Yukarıdaki açıklamalar kapsamında aralarında bağlantı bulunduğu anlaşılan, erkek tarafından açılan zina nedenine dayalı boşanma davasının işbu dosyalar ile birleştirilerek, deliller birlikte değerlendirilip, gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmek hükmün kaldırılmasına (erkeğin davasında verilen ve taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşen boşanma ve velayete ilişkin hükümler dışında) kaldırma nedenine göre tarafların diğer istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. KABULE GÖRE DE; Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu durumda ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının kanıtlanması halinde erkek almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, nafakalar ve velayet yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, reddedilen nafakalar, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti ile kadının kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı erkeğin kadının ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin incelemesinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 44 üncü...
CEVAP Davalı erkek vasisince cevap dilekçesinde özetle; Burdur Aile Mahkemesi'nin 2016/362 Esas 2019/80 Karar sayılı dosyası ile davacının ziynet alacağı davasının reddine karar verildiğini ve kesin hüküm bulunduğunu, buna göre davanın usulden reddine karar verilmesini istemiştir. III....
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşılıklı boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine , karşı davada kadının ispatlanmayan ziynet eşyası iadesi isteminin reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Davalı erkek vekili süresinde sunduğu 23/12/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde; reddedilen ziynet eşyası alacağı davasında, ilk derece mahkemesince aldırılan bilirkişi raporunda belirtilen ziynetlerin bedeli üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Dava; ziynet ve çeyiz eşyası alacağı istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafça ziynet eşyası alacağı davasının reddi, çeyiz eşyası alacağı davasının reddedilen kısmı, bu davanın kabul edilen kısmına faiz işletilmemesi, vekalet ücreti, davalı tarafça ziynet eşyası alacağı davasında davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....
Davacı-karşı davalı erkek tarafından 28.10.2014 'te verdiği dilekçe ise usulüne uygun şekilde dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında sunulmadığından hükme esas alınamaz. Gerçekleşen duruma göre davalı-karşı davacı kadına kusur izafe edilmesi mümkün değildir. Bu durumda davacı-karşı davalı erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerekmesine rağmen davalı-karşı davacı kadının boşanma davasında verilen boşanma kararı temyiz kapsamı dışında kalmak suretiyle kesinleşmiştir. Erkeğin boşanma davası konusuz hale gelmiştir. Bu durumda Hukuk Muhakemeleri Kanunu 311/1 maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmek üzere hükmün bozulması gerekmektedir. c-Yukarıda 2/b bentte gösterilen sebeple boşanmaya sebep olan olaylarda eşine fiziksel şiddet uygulayan, güven sarsıcı davranışta bulunan, birlik görevlerini yerine getirmeyen erkek tamamen kusurludur....
CEVAP Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının ziynet eşyalarının bir kısmının davacının kendisinde olduğunu, bir kısmını ise davacı tarafından cezaevinde yatan kardeşinin vekalet ücretinin ödenmesi için kendisi tarafından bozdurularak ailesine verildiğini, davacının ziynet eşyalarını sürekli olarak üzerinde taşıdığını, davacının ortak konuttan ziynet eşyalarınıda alarak Denizli'ye rutin doktor kontrolüne gideceğini söyleyerek ayrıldığını, geri gönmedğini, davacının evden planlayarak ayrıldığını, ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabul edilmesi gerektiğini beyanla açılan davanın reddini talep etmiştir. III....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "karşılıklı boşanma" ve "ziynet eşyası alacağı" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (kadın) tarafından boşanma davasının reddi ile tedbir nafakasının miktarı yönünden; davalı-davacı (koca) tarafından ise davasının reddi, tedbir nafakası, ziynet eşyası alacağı ve harçlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 4.6.2008 tarihinde kabul edilen 5766 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda kanunun yürürlüğe girdiği 6.6.2008 tarihinden sonra yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III...
Ancak, boşanma davasında ve iş bu dosyada tanık olarak dinlenen Kadir Keykubatlı’nın beyanları “tüm” altınların bozdurulduğuna yönelik olmayıp, mahkemece bu yönde değerlendirilerek, ayrıca davalının dilekçedeki takıların içerik ve miktarına yönelik itirazları dikkate alınmaksızın ve itirazı bulunmadığından hareketle, dava dilekçesinde belirtilen tüm ziynet eşyalarına yönelik talebin kabulü doğru görülmemiştir. TMK.nun 6.maddesi hükmü uyarınca, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri iddiasını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Bu nedenle dava dilekçesinde belirtilen tüm takıların nişan, düğün ve kınada kendisine takıldığını davacı ispat etmelidir. Somut olayda 20.05.2011 tarihli bilirkişi raporunda; CD görüntüleri ve fotoğraflar incelenerek varlığı tespit edilen ziynet eşyalarının değeri 14.448 TL olarak belirlenmiştir. Davacı vekili, rapora bir diyeceği olmadığını yargılamada beyan etmiştir....
Dosya içeriğine göre kadının ziynet alacağı davasında kabul edilen ve temyize konu edilen miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı karşı davacı erkeğin ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davalı-karşı davacı erkek vekilinin sair yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....