onun tarafından müşterek haneye çağrıldığını, bu şahıs ile ilgili iddiaların tamamen davacı kocanın kurmacası ve iftirası olduğunu ,boşanma davası açılmazdan çok önce davacı/davalı erkeğin müşterek haneyi terk ettiğini özet ile belirterek erkeğin davasının reddi ile taraflarından açılan boşanma davasının kabulü, velayet, çocuklar için 750,00 şer TL tedbir ve iştirak nafakası, davalı/davacı kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddi, 250.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Taraflarca Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı olarak açılan karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince erkek tam kusurlu kabul edilerek erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulüne, davacı-karşı davalı kadın yararına dava tarihi itibariyle aylık 500 TL tedbir nafakası, karar tarihi itibariyle aylık 750 TL tedbir nafakası, 30.000 TL toptan yoksulluk nafakası ile davacı-karşı davalı kadın yararına 40.000 TL maddi tazminat, 30.000 TL manevi tazminata hükmedilmiş, hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından tazminatlar ve nafakaların miktarları yönünden, davalı-karşı davacı...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, karşılıklı olarak açılan TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferileri istemine ilişkindir....
Bu durumda, ilk mahkemenin ikinci mahkemede birleştirme kararı usul ve yasaya aykırıdır. Ayrı yerlerde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması (Md.195-201) hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 166. maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir ve MK. md.201 uyarınca nafaka isteyen eş yerleşim yerinde açtığı dava ile tedbir alınmasını; nafaka verilmesini isteyebilir. Tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki, tedbir nafakası davası ve boşanma davası aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kusur belirlemesi, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı, ortak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı, kadın yararına hükmolunan tazminat miktarları ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakası miktarları, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı, yargılama giderleri noktasında toplanmaktadır. 2....
karar tarihinden iş bu karar kesinleşinceye kadar aylık 700,00 tedbir nafakası, 700,00 iştirak nafakası, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, maddi-manevi tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ve iştirak nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine (TMK m.166/1) dayalı olarak açılan boşanma davası ile davalı-davacı kadın tarafından boşanmanın ferileri niteliğinde açılan bağımsız tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası ile tazminat talepli davanın birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda davacı-davalı erkek tam kusurlu bulunarak erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulüne ve ferilerine hükmedilmiş, karar davacı-davalı erkek tarafından kusur tespiti ile aleyhine hükmedilen...
belirterek şimdilik tedbir nafakası talep etmediğini beyan etmiştir. 14.03.2013 tarihli duruşmada davacı- davalı kadın vekili tedbir nafakası talebinde bulunmuş mahkemece dava tarihinden itibaren davacı-davalı kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmiştir....
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan "boşanma" davaları ile "tedbir nafakası" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (koca) tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.14.11.2012 (Çrş.)...
DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından; erkeğin davasının kabulü, tazminat talepleri ile birleşen tedbir nafakası davası hakkında hüküm kurulmaması ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece davalı-davacı kadın az, davacı-davalı erkek ağır kusurlu bulunarak erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmiş ise de, davalı-davacı kadının talep ettiği boşanmanın fer’isi niteliğinde bulunan TMK 174/1-2. madde kapsamındaki tazminat talepleri hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir. 3-Boşanma davasında istenen iştirak ve yoksulluk nafakaları boşanma davasının eki niteliğinde...