Temyiz edilemeyen kararlar başlıklı 362/1-b maddesinde "4 üncü madde de gösterilen davalar ile (23.06.1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan doğup taşınmazın aynına ilişkin olan davalar hariç) özel kanunlarda Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalarla ilgili kararlar" hükmü yer almaktadır. HMK'nın 4 üncü maddesinde münhasıran Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına giren TMK'nın 696 ncı maddesine dayanan paylı mülkiyette paydaşın paydaşlıktan çıkarılması isteğine ilişkin olan ve temyizi kabul olmayan kesin karara ilişkin davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. KARAR Açıklanan sebeple; Davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Görüldüğü üzere, kat mülkiyetine tabi ve kat irtifaklı taşınmazlarda, kat maliklerinin birbirine karşı sorumluluğunu düzenleyen özel hüküm mevcut olup; kat malikinin kusuru ile diğer bağımsız bölümlere verdiği zarardan kaynaklanan uyuşmazlıkların, Kat Mülkiyeti Kanununun 19. maddesi hükmü çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. Bir başka ifadeyle, Özel Yasa mevcutken, genel hükümlere gidilemeyeceği; uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde çözümlenemeyeceği her türlü duraksamadan uzaktır. Buyurucu nitelikte olan Kat Mülkiyeti Kanunu'nun Ek 1. maddesinde yer alan; anılan Kanunun uygulanmasından kaynaklanan tüm çekişmelerin sulh hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği hükmü karşısında da, 19. maddenin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıkların Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması olanaklı değildir....
DAVA KONUSU : Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan Davalar) KARAR : Alanya 1....
DAVA KONUSU : Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan Davalar (Ortak KARAR : Alanya 2....
DAVA KONUSU : Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan Davalar (Ortak KARAR : Alanya 2....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sitenin semtinde olup yetkili olduğunu, site yönetim planının 14. ve 16. maddeleri ve Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesine göre, gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat malikinin ödemede geciktigi günler için aylık yüzde beş hesabıyla gecikme tazminati ödemekle yükümlü olduğu, sayılı dosyası ile davalılar aleyhine yapılan icra takibinin Kat Mülkiyeti Kanunundan doğan alacakların tahsili amacıyla yapılan bir icra takibi olması nedeniyle aylık %5 gecikme faizi talep edilmesinin yasal olduğunu, davalıların bu yöndeki itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu beyan ederek, Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan alacak nedeniyle Müdürlüğünün 2011/5106 Esas...
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2017/994 ESAS - 2017/988 KARAR DAVA KONUSU : Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan Davalar (Eski Hale Getirme İstemli) KARAR : Davacılar dava dilekçesinde özetle; aynı sitede oturdukları davalı Hatice Yaylaönü'ne ait taşınmazın ortak alanı olan çatısına davalılar tarafından baz istasyonu kurulduğunu, Kat Mülkiyeti Kanunu'na aykırı şekilde kurulan baz istasyonlarının kaldırılması gerektiğini, baz istasyonlarının bulunduğu evin kat maliki Hatice Yaylaönü'ne ait olup site yönetimine bilgi verilmediğini, çevre ve insan sağlığına zararlı olduğunu ileri sürerek ortak alana yapılan el atmanın önlenmesini ve eski hale iadeye karar verilmesini istemişler, mahkemece tensip kararı ile davalılardan Hatice Yaylaönü aleyhine açılan davanın eldeki dava dosyasından tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/01/2020 NUMARASI : 2018/190 ESAS 2020/147 KARAR DAVA KONUSU : Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan Davalar (Kullanırken Verilen Rahatsızlığın Giderilmesi) KARAR : Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve ilgili dosya dairemize gelmiş olup, dosyanın inceleme aşamasında duruşma yapılmadan karar verilebilecek hallerden olduğu anlaşılmış olmakla, dosya heyetçe incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacının ,oğlu Abdulvahap Acun adına kayıtlı dairede oğlu ile birlikte ikamet ettiğini, davalı işletmenin ise zemin katta ecza deposu olarak faaliyette bulunduğunu, sözkonusu işletmenin çalışma sisteminden kaynaklanan gürültünün, komşuluk hukuku gereği katlanılması gereken hoşgörü ve tahammül sınırının çok üstünde olduğunu, tüm bu nedenlerle, davalı işletmenin yaptığı gürültünün giderilmesini talep etmiştir....
Birden fazla parsel üzerinde kurulmuş bulunan sitelerde Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66 ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca, tapu da ilgili bağlantının sağlanıp sağlanmadığının araştırılması, Kat Mülkiyeti Kanunu bakımından sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediğinin anlaşılması halinde; uyuşmazlıkta kat mülkiyeti hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekeceğinden görev hususunda bir karar verilmesi gerekmektedir. 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66 ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca, birden fazla parsel üzerinde kurulu olan sitede toplu yapı yönetimine geçildiği tespit edilirse kat mülkiyeti hükümlerinin, geçilmediği anlaşılır ise de uyuşmazlıkta kat mülkiyeti hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması buna bağlı olarak görev hususunun da genel hükümler uyarınca...
Dosya içindeki bilgi ve belgelerle, tapu kaydı ve yönetim planının incelenmesinden; davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu ve Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanunundan 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen toplu yapılara ilişkin özel hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, uyuşmazlıkta Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Buna göre görev hususu da genel hükümler uyarınca belirlenmelidir. Hukukî uyuşmazlıklarda asliye hukuk mahkemelerinin görevi asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görülür. Bu nedenle mahkemece, davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir....