Dosyada toplanan bilgi ve belgelere göre davacı, Yamanlıca soyadlı eşinden boşandıktan sonra kızlık soyadı olan ... soyadını almıştır. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/123 karar sayılı ilamı içeriğine göre; davacı boşandığı eşinin soyadını kullanmasına izin verilmesini istemiş, yargılama sırasında istemini "... soyadının Yamanlıca olarak tashihi" olarak düzeltmiştir. Toplanan kanıtlar uyarınca da mahkemece davacının soyadı "Yamanlıca" olarak tashih edilerek nüfusa işlenmesine karar verilmiştir. Nüfus Müdürlüğünce, mahkemenin bu ilamı doğrultusunda davacının soyadı nüfus kaydından "Yamanlıca" olarak düzeltilmiştir. Ergin olan kişinin açmış olduğu dava sonucunda soyadı değişmiş olduğundan aynı konuda tekrar dava açamaz; buna 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin (b) bendi izin vermez. Açıklanan tüm bu nedenlerle davanın reddi gerekirken kabulü ile davacının soyadının -istem gibi- değiştirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların aralarında boşanma davasının devam ettiğini, hukukumuzda isim ve soy ad değiştirme davası açılabilmesi için haklı sebeplerin olmasının gerektiğini, davacının belirttiği sebeplerin haklı sebep nezninde kabul edilemeyeceğini, boşanma davası sonucunda zaten kadının evlenmeden önceki soy adını kullanabileceğini, ancak taraflar arasındaki boşanma hükmü sona ermedikçe boşanma davası gerekçe gösterilerek soy adı değişikliği davası açmasının örf ve adetlere aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili duruşmadaki beyanında; açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı nüfus müdürlüğü duruşmadaki beyanında; davanın reddini talep etmekle medeni kanun da kadın ancak eşinin soy adının önünde kendi kızlık soy adını alarak kullanabileceğini, sadece kendi kızlık soy adını kullanması yürüklükte olan kanuna aykırı olduğunu beyan etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, oğlunun nüfus kütüğünde "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde eşinden boşandığını, velayeti kendisinde olan oğlu Kubilay'ın nüfus kütüğünde "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiş mahkemece ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 321. maddesi hükmüne göre, evlilik birliği içinde doğan çocuk ailenin yani babanın soyadını taşır. Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe sebep olamaz....
Gerekçesi ile '' Davanın kabulü ile, Ordu ili, Ünye İlçesi, Liseler Mah/Köy, cilt no: 69, hane no: 35 birey sıra no: 16'da kayıtlı Hüseyin ve Nurtop kızı, 16.10.1985 doğumlu T2 aynı hane noda kayıtlı İsmail Hakkı ve Nevin'den olma 10.07.1985 doğumlu T3 ile yapılan evlilik sonucu almış olduğu Genç Kara soyadının kaldırılarak sadece "GENÇ" soyadını kullanmasına izin verilmesine, bu şekilde nüfus kütüğüne tesciline karar verilmiştir. Davalı Kartal İlçe T1 temsilcisi, davacının evlenerek edindiği koca soyadı olmaksızın tek başına evlilik öncesi soyadını kullanamayacağını, bu durumun yasalara aykırı olduğunu belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı ve dahili davalı istinafa cevap vermemiştir. Dava, evli kadının münhasıran evlenmeden önceki soyadının kullanılmasına izin verilmesine ilişkindir (TMK m. 187). Mahkemece; davanın Türk Medeni Kanununun 187. maddesine aykırı olduğu gerekçesi ile reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir....
ın FETÖ sebebi ile ceza aldığını iddia ederek çocuğun soyadının "Sakin" olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ortak çocuğun baba ile görüşmek istemediği, çocuğun anne ile soyadının farklı olması sebebiyle okul ve hastane gibi yerlerde psikolojik olarak sıkıntı yaşadığı, dinlenen ve çocuğun soyadı sebebiyle yaşamış olduğu psikolojik durumu gören tanık beyanına göre de çocuğun soyadı sebebiyle hastalandığında hastaneye gitmek istemediği, okulda arkadaşlarının soyadı sebebiyle "abur cubur" şekline alay ettikleri, bunun da çocuğun psikolojik olarak etkilenmesine sebep olduğu, çocuğun soyadının değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olacağı gerekçesi ile davanın kabulü ile, ...'un "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Kızlık soyadının kullanılmasına ilişkin talep hakkında ....Asliye Hukuk Mahkemesi ve 4.Aile Mahkemesi ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Talep, kaydının eşinin vefatı nedeni ile kızlık soyadının kullanılması talebine ilişkindir. 1.Asliye Hukuk Mahkemesi, dava konusu Aile Mahkemesinin kapsamında olduğu bu nedenle Aile Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 4.Aile Mahkemesi ise, davanın nüfus davası olup Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun Uygulanmasına ilişkin Yönetmeliğin 67.maddesinde" (1) Kocası ölen kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalır ve kocasının soyadını taşımaya devam eder....
Bu itibarla mahkemece, velayet hakkına sahip anne tarafından açılan küçüğün soyadının değiştirilmesi davasının reddi yerine kabulüne karar verilmesi usül ve yasaya aykırı bulunmuştur. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
un müvekkiline düşman olarak yetiştireceğini söylediğini ve gelinen noktada bu durumu bilinçli olarak kendilerinin yarattığını, müvekkilinin birçok kere ortak çocuğu görmek istemişse de davacı anne ve ailesinin buna hiçbir şekilde izin vermediğini ve küçük ...'...
Evliliğin feshi veya boşanma hallerinde, velayet hakkı kapsamındaki yetkiler dâhilinde olan çocuğun soyadının belirlenmesi hususunun düzenlendiği 21.6.1934 tarihli ve 2525 sayılı Soyadı Kanunu'nun 4. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "Evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır." şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesi'nin 8.12.2011 tarihli ve 2010/119 esas, 2011/165 karar sayılı kararı ile iptal edilmiş ve iptal kararı gerekçesinde; kadın ve erkeğin evlilik süresince ve evliliğin sona ermesinde eşit hak ve sorumluluklara sahip olmaları gereğine yer veren uluslararası sözleşme hükümlerine de atıf yapılmak ve eşlerin, evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda oldukları, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını seçme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete göre ayırım yapılması sonucunu doğuracağı...
Aile mahkemesinin 2015/164 Esas - 2016/391 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, çocuğun velayetinin anneye verildiğini, boşanma davasının devamında davalı erkeğin 1 kez icra kanalıyla çocuğu görme girişiminde bulunduğunu, sonrasında bir daha çocuğu göme girişiminde bulunmadığını, baba olarak yükümlülüklerini yapmadığını, nafaka ve diğer yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacı kadın ile çocuğun soyadlarının farklı olmasının kadın ve çocuk açısından gündelik hayatlarında sorunlara yol açtığını, çocuğun annesi olduğunu belgelemek için nüfus kayıt örneği ve boşanma ilamını ibraz etmek zorunda kalındığını, günlük hayatta sürekli bu tür sorunlarla karşılaşıldığını, davalı erkeğin çocuğa ilgisiz davrandığını, arayıp sormadığını, kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olduğunu, soyadının değiştirilmesi yönündeki talebin velayet kapsamındaki yetkiler çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle çocuk Hanne Cansu açıkgözün soyadının annesinin soyadı olan Demirok olarak değiştirilmesine...