Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda sözleşmenin mutlak butlanla batıl olduğu gerekçesi ile asıl davada sözleşmenin feshi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davada ise tapu iptal tescil talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili ve davalı yüklenici vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Mahkemece taraflar arasında yapılan sözleşmenin baştan beri geçersiz olması nedeniyle fesih istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tapu iptali isteminin de reddine karar verilmiştir. İmkansızlık hali BK. 20. maddesinde düzenlenmiştir. Mahkemece taraflar arasında yapılan sözleşmenin baştan beri imkansız olduğu bu nedenle mutlak butlanla batıl olduğuna karar verilmiş ise de bu sonuca nasıl varıldığı karar yeniden gerekçelendirilmemiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/523 Esas sayılı dosyası ile tapu iptal tescil talepli dava açıldığını, davaların birleştirilmesine karar verilip yargılamaya Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/157 Esas sayılı dosyası üzerinden devam edildiğini, Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/157 Esas sayılı dosyasında davalıların davasının kabulüne, sözleşmenin feshine, müvekkilinin açmış olduğu davanın reddine karar verildiğini, kararın Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 29/04/2021 tarih ve 2020/1309 Esas, 2021/2086 Karar sayılı ilamı ile onanmış olup, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi davasının 29/04/2021 tarihinde kesinleştiğini, Mersin 1....

    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davalı arsa sahipleri ile dava dışı yükleniciler arasında 2001 yılında resmi şekilde "Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Mal Satış Vaadi Ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi" yapıldığı; bu sözleşmede yüklenicilere bırakılan bağımsız bölümün satışı hususunda davacı ile dava dışı yükleniciler arasında 2005 yılında satış vaadi sözleşmesi yapıldığı, 2007 yılında kat karşılığı inşaat sözleşmenin geriye etkili olarak feshedildiği, davacının 2007 yılında arsa sahiplerine ve yüklenicilere karşı Tapu İptal ve Tescil davası açtığı; kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle çekişme konusu bağımsız bölümün tescilinin istenemeyeceği, yapının getirildiği seviyenin % 60 olduğu, bu seviye itibariyle yüklenicinin inşaat yapım borcunun yerine getirildiğinin düşünülemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek 20.06.2011 tarihinde kesinleştiği, bu gelişmeler üzerine 08.08.2011 tarihinde temyize konu davanın açıldığı...

      Sözleşmenin ifası sonucu düşecek dairelerin verilmesini talep etmekle, sözleşmenin ifası talebini de açıkça ortaya koymaktadır. Bu talep dikkate alındığında Dairemizin yerleşik uygulamalarında kabul edilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerindeki arsanın avans olduğu ve sözleşmenin feshi halinde geri döneceği ilkesinin buraya uygulanması imkanı bulunmamaktadır. Tüm bu hususlar dikkate alındığında Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan onanması gerektiği düşüncemle sayın çoğunluğun aksi yöndeki bozma görüşüne katılmamaktayım. MUHALEFET ŞERHİ Hukuk sistemimizde taşınmazlar üzerinde sınırlı ayni hak edinmek ancak tapu sicili ile mümkündür. Tapu sicili herkese açıktır. İlgili herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfa ve belgelerin kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini tapu memurundan isteyebilir. Tapu kütüğüne yapılmış her tescil, bir ayni hakkı karşılar....

        İSTİNAF KONUSU İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil veya tazminat isteğine ilişkin olduğu, dava açılırken yalnızca 255.000,00- TL'nin harcının ödendiği, tapu iptal tescil veya tazminat ile 10 adet dairenin rayiç bedelinin harcının tamamlanması hususunda süre verildiği, belirtilen süre içerisinde harcın tamamlandığı, tarafların 21/06/2016 tarihli 5044 yevmiye sayılı düzenleme şeklindeki fesihnamesi ile tarafların kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile eki olan 2 sözleşmeyi feshettikleri, karşılıklı hak ve alacakları kalmadığından karşılıklı olarak birbirlerini ibra ettikleri, 21/06/2016 tarihli adi yazılı protokole göre 10 adet dairenin davacıya verileceği belirtilen 10 daireden 2 adet dairenin bedelinin 300.000,00- TL olarak belirlendiği, davacı tarafından ödenmesi gerektiği halde davalılar tarafından ödenen emlak vergisi borçlarının 10 aet dairenin 6 aylık gecikmesi sonucu ödenen kira bedellerinden düşülmesi...

        Uyuşmazlık, davacıların vekaletten azline rağmen davaya konu taşınmazın bir kısmını aldığı muvafakatname ile adına tescil ettiren davalının bu tescilinin yolsuz olup olmadığı ile, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilinin mümkün olup olmadığı noktasında çıkmaktadır. Tüm dosya içeriğinden, uyuşmazlığa konu hissenin davalıya geçersiz olan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince verildiği, davacı arsa sahiplerinin sözleşmeden döndükleri ve verdikleri muvafakatnameyi geri alarak davalıyı vekaletten azlettikleri, davalının azli bilmesine rağmen geçersiz olan vekaletname ve muvafakatname ile söz konusu taşınmazın bir kısmını adına tescil ettirdiği yapılan tescilin geçersiz olduğu anlaşılmakla mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olup davalının istinaf sebepleri yerinde değildir....

        Esas sayılı davası ile 21/03/2007 tarihli kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi ve 16/03/2012 tarihli Ek sözleşmenin feshi ile taşınmaza müdahaleye son verilmesi için dava açıldığını, müvekkilinin davalı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifinin ... numaralı üyesi olduğunu, her ne kadar kat karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri feshedilmişse de Yargıtay .......

          Sözleşme ve ek sözleşmede inşaatın yapım süresi belirlenmemiş olup hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporuna göre teslimi gerekirken tarih 31.01.2000 olarak hesaplanmış ise de raporda belirtilen ve mahkemece benimsenen teslimi gereken bu tarihten önce 22.11.1999 tarihinde davacılar tarafından davalı yüklenici aleyhine sözleşmenin feshi ile tapu iptali ve tescil istemli dava açıldığı ve bu davanın takipsizlik nedeniyle HUMK’nın 409/son maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verildiği ve verilen kararın 09.03.2005 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi davasının açılmasıyla sözleşmenin devam edip etmeyeceği belirsiz hale geldiğinden davalı yükleniciden inşaata devam etmesi beklenemez. Bu halde teslimi gereken günün bu kararın kesinleştiği tarih olan 09.03.2005 olduğunun kabulü zorunludur....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili ile davalı Kooperatif vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, davalılar adına olan tapu kaydının iptâli ile davacılar adına tescili, şimdilik 1.000 USD kira kaybı ile 1.000 USD cezai şartın davalı kooperatiften tahsili davalı kooperatif tarafından yapılan yapı ile inşaat sahasındaki alet edevat ve malzemelerin davacılara ait olduğunun tespiti, taşınmaza davalıların müdahalelerinin men'i istemiyle açılmış, mahkemece davalı kooperatif ve ... dışındaki davalılar yönünden davanın reddine, 6173 parsel üzerindeki A Blok 22 ve 31 nolu bağımsız bölümlerin kooperatif adına olan tapu kayıtlarının iptâli ile davacılar adına tesciline, davacıların bir...

              İstinaf talebinde bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle; mahkemenin sözleşmenin geçersiz olduğunu ve bu nedenle hiçbir hak doğurmayacağını gerekçe göstererek davanın reddi yönündeki hükmünü tesis ettiğini, Yargıtay içtihatlarına göre ise geçersiz olan bir sözleşmenin dahi karşılıklı yükümlülükler bulundurduğunu, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre bunların istenebileceğini beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshiyle tapu iptal tescil istemine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu