Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kat Mülkiyeti Yasası'nın 38. maddesinin 5711 Sayılı Yasayla değişik ikinci fıkrası, kat malikleri kurulu kararlarının iptaline ilişkin davalar, kat maliklerini temsilen yöneticiye husumet yöneltilmesi suretiyle açılabilir hükmünü içermektedir. 5711 Sayılı Yasanın 19. maddesi ile Kat Mülkiyeti Yasasının 38. maddesine eklenen bu fıkra ile kat maliklerine seçimlik bir hak tanınmış olup, anılan yasal düzenleme sayesinde bu tür davalar karara olumlu oyları ile katılan kat maliklerine karşı açılabileceği gibi yöneticiye husumet yöneltilmek suretiyle de ikame olunabilir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerin, özellikle iptali istenilen 18.04.2012 günlü kat malikleri kurulu kararının incelenmesinden; bu toplantıda yönetici olarak dava dışı profesyonel bir yönetici şirketinin seçildiği, davanın ise bu yöneticiye karşı değil toplantıya katılıp olumlu oy veren bir kısım kat maliklerine karışı açıldığı anlaşılmıştır....

    Doyanın incelenmesinde, arsa sahibi davalıların kat karşılığı inşaat sözleşmesini fesh ettikleri, binanın eksik yapım işlerini tamamlamak için sözleşmede yapı müteahhidine düşen 3 ve 10 nolu bağımsız bölümlerin satışına kat maliklerinden muvafakat almak suretiyle bu bağımsız bölümleri sattıkları, anataşınmazın kat malikleri kurulunda eksik işler nedeniyle dava açılması hususunda karar alındığı ve yöneticiye vekil tayini için yetki verildiği anlaşılmaktadır. Dava, davalılardan tazminat istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince verilen görevsizlik kararı, kapatılan 18. Hukuk Dairesince, uyuşmazlığın 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklandığı gerekçesi ile yargılama masrafları yönünden düzeltilerek onanmıştır. Uyuşmazlık, Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanmaktadır....

      Somut olayda; kat mülkiyeti kurulu ana taşınmazda, ortak alanlardan olan kapalı tesis ve havuz gibi yerlerin, kat maliklerince bağımsız bölümlerin satın alındığı dönemde siteye aitmiş gibi gösterilmesine rağmen bunların, davalı tarafından kendi adına tescil edildikten sonra meskene dönüştürülerek, ortak kullanıma verilmediği iddiasıyla davalı adına olan tapu kaydının iptali ile ortak alan olarak tapuya şerh verilmesi istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık genel hükümlere aykırılıktan kaynaklanmaktadır. Her ne kadar 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun ek 1. madde hükmü bu Kanunun uygulanmasından doğan her türlü anlaşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümleneceğini hüküm altına alınmışsa da, taraflar arasında kat mülkiyeti hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bir uyuşmazlık bulunmamasına göre uyuşmazlığın dava değerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

        Dava konusu edilen 125 Ada 590 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bir bodrum, bir zemin ve 3 normal kattan oluşan betonarme bir binanın mevcut olduğu, tarafların istemi doğrultusunda mahkemece ortaklığın kısmen kat mülkiyeti kurulması ve kısmen de (iki bağımsız bölüm için) satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir. Yargıtay uygulamalarında ortaklığın giderilmesi davalarında dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Medeni Yasasının 699/2 maddesi hükmü gereği istek olduğu takdirde asıl olan taşınmazın aynen taksimi suretiyle ortaklığın giderilmesine karar vermektir. Davada paydaşlardan bir bölümünün ana yapıdaki ortaklığın kat mülkiyeti kurularak paylaşmanın yapılmasını istediğine göre Kat Mülkiyeti Yasasının 10/son maddesi gereğince hakim taşınmaz malın mülkiyetinin aynı Yasanın 12. maddesinde yazılı belgelere dayanarak kat mülkiyetine çevrilmesine ve payları denkleştirilmek suretiyle bağımsız bölümlerin ortaklara ayrı ayrı özgülenmesine karar verir....

          SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2020 NUMARASI : 2019/433 ESAS - 2020/566 KARAR DAVA KONUSU : Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan Davalar KARAR : DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Mermerler Apartmanının 8707 ada 21 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kurulu olduğunu, 2003- 2004 yıllarından beri çatının aktığını, o dönemdeki yönetici davalı Hacı Osman'a durumu bildirdiğini, ancak ilgilenmediğini, Ankara Batı 2....

          Aynen taksim isteyen hissedara süre verilerek Kat Mülkiyeti Kanununun 12. maddesinde belirtilen eksikliklerin giderilmesi suretiyle paydaş ve bağımsız bölüm itibariyle herbir müşterek malike/paydaşa en az bir bağımsız bölüm verilerek kat mülkiyeti oluşturulması ve bağımsız bölüm ve daireler arasındaki değer farkının ise ivaz ilavesiyle denkleştirilmesi mümkün bulunmaktadır. Yukarıda açıklanan hususlar yerine getirilmeden yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi bunun yanında mahkemece bilirkişi raporuna atıf yapılarak gerekçe kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının sitek halinde iadesine 18/02/2019 günü oy birliğiyle karar verildi....

            Dava konusu taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti kurmaya elverişli sekiz bağımsız bölüm olup (mirasçılar arasında elbirliği şeklinde) kat mülkiyeti oluşturulabileceği, bağımsız bölüm ve daireler arasındaki değer farkının ise ivaz ilavesiyle denkleştirilmesi mümkün bulunmaktadır. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar gözönünde bulundurularak öncelikle kat mülkiyetine geçişin sağlanması yolunda yargılama yapılması gerekirken, açıklanan hususlar yerine getirilmeden yetersiz araştırma ve eksik incelemeyle ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir..." denilmek sureti ile bozulmasına karar verilmiştir....

              Yerinde yapılan inceleme sonucu bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, dava konusu taşınmazın zemin katının mutfak, salon, ofis ve WC'leri olan tek bir bağımsız bölüm, normal katlarının da her katta 5 bağımsız bölüm olmak üzere 20 küçük daire şeklinde projelendirildiği, ruhsatın yenilenmesi durumunda kat mülkiyeti kurulabileceği şeklinde görüş bildirilmesine karşın sözkonusu katların ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya elverişli bağımsız bölümler içerip içermediği yeterince araştırılmadığı gibi yukarıda sayılan diğer tüm koşulların varlığı da araştırılmamıştır....

                Dosyada toplanan belge ve bilgilere, özellikle bilirkişi raporu içeriğine göre; dava konusu taşınmazın üzerinde zemin, 1. kat, 2. kat ve çekme kat olmak üzere dört katlı kargir yapı mevcut olduğu, bu taşınmazın tapuda davacılar murisi ile davalılar adlarına kaydedildiği, diğer katlarda başlı başına kullanılmaya elverişli birer bağımsız bölüm bulunduğu, çekme kata girilememekle birlikte iki oda+mutfak+banyo+tuvaletten ibaret bir yer olduğu belirtilen ancak buranın başlıbaşına kullanmaya uygun bir yer olup olmadığı tam olarak anlaşılamayan çekme katın müstakil bağımsız bir bölüm olduğu tespit edildiğinde paydaş ve bağımsız bölümlerin sayısı itibariyle her paydaşa en az bir bağımsız bölüm düşeceği, taşınmaz üzerindeki yapının Kat Mülkiyeti Yasası'nın 50/2. maddesi hükmüne uygun nitelikleri taşıdığı anlaşılmaktadır Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerine uygun olarak, üzerinde kat mülkiyetine elverişli yapı bulunan ortak taşınmazda kat mülkiyetine geçilebilmesi için, üzerindeki yapının mimari projesine...

                  Aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesi davalarında her bir paydaşa bir bağımsız bölüm düşmesi asıl ise de, Dairemizin uygulamalarında mirastan elbirliği (iştirak) mülkiyetinin söz konusu olması halinde birden fazla elbirliği halindeki malike bir bağımsız bölümün tahsis edilmek suretiyle de ortaklığın giderilmesi mümkündür. Dosya içerisindeki raporda binanın kargir olup olmadığı, kaç bağımsız bölümün bulunduğu ve kullanıma elverişli bulunup bulunmadıkları konularında bir bilgi bulunmadığından mahkemece bu hususlarda keşif suretiyle rapor alınıp, taşınmazın Kat Mülkiyeti Kanununun 50/2 maddesi hükmüne uygun olduğunun anlaşılması halinde, aynen taksim isteyen hissedarlara süre verilerek Kat Mülkiyeti Kanununun 12....

                    UYAP Entegrasyonu