Mahkemece, yazılı şekilde dava konusu bağımsız bölümlerin karar tarihine en yakın değerinden davacı lehine hükmedilen katkı payı-değer artış payı alacağı miktarı ve kredinin ödenmesi gereken bakiye kısmı düşülmek suretiyle davacı lehine artık değere katılma alacağı hesaplanmış ise de, yapılan hesaplama yasaya, Dairenin ilke ve uygulamalarına, toplanan delillere ve dosya kapsamına uygun düşmemektedir....
İddianın ileri sürülüş şekline ve davacı vekilinin 21.11.2013 tarihli celsedeki imzalı katılma alacağı olmadığına yönelik beyanına göre dava, katkı payı alacağı isteğine ilişkindir. Tasfiyeye konu taşınmazın kooperatif üyeliği yoluyla edinilmesi halinde, kooperatife yapılan ödemelerden ve bu ödemelerin isabet ettiği dönemlerden hareketle, mal rejiminin tasfiyesi ile eşlerin alacak miktarları belirlenir. Kooperatif ödemelerin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170.maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanmasında ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakkı doğabilecektir....
Anlaşmalı boşanma davalarında “boşanmanın malî sonuçları” hakkında alınan beyan eşler arasındaki diğer alacakları (=Örneğin; Eşya, Değer Artış Payı Alacağı Davası, Katılma Alacağı vb.) kapsamaz. Bu sebeplerle değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....
Şöyle ki; tarafların boşanma dava dosyasındaki imzalı beyanlarında ‘...katkı payı alacağı talebim yoktur...’ şeklinde olup ayrı bir anlaşmalı boşanma protokolü düzenlenmemiş, gerekçe ve hükümde de katkı payı alacağına yönelik hüküm bulunmaktadır. Diğer yandan, feragatin somutlaştırılmış bir hak ile ilgili kayıtsız ve şartsız, herhangi bir kuşkuya yer vermeyecek biçimde açık olması gerekir. Bu durumda, boşanma davasındaki duruşmada davacının "..katkı payı alacağı talebim yoktur..." şeklindeki beyanı sadece katkı payı alacağına ilişkin olup artık değere katılma alacağı yönünden de feragat olarak kabul edilmesi mümkün değildir. O halde yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. VI....
Davacı vekili 08/03/2021 tarihli dilekçesi ile 112.495,00 TL'si katılma alacağı, 306.853,75 TL'si değer artış payı alacağı olarak talebini artırarak davanın kabulü ile 563.750,00 TL'si katılma alacağı ile 563.853,75 TL'si değer artış payı alacağı olmak üzere toplam 920.603,75 TL'sinin faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının mal rejimine ilişkin taleplerinin reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...dava konusu edilen taşınmaz üzerinde keşif icra edilmiş değer tespiti yapılmıştır. Dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmaz değerinin 479.564,40 TL olarak tespit edildiği anlaşılmıştır. Bu taşınmaz 03/08/2005 tarihinde satış yolu ile tam hisseli olarak davalı adına kayıt edilerek edinilmiştir....
Davacı vekili 22/02/2021 tarihli dilekçesi ile; dosya kapsamında bilirkişi Semra Canpolat tarafından tanzim edilen kök ve ek raporlarda müvekkilinin davalı taraftan ziynet alacağı, maaş katılma alacağı, 34 XX 436 plakalı araç yönünden katılma alacağı, 34 XX 642 plakalı araç yönünden değer artış payı alacağı ve 34 XX 642 plakalı araç yönünden katılma alacağı, Elazığ’da bulunan taşınmaz yönünden değer artış payı alacağı kalemleri bakımından toplam alacaklarının 219.062,00 TL olarak tespit edildiğini, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 25.000,00 TL olarak talep edilen katkı payı alacak kalemlerinin, bilirkişi tarafından 62.547,22 TL ziynet alacağı, 34 XX 642 plakalı vasıta yönünden 13.500,00 TL değer artış payı alacağı, Elazığ ilindeki taşınmaz yönünden 71.400,00 TL değer artış payı alacağı toplamda 147.447,00 TL olarak tespit edildiğini, buna göre katkı payı alacak taleplerini 122.447,00 TL arttırdıklarını, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak...
Görüldüğü üzere katılma alacağı davası rejim süresince edinilen “edinilmiş mallarının toplam değerine” yöneliktir. Oysa davacının 3.12.2004 günlü dilekçe ile gerçekleşen isteği 545 parselde bulunan lokanta ve depoya yönelik olup “diğer taşınmazlarla ilgili dava hakkımızı atiye bırakıyoruz” beyanı ile katılma alacağı yönünde istemi bulunmadığı kendi anlatımı ile sabittir. Başka bir anlatımla diğer edinilmiş malların istek dışında bırakılması gerek bu taşınmazlarla ilgili DAPA (=değer artış payı alacağı), DAPB (=değer artış payı borcu), KMD (=kişisel malda denkleştirme), EMD (=edinilmiş malda denkleştirme) ve bu taşınmazlara ilişkin borçları bile inceleme dışı bırakır ki katılma alacağının doğru hesaplanmasına olanak kalmaz/açık aykırılık oluşturur. Olayları anlatmak taraflara doğru olarak niteleme yapamak hakime aitti Davacının istemi, değer artış payı (Mehrwertanteil) alacağına (TMK. m. 227, ZGB....
Resen kamu düzenini ilgilendiren haller ile tarafların istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Mahkemenin 3 nolu hükmü; Tarafların mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı katılma alacağı, katkı payı ve değer artış payı alacağını aldıklarını, hiçbir isim adı altında alacaklarının bulunmadığı ve ilerde bu konuda anlaşmazlık çıkması konusunda dava açma haklarının saklı olduğunun tespitine şeklinde yazılmıştır. Oysa protokolün 2 nolu hükmü; "Tarafların birbirinden edinilmiş mallara katılma rejiminden ötürü doğmuş/doğacak tüm alacaklardan yani katılma alacağı, katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı v.s. ile ilgili TMK hükümleri geçerli olup bu konuda iş bu protokolde bir düzenleme bulunmamaktadır. İlerde bu konuda anlaşmazlık çıkarsa dava açma hakları saklıdır." şeklinde. Davacının istinafı mahkemenin 3 nolu bendinin kaldırılıp protokolün 2 nolu bendi gibi hüküm kurularak kararın düzeltilmesine ilişkindir....
Kooperatif ödemelerin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170.maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanmasında ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakkı doğabilecektir. Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Değer artış payı ve eşya alacağı ... ile ... aralarındaki değer artış payı ve eşya alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... .......