Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın sanığa yüklenen suçun mağduru olmadığı ve suçtan doğrudan zarar görmemesi nedeniyle davaya katılma hakkı bulunmadığı dikkate alındığında mahkemece katılma talebinin reddedilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, katılan sıfatını almayan katılma talebi reddedilenin kanun yoluna başvuru hakkı bulunmamasından dolayı temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE, B) Mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin incelenmesine gelince; Sanık ...'...

    nun katılma talebinin reddine ilişkin mahkemece verilen 21.06.2013 tarihli ara kararında isabet bulunmadığından, suçtan zarar gören ve davaya katılma hakkı bulunan ... vekilinin temyizine göre yapılan incelemede; 1-Sanıkta ele geçen 250 paket (25 karton) sigaranın miktar itibariyle ticari mahiyette olduğu, eylemin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında bulunduğu anlaşılmakla, sanığın bu suçtan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, 2-Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan ...'nin davaya katılan olarak kabul edilmesi, 3-Suçtan zarar gören ...'nun katılma isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı olarak reddine karar verilmesi, Yasaya aykırı, ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      bulunulamayacağı, ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma isteklerinin, kanun yolu başvurusunda inceleneceği ve karara bağlanacağı, açıklanan yasal düzenlemeler göz önüne alınarak somut olay incelendiğinde, kovuşturma evresinde yöntemine uygun biçimde davetiye tebliğ olunmak suretiyle duruşmadan haberdar edilen müşteki kurum vekilinin, mazeret dilekçesi ibraz edip oturumlara katılmadığı gibi katılma talebini havi dilekçe ve belgede sunmadığı anlaşılmakla; 5271 sayılı CMK'nın 238. maddesi uyarınca davaya katılma isteminde bulunmadığı ve bu nedenle katılan sıfatını almayan müşteki kurumun hükümleri temyiz etme yetkisi bulunmadığından, müşteki kurum vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE, 05.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma isteklerinin, kanun yolu başvurusunda inceleneceği ve karara bağlanacağı, açıklanan yasal düzenlemeler göz önüne alınarak somut olay incelendiğinde, kovuşturma evresinde yöntemine uygun biçimde davetiye tebliğ olunmak suretiyle duruşmadan haberdar edilen müşteki kurum vekilinin, oturumlara katılmadığı gibi katılma talebini havi dilekçe ve belgede sunmadığı anlaşılmakla; 5271 sayılı CMK'nın 238. maddesi uyarınca davaya katılma isteminde bulunmadığı ve bu nedenle katılan sıfatını almayan müşteki kurumun hükmü temyiz etme yetkisi bulunmadığından, müşteki kurum vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE, 19/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma isteklerinin, kanun yolu başvurusunda inceleneceği ve karara bağlanacağı, açıklanan yasal düzenlemeler göz önüne alınarak somut olay incelendiğinde, kovuşturma evresinde yöntemine uygun biçimde davetiye tebliğ olunmak suretiyle duruşmadan haberdar edilen müşteki kurum vekilinin, oturumlara katılmadığı gibi katılma talebini havi dilekçe ve belgede sunmadığı anlaşılmakla; 5271 sayılı CMK'nın 238. maddesi uyarınca davaya katılma isteminde bulunmadığı ve bu nedenle katılan sıfatını almayan müşteki kurumun hükümleri temyiz etme yetkisi bulunmadığından, müşteki ...Elektrik Dağıtım A.Ş. vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE, 26/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Dairemiz sayın çoğunluğu, CMK 238/2 maddesine göre davaya katılma isteği sorulmadığından ve sonucunda katılma kararı verilmediğinden, katılan sıfatı alınmadan yapılan temyizin geçerli olmadığı görüşüyle öncelikle katılma konusunda karar verilmesi için dosyanın esasına girmeden usul bozması yapmıştır. Sayın çoğunluğun usul bozmasının iki ayrı yönden isabetli olmadığı düşüncesindeyiz. Şöyle ki, 1. yön: suçtan zarar gören mağdure ve vekilinin dosya içeriğine göre açıkça katılma istek ve iradelerinin bulunduğu ve bunun yerel mahkemede karara bağlanmadığının kabulü ile CMK 237/2 maddesine göre katılma isteğinin kabul edilmesi gerekliliğine ilişkin olup, 2. yön ise: Yukarıda ki hususun bulunmadığının tespiti halinde dahi bu sebebten bağımsız olarak CMK 260/1’e göre suçtan zarar gören mağdurun kanun yollarına başvurma haklarına dayanarak temyiz isteğinin kabul edilmesi gerektiğine ilişkindir....

              Payların tahakkuk şekli:Madde 90- Yol Harcamalarına Katılma Payı, bu hizmetin yapıldığı yollardan faydalanan, Su Tesisleri İle Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payları ise hizmetten faydalanma şekillerine göre ilgili gayrimenkul sahipleri arasında ve 89'uncu maddeye göre hesaplanan katılma payları toplamının ilgili gayrimenkullerin vergi değerleri toplamına oranlanarak dağıtılması suretiyle hesaplanıp tahakkuk ettirilir. Şu kadar ki, ibadet yerleri hakkında harcamalara katılma payı tahakkuku yapılmaz.Tahakkuk zamanı: Madde 91- Harcamalara katılma paylarının tahakkuku, işler hangi ihale usulü ile yapılmış olursa olsun, hizmetin tamamlanarak halkın istifadesine sunulmuş olmasından sonra yapılır.Ancak, yapılacak yazılı tebliğ ile verilecek süre içinde ilgililerin harcamalara katılma paylarını peşin ödemeyi kabul etmeleri halinde, bu paylar, kabule ilişkin yazılı başvuru tarihinden itibaren bir ay içinde tahakkuk ettirilir....

                Davalı-davacı ... vekili, evlilik içinde kadın adına alınan ...’deki yazlık yönünden katılma alacağı,...’daki ev bakımından katılma ve değer artış payı alacağı ile evin tadilat ve dekorasyonu ile ilgili yapılan giderlerle evin değerinin artırıldığından bahisle katılma ve değer artış payı alacağı isteğinde bulunmuş, dava değerini dava dilekçesinde 5.000 TL göstermiş, yargılama sırasında talebini 60.000 TL olarak ıslah etmiştir. Mahkemece, davacı-davalı ... tarafından açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacı-davalının dava konusu araçla ilgili olarak 2.150 TL katılma alacağı olduğunun tespitine, bu alacağın davalı-davacı ...'den alınıp davacı-davalı ...'a ödenmesine, davacı-davalının fazlaya ilişkin isteminin reddine, davalı-davacı ...'nin karşılık davasının kısmen kabul kısmen reddi ile davalı-davacının dava konusu edilen,...'deki taşınmaz için toplam 30.000 TL katılma alacağı, ...'...

                  için ise 35.000 TL katılma alacağı, 5.000 TL değer artış payı alacağı olarak ıslah etmiştir....

                    Kanuna göre katılma ancak kovuşturma evresinde mümkün olup, muhattabına davaya ilişkin çeşitli hak ve yollar tanımaktadır. Katılma hakkının kullanılmaması, şikayeti ortadan kaldırmamakta ancak yargılama sürecine ilişkin bazı hak ve yetkilerini kullanılamamasına neden olmaktadır. Örneğin CMK’nın “mağdur ile şikayetçinin hakları” başlıklı 234. maddesindeki düzenlemelere göre, şikayetçi davaya katılmasa da tanıkların davetini isteme hakkında sahip olmasına karşın, davayı sonuçlandıran kararlara karşı kanun yollarına başvurma hakkı davaya katılmış olma koşuluna bağlıdır. Katılma hakkından vazgeçmek ve katıldıktan sonra bu hakkın geri alınması da mümkündür. Yukarıda da belirtildiği üzere şikayet ile katılma farklı olduklarından, aksinin talep edildiği anlaşılmıyorsa, katılma hakkından vazgeçme şikayet hakkın düşürmez. Ancak şikayete bağlı suçlar açısından, katılmayla birlikte şikayet de geri alınmış ise kovuşturma şartı kalmayacağı için, kamu davası da sona erer....

                      UYAP Entegrasyonu