Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle"...davanın yerinde olmadığını,müvekkilinin üniversite hastanesinde dermatolog olarak görev yaptığını,tüm akademik kariyerini bu soyadla gerçekleştirdiğini ve tanındığını,soyadının kullanılmasında müvekkilinin olduğu kadar çocuklarında menfaatlerinin bulunduğunu,bu soyadının toplumda çok kullanılan dolayısıyla davacı ile özdeşleşen bir soyad olmadığını,soyadının kullanılmasının davacıya bir zarar da vermediğini,soyad kullanılmasına izin verilirken ki durum ve şartların değişmediğini,davanın reddine karar verilmesini"istemiştir. Mahkemece neticeten ve özetle"...davanın reddine"karar verilmiş,karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Davacının tanıma ve tenfızini talep ettiği yabancı mahkeme tarafından verilen boşanma ilamında müşterek çocukların velayeti ile bu çocuklar için takdir edilen nafakalara yönelik taraflar arasında yapılan anlaşmanın da onaylandığı anlaşılmaktadır. Açıklanan husus gözetilmeden yazılı şekilde bu konularda "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2- Davacı kadın, dava dilekçesinde resmi kayıtlardaki kocanın soyadının terkini ile kendi bekarlık soyadının kullanılmasına izin verilmesini de istemiştir. Bu istek tanıma ve tenfiz istenilen yabancı mahkeme kararında yer almadığı gibi, tanıma ve tenfiz davasının eki niteliğinde bulunmayan bağımsız bir taleptir. Davacı, aynı davalıya karşı olan, aynı yargı çeşidi içinde yer alan birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir (HMK md. 110). Yatırılan başvurma harcı da, bağımsız taleplerin hepsini kapsar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, evlilikle edinilen soyadının kullanılmak istenilmemesi sonucu, kızlık soyadının tekrar kullanılmasına izin verilmesi istemine ilişkindir. Karar Aile Mahkemesi tarafından verilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Boşanma sonrası velâyet hakkına sahip davacı anne çocuğun üstün yararı varsa çocuğa kendi bekarlık soyadının verilmesini isteyebilir. Sadece velâyet hakkına sahip olmak velâyet hakkına sahip davacı anneye bekarlık soyadını çocuğuna kendiliğinden verme hakkını kazandırmaz. Burada çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, davacının evlenmekle Türk Medeni Kanunu'nun 187. maddesine göre almış olduğu kocasının soyadının kullanılmamasına ve kızlık soyadı olan "Akat" soyadının kullanılmasına izin verilmesi istemine ilişkindir. Karar aile mahkemesi tarafından verilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 05.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Her ne kadar, Asliye Hukuk Mahkemesince uyuşmazlığın Türk Medeni Yasasının 173 ve 187. maddeleri uyarınca Aile Hukukunu ilgilendirdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmişse de, uyuşmazlıkta davacının, eşin soyadının kullanılmasına izin istemi sözkonusu olmayıp, evlilikle birlikte kullanılan kızlık soyadının iptali istendiği anlaşılmakla, 5490 Sayılı Yasanın 35. vd. maddeleri uyarınca nüfus kayıt düzeltilmesine ilişkin davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/05/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 03/03/2015 NUMARASI : 2014/145-2015/144 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, iştirak nafakasının miktarı ve soyadını kullanmaya izin davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın, dava dilekçesinde boşanma halinde kocasının soyadının kullanılmasına izin verilmesini de istemiştir (TMK.md.173). Dava dilekçesinden alınan başvuru harcı bu talebi de kapsar....
Somut olayda, eşin soyadının kullanılmasına izin verilmesi isteği bulunmayıp evli olan davacının, koca soyadı ile birlikte kullandığı önceki soyadının iptali istendiğinden 5490 sayılı Kanunun 35 ve devamı maddelerinde düzenlenen nüfus kayıt düzeltilmesine ilişkin uyuşmazlığın genel hükümlere göre Ümraniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Ümraniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, eşin soyadının kullanılmasına izin verilmesi isteği bulunmayıp, evli olan davacının, koca soyadı ile birlikte kullandığı kızlık soyadının iptali istendiğinden, 5490 sayılı Kanunun 35 ve devamı maddelerinde düzenlenen nüfus kayıt düzeltilmesine ilişkin uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Tarsus 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 06.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
soy adını kullandığını ancak yurt dışında yaşadığını ve bütün resmi kurumlarda evlilik soyadı olan ... soyadı geçtiği için sorun yaşadığını, bu nedenle evlilik soyadının kullanılmasına izin verilmesini talep ve dava ettiklerini beyan etmiştir. II. CEVAP Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle davacının evlilik soyadı olan "..."yü kullanmasına davalının muvafakatinin olmadığını, davanın reddine karar verilmesini, İzmir 7. Aile Mahkemesinin 2013/600 Esas 2014/356 Karar sayılı dava dosyasında davacı kadının eşine karşı sarf etmiş olduğu hakaret ve küfürleri, evlilik birliğine saygısız davranması, hatta "başka koca bulacağım" şeklinde sözleri dikkate alındığında davacının her hangi bir haklı menfaati bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İzmir 4....