Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer yandan katkı payı alacağı bakımından TMK.nun 178.maddesinde yazılı 1 yıllık zamanaşımı süresi değil Borçlar Kanununun 125.maddesinde yazılı 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğinden, davalının ıslahla artırılan miktar bakımından zamanaşımı def’inin katkı payı alacağı ile ilgili bu kısım bakımından bir önemi de bulunmamaktadır. Katkı payı ve katılma alacağının dava dilekçesinde ne miktarda oldukları açıklanmadığından davacının katkı payı alacağının belirlenen 55.013,08 TL bölümünün katkı payı alacağına hasredildiği gözetilmelidir. Katkı payı alacağında faize dava veya ıslah tarihinden geçerli hükmedilmesi gerekir ise de davacının talebi tasfiye tarihinden geçerli faize ilişkin olup, mahkemece karar tarihi itibariyle faize hükmedilmesi de doğrudur. Kaldı ki faiz yönünden davacı tarafın bir temyizi de yoktur....

    ispat edilemediğine göre, yerel mahkemece ziynetlerin edinme tarihindeki değerinin, taşınmazın taraflarca bildirilen edinme tarihindeki değerine oranı suretiyle değer artış payı oranının belirlenip, değer artış payı oranının tasfiye tarihindeki sürüm değeri ile çarpılarak değer artış payı alacağının ve taşınmazın sürüm değerinden davacının değer artış payı alacağı düşüldükten sonra kalan miktarın yarısının davacının katılma alacağı olarak hesaplanması ve aracın güncel değerinin yarısının katılma alacağı olarak hesaplanması suretiyle davacının alacağı belirlenerek yazılı şekilde karar verilmesinde ve terditli davalarda kural olarak tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden tapu iptali talebinin reddi nedeniyle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir....

    Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 Sayılı TMK mad.227). Denkleştirme (TMK mad.230) hariç, tasfiyeye konu mal varlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır (TMK mad.227/1). Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK mad.227/2). Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır....

    Her ne kadar davacı taraf, temyizinde talepleri içinde katılım alacağı isteklerinin de olduğunu ileri sürmekte ise de, mahkemece davanın kabulüne ilişkin ilk kararın temyizi sonunda Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 21.5.2007 tarih 2006/15203 Esas 2007/8396 Karar sayılı ilamı ile bozma sevk edilmiş ve bozma gerekçesinde davanın arsanın alımına katkı, binanın yapımına ise katkı nedeni ile değer artış payından kaynaklanan alacak olarak nitelendirilmiştir.Davacı vekilinin karar düzeltme isteği de aynı Dairenin 31.10.2007 tarih 15414/14515 Esas ve Karar sayılı ilamı ile reddedilmiştir.Mahkemece bozma ilamına uyularak yargılama yapıldığına, bu nedenle davalı taraf yararına kazanılmış hak oluştuğuna göre davanın arsa bakımından katkı payı alacağı, bina yönünden ise değer artış payı alacağı olarak kabul edilmesi gerekir. Mahkemenin davanın nitelendirilmesinde katılma alacağını dikkate almamış olmasında bu sebeple bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

      ; ayrıca sağ kalan eşin katılma alacağı veya değer artış payı alacağı bulunmayıp, miras payından kaynaklı bir alacak olması halinde TMK 240. maddeden yararlanamayıp TMK 652. madde hükmünden yararlanabileceği, dolayısıyla davacının katılma alacağı ve değer artış payı alacağının belirlenmesi için eda davası açma imkanı varken yukarıda da belirtildiği üzere tespit davası açmasında hukuki yararını gösteren üç şartında dosya kapsamında gerçekleşmediği..."...

      Mahkemece, davacı kadının evlilik öncesi sahip olduğu aracın satım bedeli ve ziynetleriyle önce Keçiören’deki taşınmazın alımına katkısı dikkate alınarak bu taşınmazın satım bedelinden ne kadarının kadının kişisel malı olduğunun belirlenmesi, bu miktarın dava konusu Dikmen’deki taşınmazın alımında davacının kişisel malı olarak kabul edilmesi ve davacı kadın lehine bu miktarda Dikmen’deki taşınmaz için değer artış payı alacağı hesaplanması, Keçiören’deki taşınmazın satım bedelinden davacı kadının kişisel mal miktarı çıkarıldıktan sonra kalan kısmın davalı erkek lehine denkleştirmeye tabi tutulması bu miktarlar çıkarıldıktan sonra kalan miktar olursa bu kısım artık değer kabul edilerek katılma alacağı hesaplanması gerekirken , bozmaya uyulmasına rağmen yazılı şekilde davacı kadının kişisel malı niteliğindeki aracın satım bedelinin doğrudan Dikmen’deki taşınmazın alımında kullanıldığı kabul edilerek davacı lehine değer artış payı alacağı hesaplanması ve Keçiören’deki taşınmazın satım bedelinin...

        Maddesinde düzenlenmiş bulunan ve bu maddelerde belirtilen şekilde yapılacak bir hesaplama ile bulunacak miktarda da değer artış payı alacağına sahip olduğunu, ayrıca söz konusu evin satın alınmasından kaynaklı Musa Koyuncu'ya halen daha mevcut 79.000,00 TL ( faiz vs.hariç ana para ) borç kaldığını, taşınmazın gerçek değerinin şu aşamada belirlenememesi nedeni ile davayı belirsiz alacak davası olarak ikame etmek zorunda kaldıklarını, dava konusu evin bedelinin bilirkişi incelemesinden sonra tespit edilmesini, taraflar arasında uygulanacak mal rejiminin edinilmiş mallara katılma rejimi olup bu mal rejimine esas ilkenin de rejim süresince karşılığı verilecek elde edilen malların paylaşımı ilkesi olduğunu bu sebeple de söz konusu taşınmaz için hesaplanacak artık değerin yarısının müvekkiline ait olduğunu, tüm bu sebeplerden dolayı yasal mal rejiminin tasfiyesi ve tasfiye neticesinde doğacak katılma alacağı, değer artış payı alacağı, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile katkı...

        Maddesinde düzenlenmiş bulunan ve bu maddelerde belirtilen şekilde yapılacak bir hesaplama ile bulunacak miktarda da değer artış payı alacağına sahip olduğunu, ayrıca söz konusu evin satın alınmasından kaynaklı Musa Koyuncu'ya halen daha mevcut 79.000,00 TL ( faiz vs.hariç ana para ) borç kaldığını, taşınmazın gerçek değerinin şu aşamada belirlenememesi nedeni ile davayı belirsiz alacak davası olarak ikame etmek zorunda kaldıklarını, dava konusu evin bedelinin bilirkişi incelemesinden sonra tespit edilmesini, taraflar arasında uygulanacak mal rejiminin edinilmiş mallara katılma rejimi olup bu mal rejimine esas ilkenin de rejim süresince karşılığı verilecek elde edilen malların paylaşımı ilkesi olduğunu bu sebeple de söz konusu taşınmaz için hesaplanacak artık değerin yarısının müvekkiline ait olduğunu, tüm bu sebeplerden dolayı yasal mal rejiminin tasfiyesi ve tasfiye neticesinde doğacak katılma alacağı, değer artış payı alacağı, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile katkı...

        Toplanan deliller ve dosya kapsamından, davanın mal ayrılığı rejimi döneminde edinilen taşınmazlar yönünden, 743 sayılı TKM'nin 170.maddesi uyarınca katkı payı alacağı, 1082 ada 14 parsel üzerindeki 3 nolu dükkan ile otomobil yönünden 4721 sayılı TMK.nun 202 ve devamı maddeleri uyarınca değer artış payı ve katılma alacağı isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece, davanın kabulü ile, tarafların BOŞANMALARINA, tarafların anlaşmaları gözetilerek tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat, mal rejiminden kaynaklanan davalar, katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı, katılma alacağı, eşya, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı ve sair ekonomik talepler ile yargılama gideri talepleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına, dilekçe ekinde sunulan anlaşma protokolünün tasdikine karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu