aldatan davacının katkı payı ve değer artış payı alacağının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir....
Bu halde Mahkemece aradan geçen zaman da dikkate alınarak yeniden bilirkişi marifetiyle taşınmazın mal rejiminin tasfiye tarihi olan karar tarihine en yakın tarihteki değeri belirlendikten sonra katılma alacağı hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. 3-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili, dava dilekçesinde gösterilen 50.000 TL katılma alacağı ile 30.000 TL değer artış payı alacağı olmak üzere toplam 80.000 TL dava değeri üzerinden yatırdığı peşin harç ile dava açmış; 03.03.2015 tarihli dilekçe ile katılma alacağı taleplerini 68.614,15 TL'na yükselttiklerini, değer artış payı alacağı hakkında bilirkişi hesaplama yapmadığından bu konudaki fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuklarını bildirmiş, yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile 68.614,15 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline, davacının değer artış payı alacağına ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir....
Başka bir anlatımla, mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu önceki dönemde yapılan katkı oranı, 4721 Sayılı TMK uyarınca yapılacak edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde, değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacaklarının hesaplanmasında o eşin kişisel malı olarak hesaba katılacaktır. Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde (01.01.2002 tarihine kadar) yapılan kredi borcu ödemelerine her bir eşin katkı oranları ise, 743 Sayılı TKM, Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri ile Yargıtay ve Dairemizce kabul edilen "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Bu nedenle; öncelikle, tasfiyeye konu taşınmazın satın alma bedeli, bunun kredi ile ve varsa kredi dışında eşlerin kendi imkanları ile karşıladıkları miktarlar ve oranları ile tasfiye (karara en yakın) tarihindeki sürüm (rayiç) değeri ayrı ayrı belirlenmelidir....
'in katkı payı davasının kısmen kabulü ile 223.551,36 TL katkı payı alacağı takdirine, davalı-davacı ...'in katkı payı davasının kısmen kabulü ile 55.177,50 TL katkı payı alacağı takdirine, davalı-davacı ...'in ayın olarak ödeme talebinin reddine ancak mahsup talebinin kabulü ile 223.551,36 TL - 55.177,50 TL= 168.373,86 TL katkı payı alacağının ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı-davacı ...'den alınarak davacı-davalı ...'e ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine; davacı-davalı ...'in artık değere katılma alacağı talebinin kısmen kabulü ile 95.543,84 TL katılma alacağı takdirine, davalı-davacı ...'in artık değere katılma alacağı talebinin kısmen kabulü ile 94.774,72 TL katılma alacağı takdirine, davalı-davacı ...'in ayın olarak ödeme talebinin reddine, ancak mahsup talebinin kabulü ile 95.543,84 TL - 94.774,72 TL= 769,12 TL artık değere katılma alacağının karar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı-davacı ...'den alınarak davacı-davalı ...'...
Merkez Bankasına yatırılan 5.000 DM nakit tasarruftaki müvekkilinin katkı payı, katılma alacağı ve değer artış payı alacağından şimdilik harca esas değer olarak gösterdikleri 5.000,00TL'nin (katkı payı alacağı için dava tarihinden, değer artış payı ve katılma alacağı için karar tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte) davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların 1980 yılında evlendiklerini, davacı tarafın müvekkiline karşı şiddeti, tehdidi, mal varlıklarını sürekli üzerine geçirme ve mal kaçırma çabası ile sadakate aykırı davranışları nedeniyle 1999 yılında müvekkilinin davacı tarafça sokağa atılması nedeniyle fiilen sona erdiğini, tarafların Almanya Bingen am Rhien Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 9F 140/03 dosya nolu 08/12/2006 kesinleşme tarihli kararı ile boşandıklarını, Mersin 2....
Bunun üzerine, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, taşınmaz yönünden davanın kısmen kabulü ile 32.900.00 TL değer artış payı alacağı ve 49.039,11 TL katılma alacağının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı ve değer artış payı alacağı isteğine ilişkindir. Somut olaya gelince; eşler, 14.08.2008 tarihinde evlenmiş, 31.12.2009 tarihinde eş ... vefat etmiştir. Mal rejimi ölüm tarihi itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/2)....
oranı, değer artış oranı ile katkı alacağı, değer artış payı alacağı ve katılma alacağı miktarının tespitine çalışılması, dosyanın bu konuda uzman bir hukukçu-hesap bilirkişisinden açıklanan esaslar çerçevesinde gerekçeli, denetime elverişli rapor istenmesi, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar vermekten ibaret olmalıdır....
oranı, değer artış oranı ile katkı alacağı, değer artış payı alacağı ve katılma alacağı miktarının tespitine çalışılması, dosyanın bu konuda uzman bir hukukçu-hesap bilirkişisinden açıklanan esaslar çerçevesinde gerekçeli, denetime elverişli rapor istenmesi, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar vermekten ibaret olmalıdır....
Davalı-davacı ... vekili, evlilik içinde kadın adına alınan ...’deki yazlık yönünden katılma alacağı,...’daki ev bakımından katılma ve değer artış payı alacağı ile evin tadilat ve dekorasyonu ile ilgili yapılan giderlerle evin değerinin artırıldığından bahisle katılma ve değer artış payı alacağı isteğinde bulunmuş, dava değerini dava dilekçesinde 5.000 TL göstermiş, yargılama sırasında talebini 60.000 TL olarak ıslah etmiştir. Mahkemece, davacı-davalı ... tarafından açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacı-davalının dava konusu araçla ilgili olarak 2.150 TL katılma alacağı olduğunun tespitine, bu alacağın davalı-davacı ...'den alınıp davacı-davalı ...'a ödenmesine, davacı-davalının fazlaya ilişkin isteminin reddine, davalı-davacı ...'nin karşılık davasının kısmen kabul kısmen reddi ile davalı-davacının dava konusu edilen,...'deki taşınmaz için toplam 30.000 TL katılma alacağı, ...'...
Bu ilke ve esaslara göre saptanan taşınmazın borç miktarı, tasfiye tarihindeki sürüm değerinden düşüldükten sonra kalan miktar, değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hesaplamasında göz önünde bulundurulur. Buna göre; öncelikle, tasfiyeye konu malın satın alma bedeli, bunun krediyle ve varsa kredi dışında eşlerin kendi imkanları ile karşıladıkları miktarlar ve oranları ile tasfiye (karara en yakın) tarihindeki sürüm (rayiç) değeri ayrı ayrı belirlenmelidir. Açıklamalar doğrultusunda hesaplama yapılabilmesi için, iddia ve savunma çerçevesinde, malın satın alınmasına ilişkin akit tablosuyla birlikte tapu/trafik kaydı, kredi sözleşmesi ve kredi borcu ödeme tablosu dahil finans kuruluşu kayıtları, ihtiyaç duyulması halinde eşlerin malın alınmasında katkı olarak kullandıklarını ileri sürdükleri mal varlıklarına ilişkin sair belgeler bulundukları yerlerden getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulmalıdır....