak taraflara doğru olarak niteleme yapamak hakime aittir. Davacının istemi, değer artış payı (Mehrwertanteil) alacağına (TMK. m. 227, ZGB....

        , müzik eşyalarına ilişkin karşı davanın kanıtlanamaması nedeniyle, değer artış payı ve katılma alacağı yönünden fazlaya ilişkin taleplerin TMK'nun 178.maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....

          İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 239/3.maddesi hükmüne göre; aksine anlaşma yoksa, tasfiyenin sona ermesinden başlayarak değer artış payı alacağına faiz yürütülür. Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi buna ilişkin mahkeme kararının verildiği tarihtir. Mahkemece, mal rejiminin tasfiyesi ile davacı lehine hüküm altına alınan katkı payı alacağının aslında değer artış payı alacağı niteliğinde olduğu anlaşılmakla, değer artış payı alacağına kararın verildiği 10.12.2015 tarihinden geçerli olmak üzere faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yanlışa düşülerek boşanma dava tarihinden itibaren faiz uygulanması yasal düzenlemeye ve Yargıtay uygulamalarına aykırıdır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür (HUMK m. 438/7, HMK 370/2)....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı, Katılma ve Değer Artış Payı Alacağı Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki katkı payı, katılma ve değer artış payı alacağı davasına ilişkin bozma sonrası mahkemece verilen asıl davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne dair ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı ... ile ... aralarındaki katılma alacağı davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair ...11....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı ve katılma alacağı ... ile ... aralarındaki Katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı ve katılma alacağı davasının feragat nedeniyle reddine dair ... 1.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen 29.06.2011 tarih ve 254/197 sayılı hükmün Daire'nin 04.04.2013 gün ve 12263/4956 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti....

                  için talepte bulunduğu, daha sonra ıslah dilekçesiyle dava değerini 100.000,00TL'ye yükselttiklerini belirttikleri, daha sonra 28/11/2019 tarihli celsede 100.000,00TL'lik ıslahlarının 70.000,00TL'sinin katılma alacağı, 10.000,00TL'sinin katkı payı, 20.000,00TL'sinin değer artış payı alacağı olduğunu belirttiği, dava konusu taşınmazın ve aracın 2002 tarihinden sonra edinilmesi nedeniyle davacının katkı payı alacağının bulunmadığı, değer artış payı alacağı konusunda ise kişisel mallarıyla taşınmazın ve aracın edinilmesine herhangi bir katkıda bulunduğunu dosya kapsamı ile ispatlayamadığından, değer artış payı alacağının da söz konusu olmadığı, aracın ve taşınmazın edinilme tarihleri itibariyle mahkemece davacının sadece katılma alacağının bulunduğunun tespitinin yapılmasının doğru olduğu ancak davacının katılma alacağı talebinin 70.000,00TL ile sınırlandırması nedeniyle talepten fazlaya hüküm verilemeyeceği anlaşıldığından, davalı vekilinin davacının katılma alacağının bulunmadığına ilişkin...

                  Mahkemece, davacının tapu iptal ve tescil talebinin reddine ve taleple bağlı kalarak alacak talebinin kabülü ile 7.000,00 TL'nin karar tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsline karar verilmiş olup; hükmün davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyizi üzerine yapılan incelemede Dairenin 27.12.2012 gün 2012/3562 Esas ve 2012/13263 Karar sayılı ilamı ile eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesisi edildiği taşınmazın öncelikle 01.01.2002 tarihi itibariyle inşaat seviyesine göre değeri tespit edilerek davacının kişisel malı olduğunun kabulü, taşınmazın teslim tarihine kadar inşaat seviyesinin değeri tespit edilerek, davacının kişisel malının katkı oranının (değer artış payı oranı) belirlenmesi, bu oran ile taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki değeri çarpılarak değer artış payı belirlenmesi, bu değer artış payı TMK'nun 230. maddesi gereği düşüldükten sonra artık değerin yarısının katılma alacağı olarak karar altına alınması gerekçesiyle hüküm bozulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu