dava konusu taşınmazın müteahhit firması olup, kat karşılığı inşaat hakkı bulunduğunu, söz konusu hacizlerinin 3. Şahıslar adına kayıtlı taşınmazlara haciz konulmasına yönelik olmadığını, tamamen borçlu ACK Hafriyat Emlak İnşaat Makina Gıda San. Tic. Ltd. Şti. Kat karşılığı inşaat hakkından doğan alacağına ilişkin olduğunu, dolayısıyla şikayet edenlerin mülkiyet hakkına zarar veren bir haciz veya eylem söz konusu olmadığını, Çekmeköy Tapu Sicil Müdürlüğü'ne yazılan haciz müzekkeresinden de Taşdelen mah. 343 ada, 5 parselde kat karşılığı inşaat hakkı sahibi ve dosyanın borçlusu ACK Hafriyat Emlak İnşaat Makina Gıda SanVe Tic.Ltd.Şti. Ne ait payı üzerine haciz tatbik edildiğini, ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "İcra takibinin sürdürülmesi sırasında taşınmazların haczedilmesi için, bunların haciz tarihinde takip borçlusunun adına tapuda kayıtlı olması zorunludur....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 25/06/2014 NUMARASI : 2014/187-2014/262 Taraflar arasındaki nama ifaya izin verilmesi talebi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen tespit davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 29.03.2013 gün ve 2012/6974 Esas, 2013/2013 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, davalı arsa sahiplerinin 15.08.2007 tarihli düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince verdikleri vekaletten haksız olarak davacıyı azlettiklerini ileri sürerek, Borçlar Kanunu'nun 97. maddesi gereğince nama ifaya izin verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalılar vekili, sözleşmenin imzalanmasından sonra yirmi ay geçmesine rağmen hiçbir işlem yapmadığı için davalıların yükleniciye güvenlerinin kalmadığını, bu nedenle sözleşmeyi tek taraflı feshettiklerini savunarak, davanın reddini istemişlerdir ....
Davacılar vekili, davalı kooperatife ait, 12091 ada 2 parselde kayıtlı arsa üzerine konut yapmak üzere davalılarca kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, inşaatın bir takım eksikliklerle bitirilmiş olduğunu, bu arada yükleniciye düşen dairelerin davacılara satıldığını, bir kısım dairelerde oturulmaya başlandığını, arsa sahibi kooperatifin ... kaydı devri ve tescile yanaşmadığını, davaya konu dairelerin davalı kooperatif adına olan ... kaydının iptali ile her bir dairenin satın alan davacı adına tesciline, iptal ve tescil mümkün olmaz ise, dairelerin dava tarihindeki değerleri tespit edilerek, her bir dairenin sözleşme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davalılar hakkındaki ... iptali ve tescil davasının ve davalı Kooperatif hakkındaki alacak davasının reddine, Davacı ......
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı-karşı davalılar vekili ile davalılar ... vekili ve ... vekilince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve karşı dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, asıl dava nama ifaya izin ve 3. kişiler adına kayıtlı bağımsız bölümlerin satışı suretiyle eksiklerin giderilmesi ve satışa izin verilmesi, yüklenici şirket tarafından açılan karşı dava inşaat yapılacak arsanın boş ve temiz olarak teslim edilmemesi sonucu uğranılan müsbet zararının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davada ...'...
Asıl dava, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümün 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 162 (TBK 183). maddesi uyarınca temlik alınması nedeniyle kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri, taraflarına karşılıklı haklar ve borçlar yükler. Öncelikle üzerine inşaat yapılacak arsayı yükleniciye teslim etmesi gereken arsa sahipleri, yüklenicinin karşı edimini yerine getirmesinden sonra yükleniciye sözleşmeye uygun arsa veya kurulmuşsa kat irtifak tapusunu devretmekle yükümlüdür. Yüklenicinin temel borcu ise eseri (binayı) meydana getirmektir. Binanın inşaasından maksat, yapının sözleşmeye, fen kurallarına ve amacına uygun imal edilmesidir....
Temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden kazanmadığı hakkı üçüncü kişiye temlik etmesinin arsa sahibi bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmişse, üçüncü kişi (davacı) Türk Borçlar Kanununun 97. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere bu gibi davalarda arsa sahipleri ile yüklenici arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla, inceleme ve araştırmanın 11.09.1995 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenici olarak yer alan ...'ın, 13.09.1995 tarihli temlikname ile bu sözleşmedeki inşaat yapım borcunu temlik alan ... Konut Yapı Kooperatifinin ve davacı ile satış vaadi sözleşmesini vekaleten imzalayan ...'...
Arsa sahipleri ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye devretmesi (temlik etmesi) halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, “alacağın devri ve borcun üstlenilmesi” işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın devri ve borcun üstlenilmesi Borçlar Kanununun 162 ila 181. maddelerinde (6098 Sayılı TBK. md. 183-204) düzenlenmiştir. Alacağın devri, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızasının alınması gerekmez....
Kararı, davacılar vekili ve katılma yoluyla davalı vekili temyiz etmiştir. 1) Davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz itirazları yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı eksik ve ayıplı ifadan dolayı tazminat, nama ifaya izin ve yapılan bir kısım giderin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece aynı bilirkişi kurulundan bir asıl ve iki ek rapor alınmıştır....
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı ile diğer davalı arasındaki hukuki ilişkinin mahiyeti ile ilgili olarak herhangi bir bilgi sahibi olmadığını, müvekkilinin davalı şirket ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, müvekkili ile diğer davalı arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca inşaatın sıvası bittiğinde %50'si, iskan alınıp inşaat tamamen bittiğinde ise diğer davalıya düşen kısmının tamamen devredileceğini, şu anda gerek taşınmaz üzerine mahkemece tedbir konulması, gerekse müvekkiline herhangi bir başvuru yapılmaması ve gerekse iskan alınmaması ve inşaatın tamamen bitirilmemiş olması sebebiyle müvekkilinin mükellefiyetinin doğmadığını ve temerrüde düşmediğini, dolayısıyla dava açılmasına sebebiyet veren kişinin müvekkili olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. III....