Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre; mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde(01.01.2002 tarihine kadar) eşlerin kooperatif ödemelerine yaptıkları katkı oranı, 743 sayılı TKM, Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri ile Yargıtay ve Dairemizce kabul edilen "katkı payı alacağı" hesaplam yöntemi göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Kişisel mal olarak kabul edilen bu katkı oranı, 01.01.2002 tarihinden sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimi kurallarına göre, hesap edilecek "değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak" miktarlarının tespitinde gözetilecektir....

    Katılma alacağı yasadan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Değer artış payı alacağı ise; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 sayılı TMK m.227). Denkleştirme (TMK m.230) hariç, tasfiyeye konu mal varlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır (TMK m.227/1). Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK m.227/2). Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır....

    vekilinin tüm ve davacı-davalı ... vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davacı-davalı ... vekilinin faiz başlangıcı yönünden temyiz itirazlarına gelince; Davacı-davalı ... lehine hükmedilen alacak, katılma ve değer artış payı alacağı niteliğindedir. TMK.239/son maddesinde; “…aksine anlaşma yoksa tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür…” hüküm altına alınmıştır. Yargıtay'ın ve Dairemizin kökleşmiş uygulamalarına göre tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, karar tarihi olan 05.03.2015 tarihinden itibaren alacağa faiz yürütülmesi gerekirken, karar kesinleştiği tarihden itibaren faiz yürütülmüş olması doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

      İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı isteklerine ilişkindir. Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır(4721 sayılı TMK 227 m). Denkleştirme(TMK 230 m) hariç, tasfiyeye konu malvarlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır (TMK 227/1 m). Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK 227/2 m). Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır....

        Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 Sayılı TMK mad.227). Denkleştirme (TMK mad.230) hariç, tasfiyeye konu mal varlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır (TMK mad.227/1). Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK mad.227/2). Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır....

        4.767,00 TL değer artış payı düşülerek kadına 4 nolu bent ile dava konusu taşınmaz yönünden 108.000,90 TL katılma alacağına hükmedilmiş olup, kadının taşınmaz yönünden katılma alacağı ve ev eşyasına yönelik katılma alacağı ile ilgili birlikte talepte bulunması ve 01/02/2022 tarihli talep artırım dilekçesinde artırdığı miktar da göz önüne alınarak bu kalemlerle ilgili toplam 121.733,50 TL talep ettiği, değer artış payına ilişkin olarak ayrıca talep artırım talebinde bulunduğu görülmekle, kadının toplam katılma alacağı talebinden sadece bedel artırımını topluca birlikte istediği ev eşyası yönünden belirtilen 8.965,00 TL'si düşülerek, taşınmaz yönünden 112.767,09 TL ye hükmedilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek araçtan verilen değer artış payı da düşülerek kadın yararına taşınmaz yönünden eksik katılma alacağına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. 4- Öte yandan davacı kadın yararına 5 nolu bent ile toplam 42.178,40 TL değer artış payına hükmedilmiş ise de; kadının dava dilekçesinde 27.550,00...

        Mahkemece, katkı alacağının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Tasfiyeye konu taşınmazın vadeli satın alma yöntemiyle edinilmesi halinde, yapılan ödemelerden ve bu ödemelerin isabet ettiği dönemlerden hareketle, mal rejiminin tasfiyesi ile eşlerin alacak miktarları belirlenir. Ödemelerin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170.maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanmasında ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakkı doğabilecektir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ... (...) ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kabulüne dair Van Aile Mahkemesinden verilen 10.03.2011 gün ve 438/160 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, evlilik birliği içinde edinilen 964 ada 160 parseldeki binanın 6 numaralı bağımsız bölümü ile 65 AK 625 plakalı araç ve ev eşyalarına ilişkin mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesini istemiştir....

            Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulüne, 189.747,51-TL alacağın (değer artış payı+katılma alacağı) karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davalı vekilinin tasfiyeye konu 13334 parseldeki 19 nolu bağımsız bölüme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir(6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre tasfiyeye konu taşınmaz yönünden dava, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı isteklerine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı ve katılma alacağı ... ile ... aralarındaki katkı payı ve katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair .... Aile Mahkemesinden verilen 15.12.2011 gün ve 1135/1170 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, evlilik birliği içinde vekil edeninin katkısıyla edinilen 1898 ada 1 parselde 1 numaralı bağımsız bölümün davalı eş adına tescil edildiğini açıklayarak, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 50.000 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, uyuşmazlık konusu taşınmazın vekil edeni tarafından satın alındığını, davacının katkısı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu