şekilde yeniden belirlenmesini"talep ve dava etmiştir.Dava dilekçesi içeriğinde kişisel ilişkinin kaldırılması da talepler arasında gösterilmiştir....
kişisel ilişkinin süresi fazladır....
Türk Medeni Kanununun 324. maddesinin ikinci fıkrası, "Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir." hükmünü içermektedir. Bunun yanında değişen koşullara göre kişisel ilişkinin her zaman değiştirilmesi mümkün olduğu gibi, yeniden kurulmasını talep etmek de mümkündür. Mahkemece, müşterek çocuklarla baba arasında kişisel ilişkinin yasaklanması şeklinde usul ve yasaya aykırı hüküm kurulmuşsa da; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti davacı anneye verilen ortak çocuk ile davalı baba arasında her yıl ağustos ayında düzenlenen kişisel ilişkide, kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatlerinin gösterilmemesi ile her yıl yarıyıl tatilinde düzenlenen kişisel ilişkide, kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş günleri ve saatlerinin gösterilmemesi hükmün infazında tereddütlere sebep olacak niteliktedir....
Davacı vekilinin; çocukla kişisel ilişkinin süresine yönelik istinaf talebi incelendiğinde; Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ebeveynler için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde, çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere ve özellikle hısımlarına da tanınabilir (TMK md.325/1). Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun eğitim, sağlık ve ahlaki yararı esas alınır (TMK md.182/2). Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde kurulması doğru değilse de ortak çocuğun yaşı, çocuğun alerjik hastalığının anafilaktik şok riski halinde acil müdahale edilmesi gerekliliğinin doktor raporlarıyla tespit edilmiş oluşu, müdahale için diğer ebeveynlerin tecrübeli ve eğitimli oluşu, sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alındığında kurulan kişisel ilişkinin bu aşamada süre olarak uygun olduğu, kişisel ilişkiye dair ilamların maddî anlamda kesin hüküm niteliğinde olmadığı, kişisel ilişkinin koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceği, İlk Derece Mahkemesince dava kabul edildiğine göre davacılar lehine takdir edilen vekâlet ücretinde ve yapılan yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine ilişkin kararda bir bir hatanın bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçe de hata yapılmadığı...
B.Temyiz Sebepleri 1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kişisel ilişkinin süresi ve yatılı kurulmaması yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın kabulü, kişisel ilişkinin süresi, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, anneanne ve dede ile küçük arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 325 inci; 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından kişisel ilişkinin süresi yönünden; davalı-karşı davacı tarafından ise kişisel ilişkinin süresi ve ıslah talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; müşterek çocuk Tuna ile davalı baba arasında Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2011/67 esas ve 2012/437 karar sayılı kararı ile kurulan kişisel ilişkinin değiştirilmesine ilişkindir. Mahkemece delillerin bu çerçevede değerlendirilip sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, davanın "kişisel ilişkinin kaldırılması" olarak nitelendirilip, delillerin bu çerçevede değerlendirilip yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Kaldırılması Taraflar arasındaki "kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi" davası ile bu davaya karşı açılan "kişisel ilişkinin kaldırılması" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından, kendi davasının reddi yönünden; davalı-davacı tarafından ise kendi davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden...