Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi(asıl dava) ve yoksulluk nafakasının artırılması(karşılık dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşılık davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 1,50'şer TL bakiye temyiz harcının temyiz eden taraflara yükletilmesine, 01.03.2016 günü oybirliğiyle karar verildi....

    İndirilmesi istenilen iştirak nafakasının yıllık toplam miktarı 2400 TL olup, karar tarihindeki temyiz inceleme kesinlik sınırını aşmadığından, bölge adliye mahkemesi kararı 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir. Açıklanan nedenle, davacının temyiz dilekçesinin nafakanın indirilmesi davası yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen sebeple davacının nafakanın indirilmesi davasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 28.12.2021 (Salı)...

      Aile mahkemesinin 2016/368 esas 2016/952 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, kararın 04/01/2017 tarihinde kesinleştiğini, müşterek çocuğun velayetinin müvekkile bırakıldığını ve çocuk için aylık 200,00 TL katılım nafakasına, kadın için aylık 200- TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, hükmedilen nafakanın günün ekonomik koşullarına göre yetersiz kaldığını, bütün bu sebeplerle müşterek çocuk için hüküm altına alınmış olan aylık 200,00 TL katılım nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL'ye, davacı için hüküm altına alınmış olan aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye yükseltilerek nafakaların her yıl üfe-tüfe oranında otomatik artışa bağlanmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

      Anılan bu karar ile boşanma kararı ile birlikte 1.000 TL olarak belirlenen iştirak nafakalarının 750'şer TL'ye, boşanma kararı ile birlikte 1.000 TL olarak belirlenen yoksulluk nafakasının 1.000 TL'ye indirildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece yoksulluk nafakasının indirilmesi talebi kısmen kabul edildiğinden; yoksulluk nafakasının 1.000 TL'den 1.000 TL'ye indirilmesine karar verilmesinin maddi hata içerip içermediği anlaşılamamış; bu talep kabul edildiğinden yeni yoksulluk nafakasının 1.000 TL'den az takdir edilmesi gerektiği, aksi takdirde bu talep reddedilecek ise mahkeme kararındaki gerekçe ile hüküm fıkrasının çelişeceği, bu karışıklığın çözülmesi gerektiği anlaşılmıştır. İlk takdir edilen yoksulluk nafakası miktarı ile bu dava ile indirilen yoksulluk nafakası miktarı aynı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.Mahkemece; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....

        Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadının maaş gelirinin bulunması hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Bu durum yoksulluk nafakasının indirilmesi nedenidir. Bu nedenle davalı kadın hakkında yoksulluk nafakasının kaldırılması hakkaniyete uygun bulunmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak işin; tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, TMK'nun 4.maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince nafaka miktarının makul bir oranda indirilmesi olması gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yoksulluk nafakasının kaldırılması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

          Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadının maaş gelirinin bulunması hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Bu durum yoksulluk nafakasının indirilmesi nedenidir. Bu nedenle davalı kadın hakkında yoksulluk nafakasının kaldırılması hakkaniyete uygun bulunmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak işin; davalının sosyal ve ekonomik durumunun araştırılması, tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, TMK'nun 4.maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince nafaka miktarının makul bir oranda indirilmesi olması gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yoksulluk nafakasının kaldırlması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2022 NUMARASI : 2021/599 E 2022/24 K DAVA KONUSU : Nafakasının Kaldırılması veya İndirilmesi KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi....

            Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davalının boşanma kararından sonra çalıştığı ve yoksulluktan kurtulduğu ileri sürülerek, davalı lehine hükmedilen 400 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da 100 TL'ye indirilmesi istenilmiştir.Mahkemece, davalının düzenli işi olduğu ve yoksulluk durumunun ortadan kalktığı gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.TMK.nun 176.maddesine göre, yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması ya da azaltılmasına da karar verilebilir.Ancak, HGK'nun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmediği gibi, yoksulluğu kaldıran bir...

              AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21.10.2022 NUMARASI : 2021/802 ESAS, 2022/830 KARAR DAVA KONUSU : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması/İndirilmesi KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Büyükçekmece 4.Aile Mahkemesinin 2017/78 Esas, 2018/520 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, davalı kadın için aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini ve kararın kesinleştiğini belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, kaldırılması mümkün değil ise miktarının azaltılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; kötü niyetli açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, "davanın reddine " karar verilmiş, karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

              GEREKÇE;Dava,erkeğin davasında yoksulluk nafakasının kaldırılması/olmazsa indirilmesi ve iştirak nafakalarının indirilmesi,kadının karşı davasında ise yoksulluk nafakası ve iştirak nafakalarının artırılması/gelecek yıllardaki artış oranının da belirlenmesi taleplerinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu