Davacı vekili aşamalardaki beyan ve dilekçelerinde ise; evden ayrıldığında davalı tarafta kalan ziynet eşyalarının, ağabeyinin kına gecesinde takması için bir süreliğine davalının ailesi tarafından kendisine getirildiğini, hemen ardından geri alındığını ve bir daha davacıya teslim edilmediğini ziynet eşyası taleplerinin bu sebebe dayandığını ve taleplerinin devam ettiğini, çeyiz eşyaları ise davalı tarafça kendilerine teslim edilmiş olduğunu beyan etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; tüm ziynet eşyalarının davacıda olduğunu, çeyiz eşyalarının ise müşterek konutta bulunup iadeye hazır olduklarını beyan etmiş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından iştirak nafakası, ziynet talebinin reddi, çeyiz eşyası ve tazminata hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir. 2- Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmeyen taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK m. 182). Bu hususu hakim görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, tarafların boşandıklarını ve boşanma davasının temyiz aşamasında olduğunu, düğünde davacıya takılan ve dava dilekçesinde yer alan listede belirttikleri ziynet eşyaları ile bir miktar paranın balayına giderlerken davalının annesi tarafından çaldırırsınız denilerek elinden aldığını, söz konusu ziynet eşyalarının daha sonra kendisine geri verilmeyip bozdurularak davalıya otomobil alındığını, listede belirtilen çeyiz eşyalarının da evliliğin hitamında davalı tarafta kaldığını ileri sürerek, listede belirtilen ziynet ve çeyiz eşyalarının rayiç değerlerinin tespiti ile fazlaya dair hakları...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça düğünde takılan altınların hem ayarı hem de gramajı fahiş gösterildiğini, davacı tarafın iddia edildiği şekilde kendisine ziynet eşyasının takılmadığını, müvekkilinin ziynet eşyalarını alıp kullandığı yönündeki iddianın gerçeğe aykırı olduğunu, davacının müşterek konuttan kovulmadığını evi terk ettiğini, anlaşmalı olarak ayrıldıkları boşanma dava dosyası içerisinde yer alan protokolde kişisel eşyası bulunmadığını beyan ettiğini, boşanma kesinleştikten sonra ziynet talebinde bulunması TMK 166/3 maddesi ve hakkaniyet ilkesine aykırı olduğunu belirterek, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; " Açılan dava; boşanma sonrasında talep edilen ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. Genel kaide düğünde takılan ziynet eşyalarının kadının olduğu ve kadın tarafından muhafaza edildiğidir. Aksinin iddiası ise ispata tabidir....
Çeşitli sebeplerle koca tarafından bozdurulan-harcanan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Somut olayda, davacı taraf ziynet eşyalarının tapu masrafları için harcandığını ve tekrar bilezik yapılarak kendisine geri verileceğini belirttiği görülmüştür. Davalı tarafça da ziynetlerin borçlara harcandığı kabul edilmiştir. Şu durumda; davalı tarafın ikrarı ile dava konusu edilen bir kısım ziynet eşyalarının koca tarafından harcandığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafın, bozdurulup harcanan bu ziynet eşyalarının bir daha iade edilmemek kaydıyla kendisine verildiğini, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının harcandığını ispatlaması gerekir. Başka bir deyişle, davalının bu hususları ispatlaması halinde davalı koca bu ziynet eşyalarını iade etmekten kurtulur. Ne var ki, ispat yükü kendisine geçen davalı koca, davacı kadının bu altınları bir bir daha iade edilmemek üzere kendisine verdiğini kanıtlayamamıştır....
ın evli oldukları ve boşanma davalarının derdest olduğunu, düğün töreninin ilk haftası çeyiz senedinde yazılanlar ve düğünde takılanlar dahil davacıya ait tüm ziynetleri davalıların düğün borçlarını ödemek için alıp bozdurduklarını ve geri vermediklerini, en son 2010 Ağustos ayında davacıya, davalı ... tarafından şiddet uygulandığını, müvekkilinin babasının da gelip durumu düzeltmeye çalıştığını, ancak davalının zor kullanarak davacıyı ve babasını kapı dışarı attığını iddia ederek, müvekkiline ait ve davalı tarafından el konulan altın ve çeyiz eşyalarının bedeli olan şimdilik 25.000TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; her hangi bir ödemenin söz konusu olmadığını, dosya borcunun tamamını ödemediğini, bu nedenle mükerrer ödeme talebinin reddi gerektiğini, davacı tarafın ödeme yaptığına dair her hangi bir bilgi ve belgeyi alacaklı asile veya alacaklı vekili olarak şahsına sunmadığını, ödeme yaptığını ispat etmesi gerektiğini, şikayetçinin hem ziynet eşyalarının aynen ödemesi yerine ziynet eşyalarının bedelinin davalının rızası ve bilgisi olmadan davalının hesabına ödediğini ve fakat ödemeyi ilama aykırı sayarak şikayet konusu yaptığını ve çelişkili ve tutarsızlık oluşturduğunu, çeyiz ve ev eşyalarının bedelini talep ederek boşanma davasında davalının seçimlik hakkını kullandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : CİHANBEYLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/04/2015 NUMARASI : 2011/339-2015/177 Uyuşmazlık; gayriresmi birliktelik (evlilik) sebebiyle verilen ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi talebine ilişkindir. Karı-koca (resmi evlilik) arasında açılmış olan çeyiz eşyasının iadesi talebi bulunmadığından talep; menkul eşyalara ilişkin alacak talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 01.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Hal böyleyken, davacı-karşı davalı kadın eşin eşit kusurlu kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı-karşı davalı kadın eşin maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) taleplerinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3-Tarafların ziynet eşya alacağı ve çeyiz eşyası alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince: Davacı-karşı davalı kadın eş, dava dilekçesinde ziynet eşyalarının ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini, olmadığı takdirde bedelini talep etmiştir. Tefhim edilen kısa kararda ve hükümde çeyiz eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerleri ayrı ayrı gösterilmemiş, bilirkişi raporuna atıf yapılmıştır....