"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı Ve Katılma Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere şimdilik 10.000 TL katkı payı alacağı ve katılma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, talebini 144.792,32 TL katkı payı alacağı ve 437.594,41 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 583.386,73 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur....
Ancak; davacının isteği edinme tarihleri itibarıyla katkı payı alacağı niteliğinde olduğuna göre taşınmazların dava tarihi itibarıyla belirlenen rayiç değerlerinin (350.345 TL, 50.000 TL ve 16.971 TL) usulüne uygun şekilde belirlenen davacının katkı oranları ile çarpılarak davacının katkı payı alacağının bulunması gerekirken, karar tarihine en yakın değer olarak belirlenen (398.076 TL, 60.000 TL ve 19.799,50 TL) değerlerin katkı oranları ile çarpılması sonunda davalı aleyhine fazla şekilde katkı payı alacağına hükmedilmiş olması doğru olmamıştır. Davalı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olup hükmün bu nedenle bozulması gerekir....
Somut olayda, bozmadan sonra yapılan yargılama neticesinde davacı tarafın katkı payı alacağı talebi hakkında yazılı şekilde kısmen kabul kararı verilmiş ise de; hüküm incelendiğinde ortada denetlenebilecek gerekçeli bir karar olmadığı anlaşılmaktadır. İlk kararda hüküm altına alınan ve bozma kapsamı dışında bırakıldığı anlaşılan davacının gelirle katkı payı alacağı 17.212,50 TL olup, davacı lehine 6 adet bilezik yönünden de katkı payı alacağı hesap edilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma, talebin daha ziyade katılma alacağı istemi gibi yorumlanarak yapıldığından karar vermeye ve tarafların taşınmazın edinilmesine yaptığı katkı oranını belirlemeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece tarafların çalışma ve gelirlerine ilişkin belgeler ilgili yerlerden getirtilerek davacının taşınmazın alınmasına ve iyileştirilmesine yaptığı katkı belirlenmemiştir....
Mahkemece, davacının katkı payı ve katılma alacağının hesaplanabilmesi için öncelikle yukarıdaki davacının katkı payı ve katılma alacağı oranlarının çarpılacağı miktarlar bulunmalıdır. Bu miktarlar bulunurken, katkı payı alacağı için 01.01.2002 tarihi itibarıyla dava konusu yapılan ....'ta ..... ve.... numaralı,.... Bankasında ise..... ve .....numaralı hesaplar ile.........
Mahkemece verilen ilk kararda, davacının 100.000,00 TL katkı payı alacağı, 97.100,00 TL katılma alacağı olduğu, davanın 100.000,00 TL üzerinden açılmış olup, katkı payı alacağı istemi hükümle birlikte belli olduğundan harç tamamlama işleminin bu sebeple yaptırılmadığı, aynı sebeple davacının ıslahı olmamasına rağmen talepten fazlaya hükmedildiği açıklanarak, 7 parsel nolu taşınmaz ve araç yönünden 97.170,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren, 18 ve 19 parsel nolu taşınmazlar yönünden takdiren 100.000,00 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizleri ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı ve katkı payı alacağı ... (....) ile ... aralarındaki katılma alacağı ve katkı payı alacağı davasının kabulüne dair Aile Mahkemesi'nden verilen 26.09.2013 gün ve 102/340 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu 319 ada 39 nolu parsel üzerinde bulunan 5 katlı binanın yapımında ziynetlerini bozdurup inşaatında filen çalışmak ve el işi yapmak suretiyle katkısı bulunduğunu ileri sürerek, mal rejiminden kaynaklı alacak talebinde bulunmuştur. Davalı, davacının katkısının olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Şöyle ki; tarafların boşanma dava dosyasındaki imzalı beyanlarında ‘...katkı payı alacağı talebim yoktur...’ şeklinde olup ayrı bir anlaşmalı boşanma protokolü düzenlenmemiş, gerekçe ve hükümde de katkı payı alacağına yönelik hüküm bulunmaktadır. Diğer yandan, feragatin somutlaştırılmış bir hak ile ilgili kayıtsız ve şartsız, herhangi bir kuşkuya yer vermeyecek biçimde açık olması gerekir. Bu durumda, boşanma davasındaki duruşmada davacının "..katkı payı alacağı talebim yoktur..." şeklindeki beyanı sadece katkı payı alacağına ilişkin olup artık değere katılma alacağı yönünden de feragat olarak kabul edilmesi mümkün değildir. O halde yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. VI....
tasfiye hesabında davacının 63.068,25 TL katkı payı alacağı, 203.777 TL katılma alacağı bulunmuştur....
ye karşı boşanma ve katkı alacağı davası açmış, tarafların boşanmalarına ve davacının katkı payı alacağına ilişkin davasını tefrikine karar verildikten sonra, tefrik edilen dosyada katkı payı alacağı talep edilen taşınmazın boşandığı eşi adına kayıtlı olmayıp, dava dışı ... adına kayıtlı olduğu, tarafların boşandıkları tarihe kadar taraflar arasında edinilmiş mal olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ve bu kararın kesinleşmesi üzerine davacı eldeki davayı açarak, evli iken davalı ... adına kayıtlı olan taşınmaza ev yaptırdıklarını ve boşanana kadar bu evde yaşadıklarını, bu evin inşaat bedelini yarı yarıya ödediklerini, bu sebeple davalıların sebepsiz olarak zenginleştiğini belirterek dava konusu taşınmazın keşfen belirlenen değerinin yarısının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir....