Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın kat mülkiyetinden doğan sorumluluktan kaynaklandığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. 634 sayılı Kanunun 35/b maddesinde "Anagayrimenkulün gayesine uygun olarak kullanılması, korunması, bakımı ve onarımı için gereken tedbirlerin alınması" hükmüne, 16. maddesinde “Kat malikleri anagayrimenkulün bütün ortak yerlerine, arsa payları oranında, ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olurlar.” hükmüne yer verilmiş, diğer yandan aynı Kanunun Ek Madde 1 maddesi ile de “Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu ana taşınmazda kat mülkiyeti kurulmuş olduğu anlaşılmıştır. Dava dilekçesinde dava konusu garaj kapısının anataşınmazın ortak alanına dahil olduğu anlaşılmaktadır....
Söz konusu uyuşmazlık niteliği itibariyle Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek-1. maddesine göre, bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh hukuk mahkemelerinde çözümlenir. Davanın yukarıda belirtilen niteliğine göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 01.10.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Dava konusu taşınmazın tapu kaydı ve yönetim planı dosyaya getirtildikten sonra davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu ve Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66 ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede toplu yapı yönetimine geçildiği veya dava konusu sitenin tek parsel üzerinde kurulu olduğu tespit edildiğinde uyuşmazlığın çözümünde Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri uygulanacağından görevsizlik kararı verilmesi; sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu ve Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66 ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede toplu yapı yönetimine geçilmediği tespit edildiğinde uyuşmazlığın çözümünde Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin değil, genel hükümler uygulanacağından işin esasına girilmesi gerekirken...
Kanunun 114/1-c maddesine göre görev dava şartlarından olup, 115/1 maddesince mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 17/3. maddesine göre, kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi anagayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanır. Kat Mülkiyeti Kanunun Ek-1 maddesine göre ise, bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir. Anataşınmazda kat irtifakının kurulu olduğu, ancak dava tarihi itibariyle parseldeki yapıların fiilen tamamlanıp tamamlanmadığı, bağımsız bölümlerin üçte ikisinin fiilen kullanılmaya başlanıp başlanmadığı dosya kapsamından tespit edilememektedir....
Bu halde devrolunan arsa payları kat mülkiyeti kütüğünün ilgili sayfalarının (beyanlar) hanesine işaret olunur, arsa payını devralanlar, devraldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde harap olan bağımsız bölümü yeniden yaptırmaya veya aynı süre içerisinde bütün kat malikleri bağımsız bölümlere bağlı arsa paylarını bu kanunun üçüncü maddesinin ikinci fıkrasındaki esaslara göre yeniden hesaplayarak kat mülkiyeti kütüğüne geçirtmeye mecburdurlar. Bu fıkra hükmüne uyulmadığı takdirde anataşınmaz üzerindeki kat mülkiyeti kendiliğinden sona ererek, gerek o gayrimenkul ve gerek harap olan bölümler için alınan sigorta bedeli üzerinde ortak mülkiyet hükümleri uygulanır. Somut olayda; davacı deprem sonucu anataşınmaz üzerindeki A ve B blokların bütünüyle yıkılmış olması nedeniyle anataşınmaz üzerindeki kat mülkiyetinin kaldırılmasını istemiştir....
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile icra inkar tazminatına karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine, dava konusu sitenin birden çok parsel üzerinde kurulu bulunduğu ve Kat Mülkiyeti Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen ............ uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediğinden uyuşmazlığa Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerektiği ve davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiş, davacı vekilince kararın düzeltilmesi istenmiştir. Kat Mülkiyeti Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66. - 67. - 68. ve devamı maddelerinde toplu yapılara ilişkin özel hükümler düzenlenmiştir....
Birden fazla parsel üzerinde kurulmuş bulunan sitelerde ise Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66 ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca, tapu da ilgili bağlantının sağlanıp sağlanmadığının araştırılması, Kat Mülkiyeti Kanunu bakımından sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediğinin anlaşılması halinde; uyuşmazlıkta kat mülkiyeti hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekeceğinden görev hususunda bir karar verilmesi gerekmektedir. 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66 ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca, birden fazla parsel üzerinde kurulu olan sitede toplu yapı yönetimine geçildiği tespit edilirse kat mülkiyeti hükümlerinin, geçilmediği anlaşılır ise de uyuşmazlıkta kat mülkiyeti hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması buna bağlı olarak görev hususunun da genel hükümler...
“hükmü düzenlenmiştir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek 1. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde çözümleneceği hükme bağlanmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; özellikle tapu kaydının incelenmesinde dava konusu parsellerin 7292 ada 1, 7292 ada 2 ve 7292 ada 3 parseller olduğu ve bu parseller üzerinde kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulu olmadığı, arsa niteliğinde olduğu tespit edilmiştir. Dava dilekçesinde ise Kat Mülkiyeti Kanununun 67. vd. maddelerinin dayanak gösterildiği ancak 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 17. ve ek 1. maddeleri dikkate alındığında somut uyuşmazlıkta anılan kanunun uygulanma alanı mümkün değildir. Bu nedenle de uyuşmazlıkta Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Buna göre görev hususu da genel hükümler uyarınca belirlenmelidir....
Mahkemenin gerekçesinde belirttiği gibi 6306 sayılı Kanunun 6. maddesinde, yapının yıkılması ve kat mülkiyeti ve kat irtifakının müşterek mülkiyete dönüştürülmesinden sonra müşterek maliklerin 2/3 çoğunluk ile alacakları karar ile yapacakları işler düzenlenmiş olup, yapı yıkılmadığına ve kat mülkiyeti müşterek mülkiyete dönüştürülmediğine göre kat malikleri kurulu kararlarının iptali davası Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Davanın bu niteliğine göre; 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunununun Ek 1. maddesine göre, bu Kanunun uygulanmasından doğan her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümleneceğinden mahkemece, tarafların bütün delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur....
Dava, ecrimisil istemine ilişkindir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek 1. maddesinde, bu kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde çözümleneceği hükme bağlanmıştır. Ecrimisil davası Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanmasından kaynaklanmayıp, anılan kanun maddesi hükmünün bu istem yönünden uygulama olanağı bulunmamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2. maddesine göre dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir....