Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mühür bozma HÜKÜM : Mahkumiyet Sanık hakkında elektrik enerjisi hakkında hırsızlık ve mühür bozma suçlarından açılan kamu davasında, şikayetçi vekili, 04.03.2008 havale tarihli dilekçesi ile sadece elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçu yönünden katılma talebinde bulunup bu suç yönünden katılma kararı verildiği, mühür bozma suçu yönünden katılma talebi ve katılma kararının bulunmadığı anlaşılmakla, şikayetçi vekilinin mühür bozma suçundan verilen kararı temyize hakkı bulunmadığından, temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE, 12.05.2014 gününde oybirliğine karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mühür bozma HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık hakkında elektrik enerjisi hırsızlığı ve mühür bozma suçlarından açılan davanın yargılaması sırasında 22.12.2008 havale tarihli dilekçesi ile Yalnız elektrik enerjisi hırsızlığı suçundan katılma talebinde bulunan şikayetçi vekilinin talebine istinaden katılma kararı verildiği, şikayetçi vekilinin mühür bozma suçundan katılma talebi ve mühür bozma suçu yönünden verilmiş bir katılma kararının bulunmadığı anlaşıldığından, mühür bozmak suçundan verilen kararı temyiz hakkı bulunmayan şikayetçi vekilinin mühür bozmak suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, 18.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Gerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda, gerekse 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu’nda kamu davasına katılma konusunda suç bakımından bir sınırlama getirilmemiş, ilke olarak şartların varlığı hâlinde tüm suçlar yönünden kamu davasına katılma kabul edilmiştir. Öğreti ve uygulamada kamu davasına katılma yetkisi bulunan kişinin "suçtan zarar görmesi" şartı aranmış, ancak kanunda "suçtan zarar gören" ve "mağdur" kavramlarının tanımı yapılmadığı gibi, zararın maddi ya da manevi olduğu hususu bir ayrıma tâbi tutulmamış ve sınırlandırılmamıştır. Bu nedenle konuya açıklık kazandırılırken öğretideki görüşlerden de yararlanılarak, maddede katılma yetkisi kabul edilen, "mağdur", "suçtan zarar gören" ve "malen sorumlu olan" kavramlarının, kamu davasına katılma hususundaki uygulamaya ışık tutacak biçimde tanımlanması gerekmektedir....

        Kooperatif ödemelerinin 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170. maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda, eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanması halinde ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hakkı doğabilecektir. Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı, bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir....

          Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde, artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken "eklenecek değerler" göz önünde bulundurulur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 229. maddesine göre; eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar ile mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler mal rejiminin sona erdiği anda mevcutmuş gibi tasfiyeye dahil edilir. Bu tür uyuşmazlıklarda; öncelikle, davalı eş tarafından 229. madde sayılan amaç ve doğrultuda kazandırma veya devrin yapılıp yapılmadığı araştırılıp belirlenmelidir. Mahkemece, karşılıksız kazandırma veya devrin yapıldığının anlaşılması durumunda, söz konusu mal mevcut kabul edilerek yapılan hesaplamada davacı tarafın katılma alacak hakkının olup olmadığı, varsa miktarı saptanarak davalı eşten tahsili yönünde hüküm kurulmalıdır....

            maddesinin (c) bendinde, kaldırımsız ve bakımsız bulunan yolların, kaldırım veya parke kaldırım haline getirilmesi veya asfalt yapılması, kaldırım veya şose halindeki yolların da parke, beton veya asfalta çevrilmesi halinde bu yoldan yararlanan gayrimenkul sahiplerinden yol harcamalarına katılma payı alınacağının, aynı Kanunun 89. maddesinin (a) bendinde de harcamalara katılma paylarının bina ve arsalarda vergi değerinin yüzde 2'sini geçemeyeceğinin hükme bağlandığı, davacı dava dilekçesinde, 1994 yılı emlak vergisi genel beyan döneminde emlak değerleri toplamı olarak ... TL. beyan ettiğini, davalı idarenin yol harcamalarına katılma payı olarak bu değerin % 2'si olan ...- TL'yi talep etmesi gerekirken … TL. değer üzerinden … TL. katılma payı istediğini ileri sürerek … TL. yerine ....TL. katılma payı ödenmesi yönünde talepte bulunduğundan, sözkonusu …TL....

              "İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN; MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat Sanığa yüklenen suçtan katılan sıfatını alabilecek şekilde zarar gören ve sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek katılma talebinde bulunan ancak dolandırıcılık suçundan doğrudan zarar görmediği gerekçesiyle katılma talebi reddedilen, hükmün tebliği üzerine de hükmü temyiz eden T.C. ... Bankası yönünden mahkemenin katılma talebinin reddine dair kararı kaldırılarak, T.C. ......

                Katılma istemi bulunan ve hükmü daha önce temyiz eden katılan ... vekili kararın kendilerine tebliğ edilmediğini öğrenmesi üzerine, yerel mahkemeye başvuruda bulunarak hükme yönelik temyiz isteminde bulunmuştur. Yerel mahkeme 11.01.2019 tarihli ek kararla, davayı takip etmediğinden ve katılma isteği bulunmadığından bahisle temyiz isteğinin reddine karar vermiş. Bu karara yönelik temyiz istemi üzerine de dava dosyası Dairemize gelmiş yapılan incelemeyle temyiz talebinin reddine dair ek karar sayın çoğunluk tarafından onanmıştır. Onama kararı yerinde değildir. Şöyle ki; Bozma sonrası, yapılan yargılamada katılan ... Hazinesinin 01.06.2015 tarihli mahkemeye hitaplı yazı işleri müdürlüğünce kayda alınan dosya içinde katılma isteği bulunmaktadır. Ayrıca bozma öncesi bu istekte Dairemizce katılma mahiyeti ve delilleri sunma imkanı tanınmadığından bahisle hükmü sair yönleri incelenmeksizin sadece bu yönüyle bozmuştur....

                  Payların tahakkuk şekli: Madde 90- Yol Harcamalarına Katılma Payı, bu hizmetin yapıldığı yollardan faydalanan, Su Tesisleri İle Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payları ise hizmetten faydalanma şekillerine göre ilgili gayrimenkul sahipleri arasında ve 89'uncu maddeye göre hesaplanan katılma payları toplamının ilgili gayrimenkullerin vergi değerleri toplamına oranlanarak dağıtılması suretiyle hesaplanıp tahakkuk ettirilir. Şu kadar ki, ibadet yerleri hakkında harcamalara katılma payı tahakkuku yapılmaz. Tahakkuk zamanı: Madde 91- Harcamalara katılma paylarının tahakkuku, işler hangi ihale usulü ile yapılmış olursa olsun, hizmetin tamamlanarak halkın istifadesine sunulmuş olmasından sonra yapılır. Ancak, yapılacak yazılı tebliğ ile verilecek süre içinde ilgililerin harcamalara katılma paylarını peşin ödemeyi kabul etmeleri halinde, bu paylar, kabule ilişkin yazılı başvuru tarihinden itibaren bir ay içinde tahakkuk ettirilir....

                    göre hükmün esasına yönelen davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki husus dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden REDDİNE, Ancak, katılma alacağı hesabında tasfiye tarihi; boşanma veya mal rejiminin sona erdiği tarih olmayıp, tasfiye veya katılma alacağına yönelik açılmış bulunan davanın karar tarihidir (TMK.nun 232, 235/1. m.)....

                      UYAP Entegrasyonu