Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; yol harcamalarına katılma paylarının bu hizmetler dolayısıyla yapılan giderlerin tamamı olduğu, hizmet giderlerinin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile İller Bankası tarafından tespit edilen ve yayınlanan rayiç ve birim fiyatlara göre hesaplanan tutarları aşamayacağı ve harcamalara katılma payının bina ve arsalarda vergi değerinin yüzde 2'sini geçemeyeceği, vergi değerinin ise; 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinde belirtilen değer olduğu anlaşılmaktadır. Dosyanın incelenmesinden, davalı idarece sunulan belgelerden "yol harcamalarına katılma payının hesaplanması formülü (tretuvar)" başlıklı belgede, yol harcamalarına katılma payının hesabında "cadde ve sokak rayiç değeri" nin dikkate alındığı, uyuşmazlık konusu yol harcamalarına katılma payının hesabına ilişkin bir maliyet tablosunun ise dosya içeriğinde yer almadığı anlaşılmıştır....

    Davalı/birleşen dosyada davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz itirazlarına gelince; Davacı/birleşen dosyada davalı vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesi, davalı/birleşen dosya davacısı ... vekiline 21.02.2017 tarihinde tebliğ edilmiş, yasal 10 günlük katılma yoluyla temyiz süresi geçirildikten sonra, davalı/birleşen dosya davacısı ... vekili tarafından 08.03.2017 tarihinde katılma yoluyla temyiz edildiği görülmekle, temyiz dilekçesinin süresinde olmadığı anlaşıldığından reddi gerekmiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından katılma yoluyla tedbir ve iştirak nafakalar yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının katılma yoluyla temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Katılma yoluyla temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır. Davalı erkek, tedbir ve iştirak nafakaları yönünden hükmü temyiz etmediğine göre, bu talepler yönünden davacı kadının katılma yoluyla temyiz hakkı bulunmamaktadır....

        Ancak bölge adliye mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere katılma yoluyla istinaf talebi asıl istinaf talebine sıkı sıkıya bağlı ise de somut olayda hüküm davacı kadın tarafından istinaf edildiğine göre Dairemizin yerleşik içtihatlarında kabul edildiği üzere bu durumda erkeğin, kadının istinaf sebepleri ile bağlı olmaksızın katılma yoluyla hükmü bütün yönleriyle istinaf etme hakkı bulunduğu gözetilerek, erkeğin katılma yoluyla istinaf taleplerinin esastan incelenmesi gerekirken yazılı şekilde davalı erkeğin katılma yoluyla istinaf dilekçesinin bu hükümler yönünden inceleme dışı bırakılarak usûlden reddi doğru olmamış, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, davanın reddi yönünden; davalı kadın tarafından ise, katılma yolu ile ziynet eşyalarının iadesi ve lehine hükmedilen nafaka miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davalı kadının katılma yoluyla temyiz talebinin incelenmesinde; Davalı kadına, davacı erkeğin temyiz dilekçesinin 22.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, hükmün davalı kadın tarafından katılma yoluyla 05.11.2018 tarihinde temyiz edildiği; ancak katılma yoluyla temyizin on günlük sürede (HUMK m. 433) yapılmadığı anlaşılmakla davalı kadının katılma yoluyla temyiz talebinin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davacı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı ... ile ... aralarındaki katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 1.Aile Mahkemesi'nden verilen 26.04.2012 gün ve 1015/395 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve taktirde bir isabetsizlik bulunmadığına, dava konusu aracın edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde 17.10.2005 tarihinde satın alındığını, bu nedenle isteğin katılma alacağına yönelik olduğuna, her ne kadar hükmü temyiz eden davalı vekili tarafların 2003 tarihinden beri ayrı yaşadıklarını ve aracın fiili ayrılık döneminde edinildiğini bu bakımdan davacının katılma alacağı isteğinde bulunamayacağını savunma olarak getirmiş ise de taraflar fiilen ayrı yaşamalarına karşın...

              , ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma isteklerinin, kanun yolu başvurusunda inceleneceği ve karara bağlanacağı, açıklanan yasal düzenlemeler göz önüne alınarak somut olay incelendiğinde, kovuşturma evresinde yöntemine uygun biçimde davetiye tebliğ olunmak suretiyle duruşmadan haberdar edilen müşteki kurum vekilinin, oturumlara katılmadığı gibi katılma talebini havi dilekçe ve belge de sunmadığı anlaşılmakla; 5271 sayılı CMK'nın 238. maddesi uyarınca davaya katılma isteminde bulunmadığı ve bu nedenle katılan sıfatını almayan müşteki kurumun hükümleri temyiz etme yetkisi bulunmadığından, müşteki ......

                ın sanığa yüklenen suçun mağduru olmadığı ve suçtan doğrudan zarar görmemesi nedeniyle davaya katılma hakkı bulunmadığı dikkate alındığında mahkemece katılma talebinin reddedilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, katılan sıfatını almayan katılma talebi reddedilenin kanun yoluna başvuru hakkı bulunmamasından dolayı temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE, B) Mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin incelenmesine gelince; Sanık ...'...

                  nun katılma talebinin reddine ilişkin mahkemece verilen 21.06.2013 tarihli ara kararında isabet bulunmadığından, suçtan zarar gören ve davaya katılma hakkı bulunan ... vekilinin temyizine göre yapılan incelemede; 1-Sanıkta ele geçen 250 paket (25 karton) sigaranın miktar itibariyle ticari mahiyette olduğu, eylemin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında bulunduğu anlaşılmakla, sanığın bu suçtan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, 2-Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan ...'nin davaya katılan olarak kabul edilmesi, 3-Suçtan zarar gören ...'nun katılma isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı olarak reddine karar verilmesi, Yasaya aykırı, ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    bulunulamayacağı, ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma isteklerinin, kanun yolu başvurusunda inceleneceği ve karara bağlanacağı, açıklanan yasal düzenlemeler göz önüne alınarak somut olay incelendiğinde, kovuşturma evresinde yöntemine uygun biçimde davetiye tebliğ olunmak suretiyle duruşmadan haberdar edilen müşteki kurum vekilinin, mazeret dilekçesi ibraz edip oturumlara katılmadığı gibi katılma talebini havi dilekçe ve belgede sunmadığı anlaşılmakla; 5271 sayılı CMK'nın 238. maddesi uyarınca davaya katılma isteminde bulunmadığı ve bu nedenle katılan sıfatını almayan müşteki kurumun hükümleri temyiz etme yetkisi bulunmadığından, müşteki kurum vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE, 05.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu