Davacıların talebinin, yüklenicinin edimini yerine getirmediğini de iddia ettiklerine göre, sözleşmenin geriye etkili feshi ve tapu iptal tescil olarak değerlendirmesi ve buna göre karar verilmesi gerekmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 692. maddesi gereğince; paylı mülkiyetin özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi veya paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlerinin yapılması, oybirliği ile aksi kararlaştırılmadıkça, bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Paylı malik olunan taşınmazlarda arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tüm paydaşları ya da kat malikleri ile yapılmış olması geçerlilik koşuludur. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi davası da olağanüstü tasarruf işlemleri ve önemli işlerden olduğundan, geçerli sözleşmenin varlığı halinde feshinin de tüm paydaşlar veya kat maliklerince talep ve dava edilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, yüklenicininde taraf olduğu kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, tapu iptal ve tescil yada tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 23.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 23.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,26.3.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı iptal tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 23.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 23.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davalı ile yüklenici kooperatif arasında 1997 yılında yapılan dayanak sözleşme taraflarca 2003 yılında Kumluca Noterliğinin 31.10.2003 tarih ve 6030 yevmiye sayılı işlemi ile feshedilerek aynı ... tekrar Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığı, davaya konu daireler tamamlanmadığı ve iskan ruhsatları alınmadığı gibi davaya konu taşınmazların bir kısmının yeni imzalanan sözleşme kapsamında kooperatife verildiği anlaşıldığından, davacıların tapu iptal tescil taleplerinin reddi ile kira alacağı istemlerinin ise geçerli bir sözleşmenin geç ifasından kaynaklı müspet zarar kapsamında olup, dayanak sözleşmenin feshi nedeniyle bu talebin de reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 08.02.2022 tarih, 2022/449 Esas ve 2022/606 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir....
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda sözleşmenin mutlak butlanla batıl olduğu gerekçesi ile asıl davada sözleşmenin feshi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davada ise tapu iptal tescil talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili ve davalı yüklenici vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Mahkemece taraflar arasında yapılan sözleşmenin baştan beri geçersiz olması nedeniyle fesih istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tapu iptali isteminin de reddine karar verilmiştir. İmkansızlık hali BK. 20. maddesinde düzenlenmiştir. Mahkemece taraflar arasında yapılan sözleşmenin baştan beri imkansız olduğu bu nedenle mutlak butlanla batıl olduğuna karar verilmiş ise de bu sonuca nasıl varıldığı karar yeniden gerekçelendirilmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/523 Esas sayılı dosyası ile tapu iptal tescil talepli dava açıldığını, davaların birleştirilmesine karar verilip yargılamaya Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/157 Esas sayılı dosyası üzerinden devam edildiğini, Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/157 Esas sayılı dosyasında davalıların davasının kabulüne, sözleşmenin feshine, müvekkilinin açmış olduğu davanın reddine karar verildiğini, kararın Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 29/04/2021 tarih ve 2020/1309 Esas, 2021/2086 Karar sayılı ilamı ile onanmış olup, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi davasının 29/04/2021 tarihinde kesinleştiğini, Mersin 1....
Sözleşmenin ifası sonucu düşecek dairelerin verilmesini talep etmekle, sözleşmenin ifası talebini de açıkça ortaya koymaktadır. Bu talep dikkate alındığında Dairemizin yerleşik uygulamalarında kabul edilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerindeki arsanın avans olduğu ve sözleşmenin feshi halinde geri döneceği ilkesinin buraya uygulanması imkanı bulunmamaktadır. Tüm bu hususlar dikkate alındığında Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan onanması gerektiği düşüncemle sayın çoğunluğun aksi yöndeki bozma görüşüne katılmamaktayım. MUHALEFET ŞERHİ Hukuk sistemimizde taşınmazlar üzerinde sınırlı ayni hak edinmek ancak tapu sicili ile mümkündür. Tapu sicili herkese açıktır. İlgili herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfa ve belgelerin kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini tapu memurundan isteyebilir. Tapu kütüğüne yapılmış her tescil, bir ayni hakkı karşılar....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davalı arsa sahipleri ile dava dışı yükleniciler arasında 2001 yılında resmi şekilde "Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Mal Satış Vaadi Ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi" yapıldığı; bu sözleşmede yüklenicilere bırakılan bağımsız bölümün satışı hususunda davacı ile dava dışı yükleniciler arasında 2005 yılında satış vaadi sözleşmesi yapıldığı, 2007 yılında kat karşılığı inşaat sözleşmenin geriye etkili olarak feshedildiği, davacının 2007 yılında arsa sahiplerine ve yüklenicilere karşı Tapu İptal ve Tescil davası açtığı; kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle çekişme konusu bağımsız bölümün tescilinin istenemeyeceği, yapının getirildiği seviyenin % 60 olduğu, bu seviye itibariyle yüklenicinin inşaat yapım borcunun yerine getirildiğinin düşünülemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek 20.06.2011 tarihinde kesinleştiği, bu gelişmeler üzerine 08.08.2011 tarihinde temyize konu davanın açıldığı...
Uyuşmazlık, davacıların vekaletten azline rağmen davaya konu taşınmazın bir kısmını aldığı muvafakatname ile adına tescil ettiren davalının bu tescilinin yolsuz olup olmadığı ile, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilinin mümkün olup olmadığı noktasında çıkmaktadır. Tüm dosya içeriğinden, uyuşmazlığa konu hissenin davalıya geçersiz olan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince verildiği, davacı arsa sahiplerinin sözleşmeden döndükleri ve verdikleri muvafakatnameyi geri alarak davalıyı vekaletten azlettikleri, davalının azli bilmesine rağmen geçersiz olan vekaletname ve muvafakatname ile söz konusu taşınmazın bir kısmını adına tescil ettirdiği yapılan tescilin geçersiz olduğu anlaşılmakla mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olup davalının istinaf sebepleri yerinde değildir....
İSTİNAF KONUSU İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil veya tazminat isteğine ilişkin olduğu, dava açılırken yalnızca 255.000,00- TL'nin harcının ödendiği, tapu iptal tescil veya tazminat ile 10 adet dairenin rayiç bedelinin harcının tamamlanması hususunda süre verildiği, belirtilen süre içerisinde harcın tamamlandığı, tarafların 21/06/2016 tarihli 5044 yevmiye sayılı düzenleme şeklindeki fesihnamesi ile tarafların kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile eki olan 2 sözleşmeyi feshettikleri, karşılıklı hak ve alacakları kalmadığından karşılıklı olarak birbirlerini ibra ettikleri, 21/06/2016 tarihli adi yazılı protokole göre 10 adet dairenin davacıya verileceği belirtilen 10 daireden 2 adet dairenin bedelinin 300.000,00- TL olarak belirlendiği, davacı tarafından ödenmesi gerektiği halde davalılar tarafından ödenen emlak vergisi borçlarının 10 aet dairenin 6 aylık gecikmesi sonucu ödenen kira bedellerinden düşülmesi...