Dava konusu; .... mahallesi, 350 ada, 61 parsel üzerinde kayıtlı ana taşınmazda kat mülkiyetinin kurulu ve üzerindeki yapının da halen mevcut olduğu dosya kapsamından anlaşılmakla, ana taşınmazda kat mülkiyetinin kurulu olduğu dikkate alındığında, Kat Mülkiyeti Kanununun 45. maddesi gereğince binanın yıkılarak yeniden yapılması yönünde alınacak kararın tüm kat maliklerinin oybirliğini gerektirdiği belirlenerek, mahkemece bu koşulu ...ayan 06.05.2015 günlü kat malikleri kurulu kararının iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davalılardan ... Yapı Sanayi Tic. Ltd. Şti.'ye yükletilmesine 18/12/2018 günü oy birliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 25/12/2014 tarih ve 2014/21458 Esas 2014/18927 Karar sayılı ilamı ile "634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 3. maddesinde "kat mülkiyeti, bu mülkiyete konu olan anayapının bağımsız bölümlerinden her birine kat irtifakının kurulduğu tarihteki, doğrudan doğruya kat mülkiyetine geçilme halinde ise, bu tarihteki değeri ile oranlı olarak tahsis edilen arsa payının ortak mülkiyet esaslarına göre açıkça gösterilmesi suretiyle kurulur. Arsa paylarının bağımsız bölümlerin değeri ile oranlı olarak tahsis edilmediği hallerde, her kat maliki veya kat irtifakı sahibi, arsa payının düzenlenmesi için mahkemeye başvurabilir." hükmü yer almaktadır. Arsa payı düzenlemesinin yeniden yapılabilmesinin ilk şartı, arsa paylarının bağımsız bölümlerin değerleriyle oransız olarak belirlenmiş olmasıdır. Bu hususa dayalı istemlerde mahkeme tüm kanıtları değerlendirerek bağımsız bölümün değeri ile bölüme özgülenen arsa payını karşılaştırıp denklik sağlanmaya çalışmalıdır....
Somut olayda da; Mahkemece; davacılar vekilinin isteminin arsa payı özgülenmesi yapılmak suretiyle davacılara isabet eden özgülenmiş arsa payları oranında iptali ile özgülenen arsa payları oranlarında olmak üzere ayrı ayrı tapuya tescil istemini ihtiva ettiği, Kat Mülkiyeti Kanununa göre arsa paylarının bağımsız bölümlerin değeri ile oranlı olarak özgülenmediği yada bağımsız bir bölüme arsa payı hiç özgülenmediği hallerde ilgili kat malikinin arsa paylarının yeniden düzeltilmesine yönelik açılacak davaların 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında sulh hukuk mahkemelerinin görev alanına girdiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş ise de dava yüklenicinin temlikine dayalı ... iptal ve tescil isteğine ilişkindir....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucu; eklentinin ve müştemilatın bağımsız bölüm olduğu için Kat Mülkiyeti Kanununun 24/ 2 maddesi gereğince arsa paylarının düzeltilmesi ve maliklerinin oybirliği ile karar vermeleri gerektiği anlaşılmakla, dosya içerisinde bulunan muvafakatnamenin bu hususu içermediği tespit edilmiş olup, mahkemenin bağımsız bölüm maliklerinin iradesi yerine geçerek onay vermiş sayılmalarına karar verilmesi mümkün olmadığından mahkeme kararının yerinde olduğu anlaşılmıştır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 09.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/104 E. 2016/774 K. sayılı ilamı ile ana binanın tasdikli projesine uygun olarak inşa edildiği, 14/12/1982 tarihli yönetim planının tüm kat maliklerince imzalanması suretiyle, kat mülkiyetine geçildiği, kat irtifakına geçiş tarihinde bağımsız bölümlerin değerinde ve arsa paylarının tespitinde dikkate alınmayan arsa payları arasında orantısızlığa yol açan somut ve haklı nedenler ortaya konulmadığı, kat irtifakının kurulduğu tarihteki değerlerinin tapu sicilinde kayıtlı arsa paylarında düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olduğunun bilirkişi kurulunca açıkça saptanmadığı gibi kat irtifakanın kurulduğu tarihten bu yana geçen uzun süre içerisinde arsa paylarına herhangi bir itiraz ileri sürülmediği, davacı tarafın taşınmazı yeni satın aldığı iddiasının durumu değiştirmeyeceği, önceki malikin bağımsız bölümdeki mülkiyete ilişkin tüm haklarını aktif ve pasifi ile birlikte yeni malikin devraldığının kabulü gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar...
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; dava konusu anataşınmazın üstündeki yapının yıkılmadığı ve kat mülkiyetinin müşterek mülkiyete dönüşmemiş olduğu anlaşılmaktadır. 6306 sayılı Kanunun 6. maddesinde, yapının yıkılması ve kat mülkiyeti ve kat irtifakının müşterek mülkiyete dönüştürülmesinden sonra müşterek maliklerin 2/3 çoğunluk ile alacakları karar ile yapacakları işler düzenlenmiş olup, yapı yıkılmadığına ve kat mülkiyeti müşterek mülkiyete dönüştürülmediğine göre, kat malikleri kurulu kararlarının iptali davası Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine tabidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde arsa paylarının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece bozma ilamına uyulmuş olduğu halde gereği yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; Bozma ilamında, ana taşınmazda kat irtifakının, davacıların 21.05.1999 tarihli vekaletname ile verdikleri yetkiye dayalı düzenlenen ve Niğde ... Noterliği tarafından onaylanan 10.05.2000 tarihli bağımsız bölümler listesine uygun olarak 11.05.2000 tarihinde kurulmuş olduğu anlaşıldığından, davacıların bizzat kendileri tarafından kurulmuş olan kat irtifakındaki arsa paylarının düzeltilmesini istemekte iyiniyetli sayılamayacakları ve bu davayı açmakta korunmaya değer hukuki yararlarının bulunmadığı açıklanmıştır....
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davaya konu taşınmazdaki arsa payları yanlış olarak hesaplandığı ve tapuya da bu şekilde tescil edildiğini, müteahhitlik firması bazı kat malikleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığı, yıkımın gerçekleştirilerek inşaata başlanması halinde kat mülkiyeti hukuken sona ereceğinden müvekkilinin gerçek hakkına kavuşmasınında mümkün olmayacağını, işbu aşamada verilecek tedbir kararı davanın sonucuna ilişkin olmayıp ileride meydana gelecek ve telafisi imkansız hak kayıplarının önlenmesi amacına yönelik olduğunu, arsa payının düzeltilmesi davasının anayapının kat irtifakı veya kat mülkiyeti statüsünü koruduğu süre içerisinde açılabileceğini, anayapının yıkılması halinde arsa payı düzeltme davası açılamayacağı ve bu sebeple hakkın elde edilmesi tamamen imkânsız hâle geleceğinden, yapının yıkımının tedbiren durdurulmasına karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, bu aşamada taşınmazın...
Ecrimisil istemi de malvarlığı haklarına ilişkin olduğundan, davanın bu niteliğine göre davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine ait bulunduğundan, mahkemece, ecrimisil talebi yönünden dosyanın tefrik edilerek görevsizlik kararı ile asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi yerine işin esasına girilerek bu konuda karar verilmesi, 3) Kabule göre de; Arsa payının iptaline karar verilmesi halinde oluşacak hüküm bütün kat maliklerinin hukukunu ilgilendireceğinden davaya tüm kat maliklerinin dahil edilerek, kabulüne karar verildiği takdirde iptal edilen arsa payının karşılığı olarak diğer bağımsız bölümlerin yeni oluşacak arsa paylarının infazda tereddüt yaratmayacak şekilde tek tek ayrıntılı olarak düzeltilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması, doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/10/2017 günü oy birliği ile karar verildi....
Vasiyet Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerine göre belirli ve muayyen bir şeyi ifade etmemekte, dolayısıyla şimdilik infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. İnfaz imkanının doğması 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 12, 14 ve 50. maddeleri hükümleri gereği kat irtifakı veya mülkiyetinin kurulmasına bağlıdır. Söz konusu taşınmaz mal üzerinde henüz kat mülkiyetinin kurulmamış olması; Borçlar Kanununun 117/1. maddesinde yer alan ve borcun sübutuna yol açan objektif imkansızlık olarak nitelendirilemez....