sadece eksik bırakılan bölümlerle ilgili giderim bedelinin tahsiline hükmedilip nama ifaya izin ile ilgili herhangi bir karar verilmemiş olmasına rağmen davacının nama ifaya izin ve satışa yetki verilmemesine yönelik bir temyizinin bulunmadığı, davalı yüklenicinin eksik ve kusurlu işlerin giderim bedeline yönelik temyiz itirazlarının da kapsamına, alınan bilirkişi raporu ve mevcut delillere göre yerinde olmayıp tarafların temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekirken davacının temyizinin bulunmaması ve re’sen bozma nedeni yapılması mümkün olmamasına rağmen nama ifaya izin ile ilgili Dairemiz uygulamalarından söz edilerek hükmün yazılı şekilde bozulduğu bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından davacının bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulü uygun bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nama ifa, alacak ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, nama ifa ile maddi ve manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, nama ifaya izin talebinin kabulü ile diğer taleplerin ise kanıtlanamadığı gerekçesiyle, reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi İlk Derece Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki birleşen dosya davalısı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen dava, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi'nden kaynaklanmakta olup, asıl dava eksik ve kusurlu imalât nedeniyle eksik ve kusurlu hallerin giderimi ve kira alacaklarının karşılanması için sözleşmede yükleniciye bıkarılan 16 nolu bağımsız bölümün satışına (nama ifaya) izin verilmesi, birleşen dava ise davalı yüklenici adına tescil edilecek 16 nolu bağımsız bölümün yüklenicinin edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle satışına izin verilerek davalı namına "ifası" istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat Sanık ...’ün, 01.02.2010 tarihinde Belediye Başkanlığına sunulan, müşteki ... adına kayıtlı 6612 parsel sayılı taşınmazın iki parçaya ifraz edilmesi talebini içerir dilekçeyi sahte olarak hazırladığı iddiasıyla açılan kamu davasında; taraflar arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahibi olan müştekiye verilecek ve blok olarak yapılacak yerin arsasının Tapu Kadastro müdürlüğünden ifraz edilerek arsa sahibi adına müteahhit olan sanık tarafından tescil edileceğinin kararlaştırılmış olması, müşteki tarafından sanık aleyhine nama ifaya izin verilmesi ve tazminat talebiyle ......
e 01.12.2009 tarihli yazılı sözleşme ile satmış olduğunu, davalılar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu yapı tamamlanmış olmasına ve tüm taleplerine rağmen tapuda devir yapılmadığını, 8 nolu bağımsız bölüme ait tapu kaydının iptali ile müvekkili adına kayıt ve tesciline, mümkün olmadığı taktirde satış sözleşmesindeki bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmişse, üçüncü kişi (davacı) Türk Borçlar Kanununun 97. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere bu gibi davalarda arsa sahipleri ile yüklenici arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunun kabulü gerekir. Somut olaya gelince; yüklenicinin temliki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olup yüklenici ile arsa sahibi arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. 26.02.2002 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenici sıfatıyla, 11.07.2005 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde satış vaadi borçlusu olarak imzası bulunan ...’a husumet yöneltildikten sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ise de miktar itibariyle duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, Milas (....) Noterliği'nce doğrudan düzenlenen 25.12.1996 tarih ve 18861 yevmiye numaralı “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine” dayalı olarak açılmış olup; (54) numaralı parsel üzerinde inşa edilen ve tamamının davacıya tesliminin gerektiği ileri sürülen tekli bloktaki eksik ve kusurlu işlerin giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeni ile esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş ve verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R - Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan kira kaybı talebine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı arsa sahipleri tarafından açılan davada kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre davalı tarafından inşa edilen binanın zamanında teslim edilmemesinden kaynaklanan kira kaybının tahsili talep edilmiştir.Dosya kapsamından davacı arsa sahiplerince eldeki davadan önce 03.07.2002 tarihine kadar kira kaybı talebinin ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/351 Esas sayılı dosyada açılan dava ile talep edildiği, ayrıca bu dosya ile birleşen davada cins tashihi, iskân izninin davalı namına alınması için ifaya izin talepli dava açıldığı, mahkemece Dairemizin bozma ilâmına da uyularak kira kaybı talebi ve ifaya izin taleplerinin kabul edildiği kararın 14.04.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Davalı arsa malikleri vekili cevabında; dava konusu sözleşmeden müvekkillerinin bilgisi olmadığını, diğer davalı yüklenici ile müvekkileri arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenici tarafından tam olarak yerine getirilmediğini, iyi niyetli olduklarını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü Davalı arsa malikleri vekilleri temyiz etmiştir. Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümün temlik alındığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden, sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir....
Temlike ve temlik sonucu borçlunun temellük eden üçüncü kişiye karşı ileri sürebileceği haklarına ilişkin bu genel açıklamadan sonra davalı arsa sahiplerinin yüklenici aleyhine açtığı Antalya 5.Asliye Hukuk Mahkemesini 2002/1081 sayılı esasında kayıtlı davanın eldeki davaya etkisine gelince; Anılan dava dosyasının incelenmesinde de; arsa sahiplerinin yüklenici aleyhine 2.3.2000 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanarak yapıdaki eksik işler, kira kaybı alacağı ve iskan giderlerinden kaynaklanan alacakları için dava açtığı, bu isteklerin hüküm altına alındığı görülmektedir. Arsa sahiplerinin özellikle yükleniciden eksik işler bedeli ile iskan giderlerini istemesi nama ifaya izin anlamına gelir. Gerçekten, B.K.nun 97.maddesinin 1.fıkrası hükmüne göre bir borcun borçlu tarafından yerine getirilmemesi ve temerrüde düşmesi halinde alacaklı masrafı borçluya ait olmak üzere borcun kendisi tarafından ifasına izin verilmesini mahkemeden isteyebilir....