"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair .... Aile Mahkemesinden verilen 20.10.2009 gün ve 487/918 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili tarafından davalı ... aleyhine açılan katkı payı alacağı davasının ... marka araç ve ev eşyalarına katkı bakımından reddine, ... plakalı araç bakımından kabulü ile 347,00 TL katkı payı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hüküm Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesince verilmiştir. HUMK.nun 432. maddesi hükmüne göre temyiz süresi onbeş gündür. Aynı kanunun 434. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre, temyiz isteği harca tabi ise harcın yatırıldığı tarihte yapılmış sayılır....
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, davacının talebi mal ayrılığı döneminde edinilen şüyulandırma ile oluşan 138 da 12 parsel sayılı taşınmazın 1613/2400 hisseye yönelik katkı iddiası olmadığına, 14.02.2005 tarihinde edinilen 787/2400 hisseye yönelik ziynetlerle yapılan katkı iddiası mevcut delillerle ispatlanamadığına, taşınmazın değerinin tespiti de usul ve yasaya uygun olduğuna göre, katılma alacağı ile ilgili yazılı şekilde hüküm kurulması, Mahkemece, ziynetlerle katkı ispatlanamadığından değer artış payı alacağı niteliğindeki talebin reddi doğru ise de, hüküm bölümünde reddedilen kısmın katkı payı alacağı olarak nitelendirilmesi doğru olmadığından, bu yönden hükmün bozulması gerekir ise de, bu husus sonuca etkili olmadığından, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 1086 sayılı HUMK'nin 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun...
Davacı-karşı davalı erkeğin katkı payı alacağı ile ilgili temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda Davacı-karşı davalı erkek dava dilekçesinde katkı payı alacağı talebinde bulunmuş, mahkemece davacı-karşı davalıya bu talebini harçlandırmak üzere süre verilmiş, davacı-karşı davalı tarafından talep harçlandırılmıştır. Mahkemece tarafların her bir talebi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken davalı-karşı davacı erkeğin katkı payı alacağı talebi hakkında hüküm tesis edilmemiş olması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mahkemece bozma ilamına uyularak sonucu dairesinde işlem tesis edildiğine, davacı tarafça dava dilekçesinde faiz istenilmediğinden mahkemece, hükmedilen katkı payı alacağına vade farkı uygulanmasına imkân bulunmadığına, tarafların katkı oranları dikkate alınarak davacının katkı payı alacağı usulüne uygun olarak belirlendiğine, ulaşılan sonuç TMK'nun 4. maddesinde öngörülen hukuk ve hakkaniyet ilkelerine uygun bulunduğuna göre, taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, onama gerekçesi dikkate alınarak taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4....
artı değere ulaşılması halinde davacının belirlenecek miktar kadar katkı payı alacağı olduğunun düşünülmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
Mahkemece yapılacak iş, belirlenen oranlar ile taşınmazların dava tarihindeki sürüm değerlerini çarpmak ve bulunacak katkı alacağı miktarında kabule karar vermek, tarafların kazanılmış haklarını da gözönünde bulundurmak olmalıdır. Bundan ayrı katkı payı alacağı davasının kabul edilebilmesi için diğer koşulların yanında eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi gerekmektedir. Başka anlatımla, mal rejiminin sona ermesi ile eş ya da mirasçıları lehine alacak hakkı doğar. Doğmamış bir alacak hakkına temerrüde düşüldüğü gerekçesiyle faiz uygulanamaz. Karşı taraf boşanma ile birlikte katkı payı alacağının istenerek dava açılması halinde en erken boşanma dava tarihi itibarıyla temerrüde düşürülmüş sayılabilir. Katkı payı alacağı davasının boşanma davasından sonra açılması halinde temerrüd tarihi katkı payı alacağına ilişkin davanın açıldığı tarihtir....
Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, evlilik birliği içerisinde sahip olunan taşınmazlar, devremülk ile kooperatif hissesi üzerinde tasfiye alacağı bulunduğunu bildirerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 1.000 TL katılma, 20.000 TL katkı payı alacağının yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiş; harcını yatırmak suretiyle sundukları ıslah dilekçesiyle 77.194,90 TL katkı payı alacağı, 29.260,00 TL hakkaniyet tazminatı alacağı, 6.500,00 TL katılma alacağı olarak talep miktarını arttırmıştır. Davalı ... vekili, tasfiyeye konu mal varlığının edinilmesinde davacının katkısı bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Bu itibarla davacının isteğinin katkı payı alacağı niteliği taşıdığı anlaşılmaktadır....
, tarafların anlaşmalı boşanma sırasında da bir avukattan destek almadıkları, protokolü bizzat imzalayıp, davayı da vekilsiz olarak açıp takip ettikleri, davacının katkı payı alacağı olmadığını belirttikten sonra katılma alacağı talebini saklı tuttuğuna dair bir beyanının da bulunmadığı, bu nedenle tarafların karşılıklı katkı payı alacakları olmadığı şeklindeki beyanlarının tasfiye alacağı talep etmedikleri şekilde yorumlanarak davanın reddi kararının doğru olduğu anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....