ARSA PAYİ KARŞILIĞI İNŞAAT YAPIM SÖZLEŞMESİ 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 355 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 186 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Taraflar arasındaki uyuşmazlık 19-6.1995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davacı arsa sahibi tapunun bir kısmını davalı yükleniciye devretmesine rağmen kararlaştırılan tarihte İnşaatın bitirilmeyip terk edilmesi yüzünden akdin feshini ve tapu kayıtlarının iptalini istemiştir. Mahkemece akdin feshine, tapu iptal ve davacı adına tescil talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Noterliği’nde düzenlenen 27.01.1999 gün 1067 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat Yapım ve Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin 7. maddesinde arsa sahiplerine ait bağımsız bölümlerin 20.04.1999 tarihinden itibaren 36 ay içerisinde anahtar teslimi bitirilmesi kabul edilerek teslim için kesin vade kararlaştırılmış, 15. maddede de, süresinde teslim edilmeme halinde arsa sahiplerine düşen her bir daire için aylık 200 DM tazminatın yüklenici kooperatifçe ödeneceği kabul edilmiştir. Buna göre teslimi gereken tarih 20.04.2002 olup, yüklenicinin süre uzatım talebine cevap vermemesi zımni kabul anlamına gelmeyeceği ve teslimi gereken tarihin arsa sahiplerince uzatıldığı yasal delillerle kanıtlanmadığından bu tarihin değiştirilmediğinin ve yasal süre uzatım koşullarının oluşmadığının kabulü gerekir. Öte yandan HUMK’nın 76. maddesi hükmüne göre maddi vakıaları ileri sürmek taraflara, bu olayları nitelendirmek ve uygulanacak kanun hükümlerini belirlemek hakime aittir....
Karar sayılı ve Çivril Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2000/...Esas, 2000/.. Karar sayılı dava dosyaları eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesi için dava dosyasının Yerel Mahkeme'ye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
< 1992 yılının Ağustos dönemine ilişkin katma değer vergisi borcunu ödemek amacıyla yükümlü tarafından vergi dairesine verilen çekin karşılıksız çıkması nedeniyle %10 oranındaki karşılıksız çek tazminatının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrini; 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunun "Düzeltme Hakkı" başlığını taşıyan 8.maddesi ile bu madde gerekçesinin incelenmesinden, karşılıksız çıkan çekin hamili tarafından keşideciye ihtar çekilmesi ve keşidecinin de karşılıksız çek bedeli veya bir kısmını %10 tazminat ve gecikme faizi ile birlikte kendi iradesiyle ödemesi durumunda yeniden çek kullanma hakkını elde etmesi ve diğer cezai kovuşturmalardan kurtulması amacıyla bu düzenlemenin yapıldığının anlaşıldığı, bu durumda, tazminat keşidecinin düzeltme hakkı ile ilgili olup, kendi iradesiyle ödemesi söz konusu olabileceğinden, hamil tarafından doğrudan icra takibine konu edilmesinin mümkün olmadığı, kaldıki 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca...
Bu ilke ve esaslara göre saptanan taşınmazın borç miktarı, tasfiye tarihindeki sürüm değerinden düşüldükten sonra kalan miktar, değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hesaplamasında göz önünde bulundurulur." ve "edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hakları doğabilecektir....
Mahkemece ibranameye değer verilerek davanın reddi hatalı olmuştur. Dosya içinde bulunan ve davalı işveren yönetim kurulu tarafından karara bağlandığı anlaşılan 2005 yılına ait Prim Sistemi Prosedürü doğrudan davacı işçi ile ilgili olup, anılan yıl sonunda satış ve katkı hedeflerine göre davacı işçiye toplam 10 maaş tutarında pirim ödeneceği öngörülmüştür. 2005 yılı sonunda belirlenen hedeflere ulaşıldığı taraflar arasında tartışmasızdır. Sözü edilen Prim Sistemi Prosedürünün 1. maddesinde, dönem içinde ve 28 Şubat 2006 tarihine kadar şirketten ayrılana prim ödemesi yapılmayacağı kuralı mevcuttur. Davacının iş sözleşmesi 10.11.2005 tarihinde yasal hakları ödenmek kaydıyla işverence feshedilmiştir. Somut olayda temel uyuşmazlık, ödeme anında işyerinde çalışması olmayan davacı işçinin 2005 yılı primine hak kazanıp kazanamayacağı noktasındadır. Davacının 2005 yılının büyük bölümünde çalıştığı ve yıl sonu hedeflerine ulaşmasında katkı sağladığı açıktır....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava,----. İcra Dairesi'nin ----- Esas sayılı takibine konu alacaktan dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır. ----İcra Dairesi'nin -----Esas sayılı takibinin; *17.496,00 TL 05/06/2019 TARİHLİ ----- NOLU FATURA ASIL ALACAĞI (İstenen: Yıllık TTK.1530. Madde Temerrüt Faizi), *29.700,00 TL 20/06/2019 TARİHLİ -----NOLU FATURA ASIL ALACAĞI (İstenen: Yıllık TTK.1530. Madde Temerrüt Faizi), *6.804,00 TL 28/06/2019 TARİHLİ ------ NOLU FATURA ASIL ALACAĞI (İstenen: Yıllık TTK.1530. Madde Temerrüt Faizi), *25.960,00 TL 07/07/2019 TARİHLİ ----- NOLU FATURA ASIL ALACAĞI (İstenen: Yıllık TTK.1530. Madde Temerrüt Faizi), *33.040,00 TL 16/07/2019 TARİHLİ ----- NOLU FATURA ASIL ALACAĞI (İstenen: Yıllık TTK.1530. Madde Temerrüt Faizi) ve *21.240,00 TL 02/12/2019 TARİHLİ -----NOLU FATURA ASIL ALACAĞI (İstenen: Yıllık TTK.1530. Madde Temerrüt Faizi) olmak üzere toplam 134.240,00 TL alacağa ilişkin olduğu görülmüştür....
, piyasa emsalleri ve rayiçlerinin ile taşınmazların konumu ve mevkii itibariyle bedelinin iş bu dava tarihi itibariyle tespit edilmesine ve tespit edilen bedelin davalı müvekkile ödenmesini talep ve beyan etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının asıl karara yönelik isteminin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİ; 2- Davacının kazanılmış hakkı ve taleple bağlılık ilkesi gözetilerek yapılan inceleme sonucuna göre; Mahkemece "Mahkememizin 31/03/2022 tarih ve 2021/472 Esas, 2022/294 Karar sayılı hükmün 1.fıkrasının "Dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı için aylık 800,00 TL yardım nafakasının her ay (üfe tüfe oranında nafaka miktarına göre her yıl artış yapılmasına) davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine," şeklinde kararın TAVZİHİNE,"karar verilmiş...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının asıl karara yönelik isteminin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİ; 2- Davacının kazanılmış hakkı ve taleple bağlılık ilkesi gözetilerek yapılan inceleme sonucuna göre; Mahkemece "Mahkememizin 31/03/2022 tarih ve 2021/472 Esas, 2022/294 Karar sayılı hükmün 1.fıkrasının "Dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı için aylık 800,00 TL yardım nafakasının her ay (üfe tüfe oranında nafaka miktarına göre her yıl artış yapılmasına) davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine," şeklinde kararın TAVZİHİNE,"karar verilmiş...