Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava bakımından çeyiz eşyaları ve ziynetlerin aynen iadesi, olmadığında bedellerinin tahsili; karşı dava yönünden ise ziynet eşyalarının bağıştan rücu nedeniyle iadesi istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 09.05.2011 (Pzt.)...

    Davacı 10.02.2011 tarihli çeyiz senedi belgesine dayanarak çeyiz ve ziynet eşyaları yönünde talepte bulunmuş olup, senette teslim alan sıfatıyla davacının imzası bulunmadığından, ziynet ve eşyaların davacıya teslim edildiğine dair senet üzerindeki davalının beyanı, davacıyı bağlamaz. Ancak davalının bu çeyiz ve ziynet eşyalarını hibe ettiğine dair beyanı, kendisini bağlar. Diğer taraftan, davacı tanıklarından...; "mehir senedi gereği altın yüzükler, küpe ve sayısını bilmediğim bilezik takıldı" beyanında, davacı tanığı ... ise; "geldiğinde üzerinde sadece iki yüzüğü ve küpesi vardı" beyanında bulunmuştur....

      Takıları ne varsa üzerindeydi, gezmeye gitmişti, bana göre herhangi bir art niyeti yoktu, düğünde gelinime ne takıldığını şu an hatırlamıyorum, yine çeyiz eşyası olarak ne getirdi bilemem" dediği anlaşılmaktadır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına ve hayat deneylerine göre olağan olanın ziynet eşyalarının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Bu karinenin aksi ise, davacı tarafça; somut delillere dayalı olarak her zaman ispatlanabilir. Her ne kadar, mahkemece, dava konusu ziynet eşyalarının, evden ayrılırken götürme fırsatı bulamadığını veya zorla elinden alındığını davacı ispat edememiştir, gerekçesiyle, ziynet eşyalarıyla ilgili talebi reddetmiş ise de; dosya içerisinde bulunan boşanma kararı gerekçesinde belirtilen hususlar ve yukarıda açıklanan tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; davacının, babasının hastalığı nedeniyle, hasta ziyareti için bir kaç günlüğüne evden ayrıldığı anlaşılmaktadır....

        Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin, eşi olan davalı tarafından müşterek evden kovulduğunu, ancak davalının müvekkiline ait 10 adet bilezik, küpe ve yüzükten oluşan ziynet eşyalarına el koyduğunu, ayrıca müvekkiline ait çeyiz eşyalarının da müşterek evde kaldığını ileri sürerek; ziynet eşyalarının bedeli olan 8.000 TL ile çeyiz eşyalarının bedeli olan 7.000 TL nin faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 12.06.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile de ziynet eşyası yönünden talebini 16.335 TL ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müşterek evden ayrılırken ziynet eşyalarını götürdüğünü savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, 16.02.2012 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulü ile ziynet eşyalarının bedeli olan 4.947 TL ile çeyiz eşyalarının bedeli olan 2.700 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

          devamı sırasında müvekkilinden zorla ve şiddet ile alındığını, boşanma sırasında ve öncesinde davalının müvekkilinden almış olduğu ziynet eşyaları ile parasını geri vereceğini defalarca söylemesine rağmen, müvekkiline geri ödemediğini, anılan boşanma davasında, davacı kadının ayrıca harcını vererek ziynet eşyalarının aynen, iadesi olmadığı taktirde bedelinin tahsili için bir talepte bulunmadığını, eldeki ziynet eşyalarının tahsiline ilişkin iş bu davanın ise, boşanma davasının eki niteliğinde olmadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, ziynet eşyasından kaynaklanan 28.221 TL ile, nakit alacağa karşılık 7.200 TL nin, işleyen faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ederek dava açmıştır....

          Mahkeme hükmünde, ziynet eşyalarının ayarları ayrı ayrı yazılmamış olup, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 3-Bundan ayrı olarak, Mahkemece, dava konusu ziynet eşyalarının değerinin tespiti amacıyla konusunda uzman olmayan avukat bilirkişiden rapor alınmak suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmiş, çeyiz eşyalarının değerleri ise tespit edilmemiştir. Dava konusu hakkın değerinin para ile ölçülebilen haklardan olması nedeniyle harç ve vekalet ücretinin sağlıklı bir şekilde hesaplanması ve ziynet eşyalarının gram, ayar ve niteliklerinin tespiti için kuyumcu bir bilirkişiden, çeyiz eşyalarının değerinin tespiti için konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması zorunluluk arzetmektedir. Bu nedenle, mahkemece konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınmadan, yalnızca ziynetler yönünden avukat bilirkişinin düzenlediği rapor hükme esas alınmak suretiyle karar tesisi doğru görülmemiştir....

            Davacı vekili dilekçesi ile; taraflar arasındaki boşanma davasının devam ettiğini, düğünde takılan takıların davalı (koca) tarafından müvekkilinden zorla alındığını, çeyiz olarak alınan ev eşyalarının da davalının yedinde bulunduğunu iddia ederek çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı taktirde bedeli olan (şimdilik) 23.620 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının üzerinde taşıması gereken takıları kendi iradesi ile bırakıp evi terk ettiğini, zorla alınmadıklarını, çeyiz eşyalarının da boşanma davasında davacıya verilmesi teklif edildiği halde kabul etmediğini, ayrıca davacının bildirdiği çeyiz ve takıların adedinin ve kıymetinin gerçeğe uymadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

              Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarının iadeden kurtulur. Somut olayda; davacı, düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı tarafından, iade edilmek şartıyla kendisinden alındığını, çeyiz eşyalarının ise babasının evine götürüldüğünde müşterek konutta kaldığını ileri sürmüştür. Bu durumda, TMK' nun 6. maddesi gereğince ziynet eşyalarının davalı tarafından bozdurulduğunu, ve çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını davacı kadın; bozdurulmuş ise ziynetlerin bir daha istenmemek üzere kendisine verildiğini veya iade edildiğini ise davalı ispat yükü altındadır....

                Mahkemece hüküm kısmında bedelinin tahsiline karar verilen ziynet ve ev eşyalarının cins, nitelik, miktar (gram ve ayarı) ve değerlerinin, ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde bilirkişi raporuna atıf yapılarak hüküm verilmesi doğru değildir. 2-)Davacı vekili dava dilekçesinde dava konusu edilen ev ve çeyiz eşyalarının bedelinin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu ise davanın kabulü ile bilirkişi raporunda geçen altın ve ziynet eşyalarının davalıdan alınarak davacıya aynen verilmesine, aynen ifası mümkün olmadığı takdirde bu bilirkişi raporlarında geçen çeyiz eşyası ve ziynet eşyalarının toplam değeri olan 17.949,50 TL'nin tahsiline karar verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve çeyiz eşyaları istemi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de, tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebep olan olaylarda, davacı-karşı davalı erkek ağır kusurludur. Hal böyle iken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddedilmesi doğru değildir. 2- Davacı kadın dava dilekçesinde ilgili listeyi eklemek sureti ile çeyiz eşyaları ve şahsi giyim eşyalarının iadesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu