Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı, Artık Değere Katılma Alacağı Davacı-karşı davalı ... ... ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki katkı payı alacağı ve artık değere katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddie dair ... 13. Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı-karşı davalı ... vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için ... Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü taraflardan kimse gelmediğinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı ve katılma alacağı davasının kabulüne ve katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair.... Aile Mahkemesi'nden verilen 24.03.2015 gün ve 338/184 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacının, katılma alacağı ve katkı payı alacağı isteğine ilişkin olarak açılan davasının yapılan yargılaması sonunda, Mahkemece katılma alacağı talebinin kabulüne, katkı payı alacağı talebinin kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ne var ki, davacı ... vekili kararı temyiz ettikten sonra kanun yollarından feragat yetkisi bulunan davacı vekilinin ......

      KARAR Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, dava katkı payı alacağı isteğine ilişkin olduğuna, tarafların sürekli ve düzenli gelirleri ile katkısına istinaden yapılacak katkı payı alacağı hesaplamasında her iki tarafın ayrı ayrı toplam gelirleri bulunup, tarafların gelirlerinden tasarruf edecekleri miktar belirlenip, her bir eşin bu toplam tasarruf miktarı içindeki katkı oranı bulunması gerekirken, somut olayda sadece davacı erkeğin gelirleri toplanıp, toplam gelirinden tasarruf edeceği miktarın taşınmazın edinme tarihindeki değerine oranlanması yoluyla katkı oranı tespiti ve bu orana istinaden katkı payı alacağı hesaplanması hatalı olmakla birlikte, davacı lehine belirlenen sonuç alacak miktarına, temyiz edenin sıfatına, temyiz nedenlerine ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, davalı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul, Kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan...

        Mahkemece verilen ilk kararda, davacının Kayseri'de bulunan taşınmaza yönelik katılma alacağı talebinin kısmen kabulüne, 27.500,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, davacının Mersin ilinde bulunan 24 numaralı bağımsız bölüme ilişkin talebinin ise davalı taraf takas teklifinde bulunduğundan, takas mahsuba konu Mersin'deki 8 numaralı bağımsız bölüm üzerinde davalının katkı payı alacağının 84.500,00 TL davacının Mersin'deki 24 numaralı bağımsız bölüm üzerinde 52.500,00 TL katkı payı alacağı olduğu, aynı nitelikteki alacaklar olan katkı payı alacaklarının takas-mahsubu neticesi, davacının katkı payı alacağı bulunmadığından reddine karar verilmiştir....

          Karar sayılı ilamıyla davanın, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davası olduğu, davacının talebinin; hem “katılma alacağı” hem “değer artış payı alacağı” hem de “katkı payı alacağını" kapsadığı, davaya konu edilen araç 12.12.2001 tarihinde satın alınıp 31.01.2002 tarihinde sadece plaka değişikliği yapıldığına göre; bu araç edinilmiş mal olmayıp adına kayıtlı olduğu eşin kişisel malı niteliğinde olduğu, koşulları mevcutsa davacının katkı payı alacağına konu olabileceğinin de kabulü gerektiği, mahkemenin ret gerekçesinin bu nedenle yerinde olmadığı ve katkı payı alacağı yönünden mahkemece herhangi bir inceleme yapılmadığı; davalının kişisel mal savunması üzerinde de durularak, gösterilen deliller çerçevesinde, Dairenin ilke ve uygulamalarına göre inceleme yapılarak, davacının katkı payı alacağı hakkında bir karar verilmesi gerekçesi ile hüküm bozmaya sevk edilmiştir....

            Yargıtay’a göre, bir eşin diğer eş tarafından satın alınan mala yaptığı katkı; 01.01.2002 tarihinden önce ise “katkı payı alacağı” kavramı, 01.01.2002 tarihinden sonra ise yapılan katkılar için “değer artış payı” kavramı kullanılmalıdır, yürürlükteki mal ayrılığı rejiminde “değer artış payı alacağı” talep edilememekte, bunun yerine sadece bu rejime özgü olan “katkı payı alacağı” talep edilebileceğini Değer Artışa Payı ile Katkı Payı Alacağı Arasındaki Fark ise Katkı payı alacağı 743 sayılı eski Medeni Kanun döneminde düzenlendiğinden hesaplama yapılırken katkı sunulan malın dava tarihindeki sürüm (rayiç) değeri dikkate alınarak hesaplama yapılıp, faiz de dava tarihinden itibaren yürütüleceğinden talepte bulunan tarafın yaptığı katkının taşınmazın alım tarihindeki değerine oranı tespit edilerek, bu oranın dava tarihi itibariyle dava konusu malın tespit edilecek sürüm (rayiç) değeri ile çarpılması suretiyle katkı payı alacağı bulunucağını, değer artış payı ise 4721 sayılı yeni Medeni Kanun...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı ve katılma alacağı ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki katkı payı ve katılma alacağı davasının kabulüne dair ... ... Aile Mahkemesi'nden verilen ....02.2013 gün ve 983/98 sayılı hükmün ...'...

              İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı alacağı ve artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 239/3.maddesi hükmüne göre; aksine anlaşma yoksa, tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına faiz yürütülür. Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi buna ilişkin mahkeme kararının verildiği tarihtir. Katkı payı alacağına da dava ve ıslah tarihinden geçerli olarak faiz yürütülmesi gerekir. Mahkemece, mal rejiminin tasfiyesi ile davacı lehine hüküm altına alınan katılma alacağı ve katkı payı alacağının toplam miktarına göre dava tarihinden itibaren faiz hükmedildiği, alacağın 13.136.40 TL katkı payı alacağı kalan 35.130,00 TL sinin de katılma alacağı olduğu, davacının dava dilekçesinde faiz talebi olmadığı, ıslah dilekçesi ile faiz talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır....

                Somut olayda, bozmadan sonra yapılan yargılama neticesinde davacı tarafın katkı payı alacağı talebi hakkında yazılı şekilde kısmen kabul kararı verilmiş ise de; hüküm incelendiğinde ortada denetlenebilecek gerekçeli bir karar olmadığı anlaşılmaktadır. İlk kararda hüküm altına alınan ve bozma kapsamı dışında bırakıldığı anlaşılan davacının gelirle katkı payı alacağı 17.212,50 TL olup, davacı lehine 6 adet bilezik yönünden de katkı payı alacağı hesap edilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

                  Ancak; davacının isteği edinme tarihleri itibarıyla katkı payı alacağı niteliğinde olduğuna göre taşınmazların dava tarihi itibarıyla belirlenen rayiç değerlerinin (350.345 TL, 50.000 TL ve 16.971 TL) usulüne uygun şekilde belirlenen davacının katkı oranları ile çarpılarak davacının katkı payı alacağının bulunması gerekirken, karar tarihine en yakın değer olarak belirlenen (398.076 TL, 60.000 TL ve 19.799,50 TL) değerlerin katkı oranları ile çarpılması sonunda davalı aleyhine fazla şekilde katkı payı alacağına hükmedilmiş olması doğru olmamıştır. Davalı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olup hükmün bu nedenle bozulması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu