"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından, her iki boşanma davası ile fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadının boşanma davası ile davalı-davacı kocanın karşı dava olarak açtığı boşanma davasının yargılamasında davalı-davacı kocanın davası kabul edilerek boşanmaya karar verilmiştir. Davacı-davalı kadının boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir....
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 137. maddesinde, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı, ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilmeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği hükme bağlanmış, Yasanın 139. ve 140. maddelerinde ise dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra yapılacak ön inceleme duruşmasına davet ve ön inceleme duruşmalarının usulü ve yapılacak işlemler gösterilmiştir. Somut olayda, erkeğin birleşen boşanma davasına ait dava dilekçesi davacı-karşı davalı kadına tebliğ edilmeden, birleşen boşanma davasına ilişkin dilekçeler aşaması tamamlanmadan ve ön inceleme duruşması yapılmadan karar verilmiştir. Açıklanan bu husus savunma hakkını kısıtlayan ve adil yargılanma hakkını etkileyen önemli bir usul hatasıdır. Ne var ki; kadının davasında verilen boşanma hükmü temyiz edilmeksizin kesinleşmekle erkeğin boşanma davası konusuz kalmıştır....
Bu haliyle tarafların karşılıklı olarak açtıkları davaların kabulü suretiyle boşanma kararı verilmesi gerekirken, davaların reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.05.2018 (Prş.)...
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, tarafların karşılıklı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiş, davacı-davalı kadın tarafından tazminat ve nafaka miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası talepleri yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz olunan hüküm Dairemizin 27.11.2018 tarih, 2017/1441 esas ve 2018/13535 karar sayılı ilamı ile onanmış, Dairemizin onama ilamı davacı-davalı tarafa 03.01.2019 davalı-davacı tarafa ise 27.12.2018 tarihlerinde tebliğ edilmiş, davacı-davalı kadın vekili Av.... ile davalı-davacı ... 18.01.2019 tarihli yerel mahkemeye hitaben yazdıkları dilekçeleriyle davalarından karşılıklı olarak feragat ettiklerini bildirmişler, mahalli mahkemece tarafların bu dilekçeleri...
Kural olarak anlaşmalı boşanma davasında taraflar arasında akdedilmiş olan boşanma protokolünde yer alan mal rejimi hukukundan kaynaklanan anlaşma maddelerinin mahkeme kararında yer alması veya protokolün mahkemece onaylanması gerekir. Mal rejiminden kaynaklanan talepler boşanmanın ferilerinden olmadığından ayrıca dava konusu edilebilirler. Somut olayda; boşanma davasının dava dilekçesi ekinde mahkemeye ibraz edilen 09.04.2010 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün 3. bendinde "taraflar birbirlerinden; maddi ve manevi tazminat, tadbir ve yoksulluk nafakası, katkı payı ve her ne nam altında olursa olsun başkaca hiçbir talepte bulunmadıklarını, belirtilen hususlarda ileride dava ve talepte bulunmayacaklarını bu haklarından karşılıklı olarak feragat ettiklerini beyan ve kabul etmişlerdir" beyanı ile 5. bendinde "tarafların başkaca gayrimenkul, ziynet eşyası, vasıta ve benzeri paylaşılacak bir malvarlıkları yoktur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (koca) tarafından; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmolunan nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 19.9.2013 günü temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davacı-davalı ... ile vekilleri gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Ancak, bölge adliye mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğe yüklenen eşini istemediğini belirtip yakınlarına haber gönderdiği vakıasına dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılmamış olup, erkeğe kusur olarak yüklenemez. O halde boşanmaya neden olan olaylarda davalı-karşı davacı kadın tam kusurlu olup, kadının davasının reddi gerekir. Ne var ki asıl davada verilen boşanma kararı temyizin kapsamı dışında bırakılmak suretiyle kesinleşmiş olmakla, kadının boşanma davası konusuz hale gelmiştir. Bu nedenle davalı-karşı davacı kadının konusuz kalan boşanma davasında "karar verilmesine yer olmadığına" karar vermek, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu dikkate alınarak yargılama gideri ile vekalet ücreti konusunda karar vermek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca açılan karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda mahalli mahkemenin 15.02.2019 tarihli ve 2018/875 esas, 2019/455 sayılı kararında davalı karşı davacı kadının eşinin anne babasına "Bu eve bir daha gelmeyin, sizden nefret ediyorum, Selçuk'u sevmiyorum" şeklinde sözler söylediği ve eşine "Sen kimsin bana karışamazsın, sen salak mısın, sen erkek misin" şeklinde mesaj attığı gerekçesi ile davalı-karşı davacı kadının tam kusurlu olduğu belirtilerek davacı- karşı davalı erkeğin davasının kabulüne davalı-karşı davacı kadının...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davalının, davacı ile evlilik birlikteliklerini devam ettirme konusunda anlaştıklarını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf ettiği, bu durumda davalının anlaşmalı boşanma yapmaktan vazgeçtiği anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesince davalının istinaf dilekçesindeki beyanı doğrultusunda duruşma açılarak taraf beyanlarının alınması, davacı boşanma konusundaki iradesinin devam ettiğini belirtir ise davaya çekişmeli boşanma davası olarak devam edilmesi gerektiğinden, davalının istinaf talebinin kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 353/1- a-6 maddesi uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Boşanma Hukukunun temel ilkelerinden birinin tarafların kusur belirlemesine ilişkin olduğu, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayanan iş bu karşılıklı boşanma davasında, İlk Derece Mahkemesinin kararı davacı-karşı davalı erkek tarafından asıl davanın reddi ve karşı davanın kabulü yönünden kanun yolu başvurularına konu edilmekle; boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın fer'îsi niteliğinde bulanan tazminatlar, yoksulluk nafakası gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesiyle mümkündür. Bu nedenle, davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre eldeki karşılıklı boşanma davası ile erkek tarafından açılmış olan davanın birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilip davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiği…” belirtilerek Dairemiz kararı bozulmuştur....